#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
birken cok olabilir miyiz

Birken Çok Olabilir miyiz?

Birbirini tanımayan -aynı konularla uğraşmaktan doğan tanışıklıklar hariç- kişiler olarak, dört saat için­de isimlerle yüzleri birleştirebilir, karşımızdaki kişiyle gönülden ko­nuşabilir hale geldik. Hangi yolları izlediğimize gelince…
Cihan KORAL MALAK
cihankoral@gmail.com

Birbirini tanımayan kişilerden olu­şan bir grubu nasıl topluluğa dö­nüştürürsünüz?
Hem de dört saat içinde. Üstelik bu kişiler akademi­den, özel sektörden, sivil toplumdan ve başka alanlardan, neden toplan­dıklarını bilmeyen insanlarsa?
S360’tan Lara Toensman ve Sou­link Consulting’den Işılsu Vural ile Studio-X’te işte bu dönüşümü dene­yimledik. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda çalışırken, şeffaflık ve karşılıklı güven uygulamalarına çok ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü değişim isteyen bir bakış açısı, ancak bera­ber değişmekten korkulmayan or­tamlarda gelişebiliyor.

Birbirini tanımayan -aynı konularla uğraşmaktan doğan tanışıklıklar hariç- kişiler olarak, dört saat için­de isimlerle yüzleri birleştirebilir, karşımızdaki kişiyle gönülden ko­nuşabilir hale geldik. Hangi yolları izlediğimize gelince…
Bireysel: Kişiler olarak sadece var oluyoruz. Önce nefes egzersiziyle neden ve nerede bulunduğumuzu kendimize sorduk, hatırlattık. Aynı zamanda 3 dakikalık speed-dating ile günden ne beklediğimizi veya hayattan ne beklediğimizi konuş­tuk. İnsanlarla iş, statü veya sınıf indikatörleri vermeden tanıştık. Böylece bireysel olarak platforma ne getirdiğimizi, ne verebileceğimi­zi düşünme fırsatı bulduk. Özellikle bu egzersizin ofislerde toplantılar­dan önce de yapılmasını çok destek­liyorum.
Hikaye Grubu: Üç kişilik gruplar ha­linde, gönülden dinleme ve konuşma egzersizini tamamladık. Çoğunlukla üstünkörü dinleyip konuştuğumuz için en azından bazı noktaları kaçı­rabildiğimizi düşünmek bile ilerleme yaratıyor. Egzersizde bir kişi haya­tında kendini etkileyen herhangi bir konuyu kalpten konuşarak anlatı­yor. Bu kişi hikayeci. Diğer kişi can kulağıyla dinleyerek, o kişinin hem sözlerini hem de aslında duyguları­nı duyuyor. Konuşmayı bölmek yok. Bu kişi dinleyici. Üçüncü kişi ise bu gönülden iletişime tanık oluyor. Hem hikayeciyi hem de dinleyiciyi izleyerek olaya tanıklık ediyor. Belki yine alışkanlıkla söze girip soru sor­mak veya tepki vermek istiyor ama tanıklık yapmak, bazen çok daha detaylı öğrenmenize olanak sağlıyor.

Tartışma Grubu: Gönüllüler, konu­şulmasını istediği konuları tahtaya yazıyor. Tamamen isteğe bağlı ola­rak 6-10 kişilik gruplar oluşuyor ve konuyu yazan kişi ile sohbet başlı­yor. Katılımcılar serbestçe görüşle­rini paylaşıyor. Bu görüşmeleri iki tur gerçekleştirdik. Artık bu noktada grup kalabalık bile olsa, aşağı yuka­rı herkese kısa da olsa temas etmiş oluyorsunuz.
Etkinliğin benim için en ilginç yönü, farklı geçmişlerden gelen insanların ortak şekilde çalışmaya uğraşırken farklı alışkanlıklarını nasıl entegre ettiklerini görmemdi. Genelde işin­de sürdürülebilirlik konusunda ça­lışanlarla, hayatında sürdürülebilir­liği yaşayanlar arasında bulunurken çok farklı davranış biçimleri görüyo­rum. Bu etkinlik gösterdi ki, az bir çaba ama büyük istekle küçük veya kalabalık grupların beraber çalışma­sı çok mümkün.

Siz ne yapabilirsiniz?

  • Hayatınızın tüm alanlarında bir veya birkaç adımını deneyerek sonuçları gözlemleyebilirsiniz.
  • Farklı gruplardan veya kişilerden oluşan ekipler için iş yaşamında projelere direkt başlamadan önce, bir topluluk olma çalışmalarını gerçekleştirebilirsiniz.
  • S360’ın etkinliklerini takip edebilirsiniz.

EkoIQ Editör