#ekoIQ Sivil Toplum 2015 “Değişimin Yılı” Olsun
Sivil Toplum

2015 “Değişimin Yılı” Olsun

Yeni yıla genelde dilekler ve hedef­lerle başlarız. Change.org’da hedef, değişimi herkesin hayatının bir par­çası haline getirmek. Şu anda 3.5 milyonu aşan change.org üyeleri, değişime olan inançlarını başlattık­ları imza kampanyaları ve attıkları imzalarla gösteriyor, toplumsal olaylar konusunda sorumluluk alıyorlar. Başlatılan her imza kam­panyası ister başarıya ulaşsın, ister ulaşmasın, değişim istediğimiz ko­nuları gündeme taşıyor. Daha fazla ve daha doğrudan demokrasi istedi­ğimiz bugünlerde değişim için ha­rekete geçmek ve örgütlenmek her zamankinden daha önemli. Etrafı­mızda gördüğümüz çevre hakkı ih­lallerine ve doğaya verilen zararlara karşı harekete geçmek, bu suçları kamuoyunda görünür kılmak için atmamız gereken ilk adım change. org’da bir imza kampanyası başlat­mak. Daha sonra imza atanları pasif birer imzacı olarak görmek yerine, onları change.org vasıtasıyla bilgi­lendirmek harekete geçmeye davet etmek de ikinci adım. İşte ancak o zaman bu çevre hakkı ihlallerinin ve doğaya verilen zararların önüne geçebiliriz. Değişim, ancak yeterin­ce büyük bir halk kitlesi bir araya gelip sesini çıkardığı zaman müm­kün. Bu açıdan çevre hakkı ihlalle­rine ve doğaya verilen zararlara tek başımıza tanıklık etmek yerine arka­daşlarımızı, onların arkadaşlarını ve arkadaşlarının arkadaşlarını haber­dar ettiğimizde, birilerinin gündemi naylon konularla işgal edip çevreye ve doğaya daha fazla zarar verilme­sinin önüne geçebiliriz. Seçilmiş veya atanmış yetkililer, yeterince insan bir araya geldiğinde ancak bunun münferit bir hareket olma­dığını ve kamuoyunun tepkisini çektiklerini anlayabiliyorlar. Onlar bunu anladıkları anda önemli olan; kampanyayı imzalayanları harekete geçirerek yeterince baskı yaratmak, bu değişim için gönülsüz olan yet­kilileri de ikna etmek. Zira genelde statükocu olan yetkililer ancak ha­rekete geçmemek, harekete geçme­nin bedelinden daha ağır olduğun­da gerekli kararları veriyorlar. Yeni yıl değişimin yılı olsun, çevre ve do­ğaya verilen zararların kimsenin ya­nında kalmadığı insanların değişim için örgütlendiği yıl olsun. Doğa ile dost olacağımız yılların başlangıcı olsun 2015.
Not: Bu sayfalara yansımasını istedi­ğiniz kampanyalarınızı bizimle pay­laşmak isterseniz, İletişim Sorumlu­muz Sırma Süren ile sirma@change. org’dan bağlantıya geçebilirsiniz.

60.501 Kişi, Hatemi Yavuz’a “Fok You Markasını Geri Çek” Diyor
Selin Tamer kampanyasını, Türk işadamı Hatemi Yavuz’un deri giyim markası Fok You’ya karşı başlat­tı. Tamer, gazetelerde Fok You markası için 200.000 yavru fokun dövülerek öldürüleceği haberi üzerine Change.org’da kendi gibi düşünen insanları da hare­kete geçirip onların da desteğini toplamak için Hatem Yavuz’a karşı kampanya başlattı.
“Hayvanseverleri samimi bulmuyorum. Ben de onla­ra yeni markamla Fok You diyorum” diyen Hatem Yavuz, dünya fok derisi ticaretinin %82’sini elinde tu­tuyor. Tamer, üç hafta gibi kısa bir sürede 60.000’in üzerinde kişinin desteklediği kampanyasıyla ilgili “Fok avcılığının yasal olması insanlık dışı olduğu ger­çeğini değiştirmiyor. Bu katliamı ekonomik gerekçesi ne olursa olsun kınıyoruz! Sessizce kınamak yerine, hep beraber sesimizi yükseltmek için bu kampanyayı başlattık! Bu, belki de Türkiye’de kürk ve hayvana işkence ile mücadelede çıkmış en büyük ortak se­sin başlangıcı olacak” diyor ve desteğinizi bekliyor. Kampanyaya change.org/fokyou adresinden destek olabilirsiniz.

