İklim

Liderler Zirvesi’nden İlk Gün Notları

ABD’nin ev sahipliği yaptığı İklim için Liderler Zirvesi’nde (Leaders Summit on Climate), ABD emisyonlarını 2030 itibarıyla en az %50 oranında azaltacağı taahhüdünde bulunurken birçok ülke de güncellenmiş iklim taahhütlerinde bulundu.

Brezilya, Kanada ve Japonya gibi ülkelerin liderleri Perşembe günü, Başkan Joe Biden’ın iklim zirvesi sırasında seragazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için taahhütlerde bulundular.

Biden’ın ABD emisyonlarını 2030 itibarıyla en az %50 oranında azaltma sözü ülkenin 2015 Paris Anlaşması kapsamındaki taahhüdünü iki katından fazla artırdı.

Başkan zirveyi iklim değişikliği konusunda küresel işbirliğini teşvik etmek adına bir araya getirdi. Zirve sırasında dünya liderlerine “Bu cesaret verici bir başlangıç. Gerçekten ‘gerçek’ bir ilerleme kaydetmeye başlıyoruz” dedi.

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, iklim değişikliğine yönelik geçmiş tutumundan farklı olarak, ülkedeki yasadışı ormansızlaşmayı 2030 itibarıyla durdurma; karbon nötrlüğünü ise 2050 itibarıyla sağlama sözü verdi. Bolsonaro daha önce ülke ormanlarının korunmasını eleştirmiş ve Paris Anlaşması’ndan çekilmekle tehdit etmişti. Brezilya, Biden yönetiminden Amazon yağmur ormanlarında koruma çalışmaları için 1 milyar dolar talep etmişti.

Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, ülkenin emisyonlarını 2030 itibarıyla 2013 seviyelerine kıyasla %46 oranında azaltma sözü verdi. Dünyanın en büyük beşinci yayıcısı olan Japonya, daha önce yetersiz olarak eleştirilen bir hedef olan %26’lık bir azaltım taahhüdünde bulunmuştu. Zirvede Suga, “Japonya dünya çapındaki karbondan arındırma konusundaki liderliğini göstermeye hazır” dedi. ABD gibi, Japonya da 2050 itibariyle net sıfır emisyona ulaşma sözü verdi.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada’nın emisyonlarını 2030 itibarıyla 2005 seviyelerine kıyasla %45 azaltacağını taahhüt etti. Zirvede Trudeau, “2050 itibariyle net sıfıra ulaşma yolculuğumuzda planımızı sürekli olarak güçlendirecek ve daha da fazla eylemde bulunacağız” dedi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi yeni bir hedef belirlemedi, ancak ülkenin 2030 itibarıyla 450 gigawatt yenilenebilir enerji kurma taahhüdünü yeniden doğruladı. Modi ayrıca bir Hindistan-ABD 2030 için İklim ve Temiz Enerji Gündemi Ortaklığı duyurusunda bulundu. Hindistan, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en büyük emisyon kaynağı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önümüzdeki 30 yıl içinde ülkenin emisyonlarını “önemli ölçüde” azaltma sözü verdi ve Rusya’nın küresel emisyon azaltımında büyük katkı sağladığını söyledi. Putin ayrıca, ülkenin 1990 yılına kıyasla emisyonlarını neredeyse yarı yarıya düşürdüğünü ve karbondioksitten 84 kat daha güçlü bir seragazı olan ve iklim değişikliğinin ana nedenlerinden biri olan metanın küresel olarak azaltılması çağrısında bulundu. Putin zirvede “Gezegenimizin kaderi, her ülkenin kalkınma beklentileri, insanların refahı ve yaşam kalitesi büyük ölçüde bu çabaların başarısına bağlı” dedi.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2030’dan önce emisyonların zirve yapacağı ve 2060 itibarıyla karbon nötr hale geleceği taahhütlerini yeniden teyit etti. ABD ve Çin, ticaret ve insan hakları gibi konulardaki bölünmelere rağmen iklim değişikliği konusunda işbirliği yapmayı kabul etti.

Güney Kore Başkanı Moon Jae In, Kore’nin denizaşırı kömürle çalışan elektrik santrallarının kamu finansmanına son vereceğini ve daha güçlü bir emisyon azaltım taahhüdünü açıklayacağını söyledi.

Bazı ülkeler zirveye ev sahipliği yaptığı ve ABD’yi Paris Anlaşması’na geri getirdiği için Biden’a övgüde bulundu. Eski Başkan Donald Trump’ın yönetimi anlaşmadan çıkmış ve emisyonları azaltmaya yönelik tüm federal çabaları durdurmuştu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel Zirvede, “ABD’nin iklim politikasında bizimle birlikte çalışmaya geri döndüğünü görmekten çok memnunum, çünkü dünyanın sizin katkınıza ihtiyacı olduğuna dair hiçbir şüphe olamaz” dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un sözü kesilen zirvede, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği’nin 2030 yılına kadar seragazı salımlarını 1990 seviyelerine göre %55 azaltma taahhütlerini ve ilk karbon-nötr kıta olma isteklerini yineledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yeni bir iklim hedefi sunmadı ve millet bahçelerinden, HES’lerden söz etti. Erdoğan, “İklim değişikliğinde ülkeler maalesef eşit konuma sahip değil. 2030’a giden süreçte adil bir çerçeve sağlanması zaruridir” dedi. Erdoğan, katkı beyanına göre 2012-2030 yılları arasında 1 milyar 920 milyon ton seragazı emisyonunun engelleneceğini söyledi. Son 18 yılda orman varlığının 20,8 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkardıklarını belirten Erdoğan, “Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranını 2035’te %60’a taşıyacağız” dedi. Türkiye’nin bugün yenilenebilir enerjide bölgesinde lider ülke konumunda olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hidroelektrik santralı kurulu gücünde Avrupa’da ikinci, dünyada dokuzuncu sıradayız. Millet bahçeleri projemizle yeşil alanlarımızı hızla artırıyoruz. Açık denizlerde koruma alanları ilan edilme meselesini de gündemimize almak gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.  Erdoğan, COVID-19 salgını sonrası yeşil dönüşüm konusunda da gerekli adımları attıklarına dikkat çekerek, “Bu konuda Başkan Biden’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. İklim değişikliğinde ülkeler maalesef eşit konuma sahip değil. 2030’a giden süreçte adil bir çerçeve sağlanması zaruridir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Seragazı emisyonlarında tarihsel sorumluluğu neredeyse bulunmayan Türkiye, küresel iklim rejiminde adil bir konumda değerlendirilmeli. Yeşil dönüşüm başta olmak üzere diğer alanlarda küresel düzeyde stratejik iş birliğinin oluşturulması büyük önem arz ediyor. Benzer ekonomik seviyedeki ülkelerle eşit şartlarda olmak kaydıyla küresel iklim eylemine katkı sunmaya devam edeceğiz.”

Paris Anlaşması kapsamında uluslar, Kasım ayında Glasgow, İskoçya’daki BM iklim konferansında önümüzdeki 10 yıl için güncellenmiş emisyon hedeflerini açıklayacaklar.

About Post Author