Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, enerji sektörünü mercek altına aldığı araştırmasında 2012 yılı küresel enerji ve çevre pazarına ilişkin üç öngörüde bulunuyor. Araştırmaya göre “Sektörel Kesişmeler”, “Akıllı Teknolojiler” ve “Dağıtılmış Üretim”, 2012 yılı ve sonrasının belirleyici kilit konuları olarak öne çıkacak.
Türkiye’de 2010 yılında faaliyetlerine başlayan dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan’ın enerji sektörünü mercek altına aldığı son araştırması, 2012 yılında öne çıkacak üç kilit konuyu ortaya koydu. Binlerce şirketin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre, çevre ve enerji alanında bu yılın en önemli konuları, “Sektörel Kesişmeler”, “Akıllı Teknolojiler” ve “Dağıtılmış Üretim” olacak.
Frost & Sullivan ortaklarından John Raspin, sektörel kuruluşlardan elde ettikleri verileri şirketin enerji sektörü uzmanlarının analiz ve verileriyle birleştirdiklerini ifade ederek, pazarda öne çıkan kilit konuları, büyümeye yönelik güncel konu başlıkları, küresel ve bölgesel sıcak noktaları ve çakışma alanlarını belirlediklerini, bunların neticesinde enerji ve çevre alanının 2012 yılı ve sonrasına dönük belirleyici eğilimleri tespit ettiklerini ileri sürüyor. Sonuçları üç ana başlık altında topladıklarını söyleyen Raspin, bunların “kesişme ve değer zinciri entegrasyonu”, “akıllı teknoloji” ve “dağıtılmış üretim” olduğunun altını çiziyor.
Kesişme ve Değer Zinciri Entegrasyonu
Enerji ve çevrenin sektörel oyuncuları en büyük çakışmayı endüstriyel otomasyon ve ICT, yani enformasyon ve iletişim teknolojilerinde görüyorlar. Enerji ve otomotiv sektörleri arasında da önemli ölçüde bir kesişme görülüyor. Bu kesişme başta bataryalar, enerji depolama, iletim ve dağıtım altyapısı, batarya şarjı ve mobil uygulamaların akıllı evlerde kullanılmaya başlaması konularında yenilikleri tetikleyen elektrikli taşıtlar ve mobil uygulamaların ortaya çıkışıyla ilgili gerçekleşiyor. Bununla birlikte, arıtma teknolojileri, süreç kontrol, otomasyon ve cihaz donatım pazarlarının belirleyici rol oynadığı su sektöründe de çakışma fırsatları görülüyor.
Raspin, halihazırda yüzlerce bileşene yayılan değer zincirlerinin yenilenebilir enerji sektöründe pek çok fırsat yarattığını ve yaratmaya devam ettiğini belirtiyor. Örneğin rüzgâr enerjisi Avrupalı şirketler için en cazip alan haline gelmiş bulunuyor. PV güneş pillerinde olumlu yönde büyüme görülüyor ancak Çinli oyuncuların daha baskın hale geldiği küresel pazarda Avrupalı oyuncular yavaş yavaş pazardan silinmeye yüz tutmuş gibi. Frost & Sullivan’ın bulgularına göre kimyasal ve malzeme şirketleri de hızla büyüyen ve yüksek potansiyele sahip enerji ve çevre pazarlarında anahtar teknoloji ve çözüm olanakları elde etmek amacıyla değer zincirinde gittikçe daha önemli adımlar atmaya başlamış bulunuyorlar.
Akıllı Teknoloji
Frost & Sullivan’ın araştırma sonuçlarına göre, yakın geleceğe yönelik verimlilik artışıyla ilgili olarak enerji ve çevre sektörlerinde akıllı teknolojiler kilit rol oynamaya hazırlanıyor. Bu gelişmeyle ilgili olarak Raspin, akıllı ağlar, binalar, evler, şehirler ve su şebekelerinin önümüzdeki on yıl itibariyle pazarda çok geniş büyüme fırsatları oluşturacağına özellikle vurgu yapıyor.
Araştırma kapsamında Frost & Sullivan analistleri, tüketim noktasına yakın küçük ölçekli yenilenebilir enerji ikamesine yönelik mevcut ilginin artmaya devam edeceğini belirtiyorlar. Uzmanlara göre bu gelişme, tedarikçiler ya da mikro-üretim teknolojileri için önemli fırsatlar yaratmanın yanı sıra enerji üretim ve hizmet şirketlerinin yeni stratejiler ve iş modelleri kullanmalarını da gerektirecek. Dağıtılmış üretimin artırılması, bu pazarla ilgili mevzuat ve dağıtılmış üretimin şebekeyle entegrasyonu, özellikle gelişmiş ülkelerde öne çıkan eğilimler olacak gibi…