Yedikule Bostanlarına Sahip Çık
İstanbul’un surları, 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası kabul edildi. Surların bir parçası olan Yedikule Bostanları da bu mirasın bir parçası. 2013 yılından bu yana İstanbullular, bostanların rekreasyon amaçlı inşaata açılacağı haberlerini endişeyle takip edi­yor. Bostanların inşaata açılması sadece bir yeşil alanın daha tahrip olması demek değil, ayrıca 1500 yıllık ve son derece bereketli tarım toprağının etkisini tamamen kaybetmesi anlamına geliyor.
Fikir Sahibi Damaklar’ın yürüttüğü kampanya, 20.000’in üzerinde kişi tarafından şu ana kadar desteklendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’e hitaben başlatılan kampanya, her iki yerel yönetimin de 15 asırlık kültüre ve tarihe sahip çıkma­sını talep ediyor ve ekliyor: “Yedikule Bostanları’nın tarihi misyonu ve geleneksel fonksiyonu korunsun; Yedikule Bostanları tarım alanı olarak kalsın.” Siz de İstanbul’da bir kültürün daha kaybolmasının önüne geçmek isterseniz, change.org/yedikulebostanlari adresinden imzanızı paylaşabilirsiniz.

Phaselis Antik Kenti Otel Olmasın
MÖ 7. yüzyılda Rodoslular tarafından kurulan antik kent, bugün Ri­xos oteller zinciri tarafından yürütülen “Dream of Phaselis” otel in­şaatına direniyor. Melike Vergili’nin başlattığı kampanyayı şu ana kadar 76.564 kişi imzalarıyla destekledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e hitaben başlatılan imza kampanyası, Antalya Phaselis Antik kentinin otel inşaatına kurban gitmemesini ve korunmasını talep ediyor.
“Türkiye’nin en güzel kıyı şeritleri, milli parkları parsel parsel 5 yıldız­lı otellerle dolmaya devam ederken Fettah Tamince, Beydağları Milli Park alanına ‘Dream Of Phaselis’ adlı yeni bir otel ekliyor. Ama bu defa otel 1. Derecede Sit Alanı olan Phaselis Antik Kent alanının bir kısmını da projeye dahil ederek bir tarih, kültür ve doğa katliamına kalkışıyor. Türkiye’nin tarihini ve doğasını ranta kurban etmemek için sen de bir imza ver! Bugün Phaselis’i kurtaramazsak, yarın her şeyi kaybedebiliriz” diyor Vergili. Halihazırda hukuki süreç devam eden antik kentin otele dönüşmemesi için yürütülen kampanyayı change.org/phaselis adresinden imzanızla destekleyebilirsiniz.
Change.org’da Kampanya Başlatmak İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
www.change.org sitesine girin, Kampanya Başlat kutucuğuna tıklayın; aşağıdaki soruların olduğu formu doldurun, Kurallar bölümünü dikkatlice okuyun; sonra isterseniz fotoğraf veya video ekleyip kampanyanızı başlatın.
1- Başlatacağınız kampanya kime yönelik? Biliyorsanız birey, kurum ya da hükümet organının adı ve varsa e-posta adresini yazın.
2- Muhataplardan ne talep ediyorsunuz?
3- Bu kampanya sizin için neden önemli? Bir başka deyişle, insanlar bu kampanyaya neden destek vermeli?
İmzalarla birlikte siteye giren herkes kampanyanızı görebilir; her imza veren de kendi sosyal medya hesaplarından arkadaşları ve takipçileriyle paylaşabilir. Kampanyanızın muhatabına ilk imzalayan 50 kişinin imzasını içeren bir e-posta gider. Sonrasında da düzenli olarak kampanyanızın durumuna dair bilgilendirme e-postaları iletilir.

