İklim

İklim Değişikliğine Kadın Çözümleri

Ganalı kadınlar, bambu ağaçlarını budadıklarında artan parçalardan bisiklet üretiyor. Guatemala’daki hemcinsleri ısınma ve yemek pişirme için kullanılan odun kömürüne alternatif yaratıyor. Bangladeş’in kadınları ise annelerinden öğrendikleri bilgilerle afet planları geliştiriyor. Onlar iklim değişikliğiyle mücadele ederken Gökşen Şahin de soruyor: İklim değişikliğini çözmek için gerekli teknolojimiz, bilgi birikimimiz ve isteğimiz yerellerde ve kadınlarda var gibi görünüyor. Değişim için daha başka neye ihtiyacımız var?
Gökşen ŞAHİN

2015 yılı sonunda Paris’te yeni bir iklim anlaşmasına doğru giderken tartışılan önemli konulardan biri “çözümler”. “İklim değişikliğine çözüm olabilecek hangi teknolojiler nasıl kulla­nılmalı, kim bunun öncülüğünüyapmalı, bu çözümleri uygulamanın finansmanını kim üstlenmeli” gibi konular dönüp do­laşıp masaya getiriliyor. Sanki iklim deği­şikliğine çözüm olacak teknolojiler hiç uy­gulanmıyormuş, sanki hiç örneği yokmuş gibi bazı devletler keşfedilmiş ülkeleri yeniden keşfedercesine tartışmayı baştan açıyorlar.
Bu arada kaybedilen vakitte, fosil yakıt şirketleri daha fazla petrol ve kömür yatı­rımı yapmaya devam ediyor. Her ne kadar G20 ülkeleri fosil yakıt teşviklerini sonlan­dıracaklarını açıkladılarsa da uygulama pek öyle görünmüyor.
Son yayınlanan ve devletler tarafından kabul edilen Hükümetlerarası İklim De­ğişikliği Paneli (IPCC) raporunun da belirttiği gibi şu an yapılan fosil yakıt ya­tırımları “geleceğimizi tahakküm altına alıyor”. Bir yatırımın en az 30-40 yıllık ömrü olduğunu düşünürsek, bugün yapı­lan bir termik santral, gelecek neslin de fosil yakıta bağımlı bir dünyaya mahkûm olmasına sebep oluyor. İklim değişikliğini, devletlerin altına imza attığı anlaşmadaki gibi 2 derecenin altında durdurmamız için mevcut fosil yakıt rezervlerinin %80’inin toprakta bırakılması gerektiğini de hesaba katarsak; çözümler konusunda çok daha hızlı harekete geçmemizin önemi ortaya çıkıyor.
Gezegen boyutundaki aciliyet karşısında gerçek çözümleri uygulamak için, geze­gen düzeyinde bir işbirliği yapmamız ge­rektiği ortada. Bazı çözümler için finans­man gerektiğini de kabul edelim. Yine de bu durum, gereken finansman bulunana kadar çözümleri ertelemek gibi bir lükse sahip olduğumuz anlamına gelmiyor. Üs­telik küçük ölçekli ama etkisi büyük çö­zümlerin uygulanabilirliği ve çeşitliliği o kadar fazla ki!

