Her yıl 12 Ağustos’ta gençliğin sorunlarını ele alıp bu sorunlara dair farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan Uluslararası Gençlik Günü’nün 2023 yılı teması, “Gençler için Yeşil Beceriler: Sürdürülebilir Bir Dünyaya Doğru” olarak belirlendi. Gençlerin böyle bir günün öznesi olması hem “bugünün gençlerinin” gelecek nesillere karşı sorumluluğunu hatırlatıyor hem de değişim yaratma konusunda en büyük potansiyelin “yine gençlerde” olduğuna vurgu yapıyor.
Derleme: S. Sena AKKOÇ
Uluslararası Gençlik Günü, gençliğin sorunlarını ele alıp bu sorunlara dair farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 12 Ağustos’ta kutlanıyor. Uluslararası Gençlik Günü, Birleşmiş Milletler’in 1999’da, “Gençlik Günü” kutlama kararı vermesinin üzerine ilk kez 2000 yılında gerçekleşti. Ardından her yıl, dünya ölçeğinde organizasyonlara dönüştü.
Uluslararası Gençlik Günü, hükümet yetkilileri ile gençlik örgütlerinin katılımıyla gerçekleşiyor. Organizasyon kapsamında konserler, atölye çalışmaları, kültürel etkinliklerin yanı sıra o yılın belirlenen teması üzerinde sorunların konuşulduğu toplantılar da düzenleniyor. 2016 yılında Uluslararası Gençlik Günü’nün teması “2030’a Giden Yol: Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması”, 2021’de “Gıda Sistemlerini Dönüştürmek: İnsan ve Gezegen Sağlığı için Gençlik İnovasyonu” ve 2022’de “Kuşaklar Arası Dayanışma: Her Yaş için Bir Dünya Yaratmak” olarak belirlenmişti. 2023 yılı ise “Gençler için Yeşil Beceriler: Sürdürülebilir Bir Dünyaya Doğru” teması ile sürdürülebilirliği odağına alıyor ve gençlere sürdürülebilir bir çevreye uygun beceriler kazandırmayı amaçlıyor.
Son 120 bin Yılın En Sıcak Dönemi
Dünyamız giderek daha fazla krizle karşı karşıya kalıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) raporlarına göre, içinde bulunduğumuz dönemi ifade eden El Nino sıcak hava dalgasının da etkisiyle önümüzdeki 10 yıl, son 120 bin yılın en sıcak dönemi olacak. IPCC’nin iklim değişikliği ile ilgili altıncı değerlendirmesi, 2016-2020 arasındaki dönemin 1850’den bu yana yaşanılan en sıcak beş yıllık dönem olduğunu ortaya koymuştu. Dahası, Birleşmiş Milletler raporuna göre, her yıl 12 milyon hektardan fazla alan çölleşme, arazi bozulması ve kuraklık nedeni ile yok olarak içinde yaşayan türleri evsiz bırakıyor.
İnsan Kaynaklı Seragazı Salımı ve İklim Krizi
Sıcaklıkların artışında birçok faktör etkili olmakla birlikte Scripps Oşinografi Enstitüsü’nün analizine göre, en önemli neden insan kaynaklı seragazı salımı. Ancak olumsuz koşullar dünya üzerindeki ülkeleri ve o ülkelerin insanlarını aynı ölçüde etkilemiyor. Benzer şekilde, “gençler ve gelecek nesiller” iklim krizinin olumsuz etkilerinin yükünü en şiddetli hissedecek olanlar. Bu gerekçeyle gençlere sürdürülebilir beceriler kazandırmak iklim krizi gibi sorunlara yanıt verme konusunda önemli bir rol kazanıyor.
Daha Yeşil ve Daha Sürdürülebilir Yarınlar
Emisyonlar insan kaynaklı olduğu için çözüm noktası yine insanlar… Gençlerin yaşanılabilir bir geleceğe ihtiyaçları var. Bunun için de daha yeşil, daha sürdürülebilir ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu koşullar yaratılması şart. İnsanlık ve dünyamız bir yeşil dönüşüm sürecine girerken bu sürecin başarısı yeşil becerilerin geliştirilmesine bağlı.
Birleşmiş Milletler’e Göre “Yeşil Beceriler”
Birleşmiş Milletler, yeşil becerileri “Sürdürülebilir ve kaynakları verimli kullanan bir toplumda yaşamak” ve “Bu toplumu geliştirmek/desteklemek için gereken bilgiye, yeteneğe, değerlere ve tutumlara sahip olmak” şeklinde tanımlıyor. Bu tanımın içinde yalnızca yeşil teknolojilerin kullanımı ve teknik bilgi yer almıyor. Aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik ile uyumlu kararlar almayı destekleyecek değerler ve tutumlar da kendine yer buluyor.
Gençlerin Söz Sahibi Olduğu Bir Dönüşüm
Gezegenimizdeki insanların yarısı 30 yaş ve altında; bu oranın 2030’un sonunda %57’ye ulaşması bekleniyor. İnsanların çoğunluğu siyasette yaş dengesinin yanlış olduğu konusunda hemfikir. Tüm yaş gruplarındaki insanların üçte ikisinden fazlası (%69), gençlerin politika geliştirme/değiştirme konusunda söz sahibi olması, bunun için de daha fazla fırsat yaratılması gerektiğine inanıyor. Gençlerin söz sahibi oldukları siyasi sistemlerin daha iyi hale geleceğine dair bir inanç var.
Elbette, yeşil beceriler her yaştan insan için önemli. Ancak gençlerin yeşil geçiş sürecine daha uzun süre katkı sağlayabilecek olması dönüşümdeki rolünü daha etkili hale getiriyor. Öte yandan gençlerin böyle bir günün öznesi olması hem “bugünün gençlerinin” gelecek nesillere karşı sorumluluğunu hatırlatıyor hem de değişim yaratma konusunda en büyük potansiyelin “yine gençlerde” olduğuna vurgu yapıyor.