Ve Başardın, İşe Yarıyor!
TBMM’nin 19 Yıldır Masada Beklettiği “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi” Onaylandı
Tüm Türkiye’nin Soma faciasıyla sarsılmasından tam 207 gün sonra TBMM, Hilal Atıcı’nın change.org/ somasonolsun adresinde yürüttüğü kampanyanın sesini duydu. TBMM bütün partilerin oybirliğiyle, Ulus­lararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 Sayılı Maden İşyerlerinde Gü­venlik ve Sağlık Sözleşmesi’nin onaylanmasının uygun bulunduğu­na dair kanun tasarısını kabul etti. “Daha fazla maden işçisi ölmesin, bu insanlar için gerekli güvenlik önlem­leri alınsın. Bu şirketlere ve ilgili ki­şilere gerekli cezalar verilsin” diyen Ali Cankurt, kampanyayı bugüne kadar destekleyen 276.414 kişiden sadece biri. Kampanyayı imzalayan­lar, taleplerini ilgili bakanlıklara ve TBMM’ye sadece sosyal medya aracılığıyla değil, aynı zamanda Baş­bakanlık İletişim Merkezi’ne açtık­ları telefonlar ve internet sitesinden yaptıkları başvurularla da iletti. Hilal Atıcı, başarıya ulaşan kampanyasıyla ilgili olarak “Bu sözleşmenin onay­lanması, bugün tehlikeli koşullarda çalışan madencilerimizin hayatını kurtaracaksa ve başka annelerin gözyaşı dökmesini engelleyecekse bu kampanyaya imza atan 276 bin kişi insani görevini yerine getirmiş olur. Şimdi mesele, bu anlaşmanın hükümlerinin hakkıyla uygulanma­sında” dedi. Soma’da 301 maden­cimizi kaybettiğimizin ertesi günü başlatılan imza kampanyası, şu ana kadar Change.org Türkiye’de en çok imza sayısına ulaşmış ikinci kam­panya. Kampanyayla, TBMM’nin 19 yıldır Türkiye’nin masasında beklet­tiği, Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi imzalanmış oldu.
İstanbul’un 113. AVM İnşaatı Engellendi
Nur Yücel’in Şubat 2013’te Kadıköy’ün son açık alanlarından olan Kuşdili’ne yapılması planlanan AVM’ye karşı başlattığı kampanya, 8960 kişinin im­zasıyla Temmuz 2013’te başarıya ulaştı ve İstanbul bir AVM projesinden kurtuldu. “100 yıl öncesine ka­dar Kadıköy’ün mesire yeri olan, hemen ortasından geçen Kurbağalıdere’de sandal sefalarının yapıldığı Kuşdili Çayırı, yine yapılaşma tehlikesiyle karşı kar­şıya! Daha önce buraya yapmak istediği AVM proje­si, mahkeme kararıyla iptal edilen İBB, yeni bir plan hazırlayarak, Kadıköy’de yapılaşmaya açılmayan son alanlarından biri olan eski Salı Pazarı alanına, en az Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi büyüklüğün­de bir AVM yapacak. Daha fazla yeşil alana sahip olabilecekken insanları tek bir yere sıkıştıracak AVM’ler istemiyoruz. Temiz hava istiyoruz” diyerek Change.org’dan kendisine destek isteyen Yücel’e İstanbul Valiliği’nden cevap 6 ay sonra gelmişti.
Nur Yücel’le beraber 8960 kişi bir AVM inşaatını durdururken, bugün Türkiye genelinde toplam 342 AVM bulunuyor, bunların 112’si İstanbul’da.

Çevre Mühendisleri Odası, Mesleğin Geleceğini Kurtardı
21 Kasım 2013’te yürürlüğe giren 28828 sayılı “Çevre Görevlisi, Çevre Yönetimi Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları” hakkındaki yönetmeliğe karşı Çevre Mühendisleri Odası’nın (ÇMO) başlattığı kampanya, 6206 kişinin imzasıyla başarıya ulaştı. Yönetmeliği çevre mühendisliği mesleğine indirilmiş bir darbe olarak nitelendiren ÇMO, kampanyayı dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a karşı başlatmıştı. “Biz çevre mühendisleri çevre görevlisi olabilme hakkını ancak anlamsız bir sınavla elde edebileceğiz. Nasıl ki 15 günlük eğitimle beyin cerrahı olunamıyorsa, çevre mühendisi de olunamaz. Bu yönetmelik, çevre mühendisliği mesleğini bitirmek için mi, yoksa yapılması planlanan rant projelerinde, çevre hassasiyetini yok saymak için mi çıkarılmıştır?” diyen ÇMO, kampanyalarının başarı duyurusunu da şöyle yaptı: “Konuyla ilgili dava açan, toplantılar düzenleyen ve yetkililerle çeşitli görüşmelerde bulunarak eski yönetmeliğin iptal edilmesini talep eden Çevre Mühendisleri Odası genel başkanımız, yönetmelikte yapılan değişikliği, ‘örgütlü mücadelenin bir sonucu’ olarak değerlendirdi. Yeni çıkan yönetmelikteki en büyük değişikliklerden biri de, sınav şartının kaldırılması oldu.

About Post Author