Bambu Bisiklet, Ortak Fırın Ve…
Bu yazıda tüm çözümleri ve projeleri özetleyecek kadar yerimiz yok ancak ik­lim değişikliğinden en çok etkilenenlerin, kadınların iklim değişikliğine çözüm ol­mak adına başlattıkları birkaç küçük inisi­yatifin nasıl büyük değişimlerin önünü aç­tığına değineceğiz. İklim değişikliğinden en çok etkilenen kadınlar, aynı zamanda hem seragazı azaltımı, hem de iklim deği­şikliğine uyum konusundaki değişimin de öncülüğünü yapıyorlar.
İlk durağımız Gana. Gana’da “Bambu Bisiklet İnisiyatifi” sayesinde kadınlar, bambu ağaçlarını budadıklarında artan parçalardan bisiklet ürettiler. Metal bisik­letlere göre daha az enerji gerektiren ve neredeyse hiç kimyasal madde içermeyen bu bisikletler, metal bisiklete göre çok daha hafif olduğu için de tercih edilir hale geldi. Üstelik şu an bu inisiyatifi sürdüren altı kadının her biri, budama- düzenleme ve montaj işleri için 5-6 kişiye iş veriyor. Dolayısıyla iklim için çözümler üretirken, yerel istihdamı da artırmanın mümkün ol­duğunu ortaya koyuyorlar.
Bir başka örnek de Guatemala’dan. Guatemala’da özellikle de Itzapa böl­gesinde, ısınma ve yemek pişirme için odun veya odun kömürü kullanılır. Odun kömürünü çok yakından solumak kan­ser ve diğer akciğer hastalıklarına sebep olurken, tüm bölgeye yetecek üretimi yapmak ciddi bir ormansızlaşma ve eroz­yonu da tetikliyordu. 1998 yılında bölge­deki kadınlar, hem hastalıklarla mücade­le hem de tarım alanlarının erozyondan etkilenmesini azaltmak amacıyla tarım ve yemek pişirme yöntemlerini değiştirmek için AIRES (Alianza Internacional de Reforestacion) isimli dernek ile işbirliği yaptılar. Dernek ve çiftçiler birlikte bir fidanlık kurup, bölgede yaşayabilecek meyve ağaçlarını üretmeye başladı. Mey­ve ağaçlarını, diğer doğal ağaç türleri ile birlikte dikerek hem erozyonu engelledi­ler hem de mevsiminde meyveleri satarak ek gelir elde ettiler. Elde ettikleri ek gelir sayesinde köy meydanına topraktan bir fırın yaptırdılar. Böylece tek bir yerde daha az enerji harcayarak yemek pişire­bilmeyi sağladılar.
İklim değişikliğine uyum sağlamak konu­sunda kadınların kadim bilgilerinin vaz­geçilmez olduğunu bir kez daha ortaya koyan bir başka çalışma da, ActionAid’in Bangladeş’te kadınlarla birlikte gerçek­leştirdiği proje. Bangladeş’in sel, siklon ve tayfunlardan en çok etkilenen bölge­lerinde, yalnızca kadın üyelerden oluşan “İklim değişikliği uyum ve afet riski azaltım merkezleri” kuruluyor. Bu mer­kezlerde kadınlar, kendi annelerinden gördükleri sel ve tayfunlardan sonraki müdahale süreçlerini tartışarak; köyle­re bir afet planı sunuyorlar. Buna göre yüzlerce yıldır uygulanan geleneksel yöntemle oluşturulan su boşaltım hatları, pirinç tarlalarını korumak üzere yapılan yol kenarı bitkilendirmeleri sayesinde, bu bölgelerdeki pirinç üretiminin azal­mamasını sağlıyor. İklim değişikliğine uyum sağlamak kadar önemli bir başka çıktısı da, muhafazakâr ve erkek egemen toplumda kadınların bilgeliğinin kabul edilmesi ve kadınların köylerinin ileri ge­lenleri haline gelmeleri.
Kadınların ürettiği küçük çözümler, bü­yük sonuçlar yaratırken; Birleşmiş Millet­ler de her gün artan şekilde iklim deği­şikliği konusundaki çözümlerde kadının rolünün altını çiziyor. Örneğin UNIDO (Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşki­latı) yenilenebilir enerji ve kadın konu­sunda hazırladığı raporda, yenilenebilir enerji sektöründe kadınların yer alması­nın, yenilenebilir enerji kullanımını top­luluk seviyesine indirerek, sektörün bü­yümesini sağladığından söz ediyor. Aynı zamanda, kadınların enerji kararlarında daha etkin rol almasının, yenilenebilir enerjilere geçişi ve çözümlerin uygulan­masını hızlandırdığına da değiniyor.
İklim değişikliğini çözmek için gerekli teknolojimiz, bilgi birikimimiz ve isteği­miz yerellerde ve kadınlarda var gibi gö­rünüyor. Değişim için daha başka neye ihtiyacımız var ki?

15 Yaşında Kurulan Hayal
Ghana Bamboo Bikes Projesinin yaratıcılarından biri 21 yaşındaki Winifred Selby. Çocukluğu boyunca maddi sıkıntılar yaşayan Selby kendisini, bu maddi zorlukların motive ettiğini söylüyor. Henüz altı yaşındayken şekerleme satarak okul harçlığını çıkarmaya çalıştığını söyleyen genç kadın, 15 yaşına geldiğinde topluma özellikle de genç Ganalılara faydalı olacak çevre dostu bir iş geliştirmeye karar vermiş. Kurucu ortaklar Bernice Dapaah ve Kwame Kyei ile birlikte 2009 yılında bisiklet projesini geliştiren Winifred Selby, bugün genç kadınlara iş imkanı sunuyor. Ülke genelinde şubeleri olan büyük bir şirkete dönüşmeyi hedefleyen “Gana Bambu Bisikletler İnisiyatifi”nin sayısız ödülü var.

About Post Author