#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Batı Hint Okyanusu’ndaki Mercan Resifleri Risk Altında

Yapılan bir incelemeye göre Seyşel Adaları’ndan Güney Afrika’ya kadar uzanan tüm mercan resifleri önümüzdeki 50 yıl içinde çökme riski altında ve küresel ısınma ve aşırı avlanma sebebiyle işlevsel olarak yok olabilir.

Nature Sustainability dergisinde bugün yayınlanan araştırma, batı Hint okyanusu çevresinde yer alan 10 ülkedeki mercan resiflerini inceledi. Bir bitki veya hayvanın neslinin tükenme riskini incelemek için kullanılan yönteme benzer şekilde sürdürülen çalışmada, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) ekosistemlerin kırmızı listesi çerçevesini kullanarak 11 alt bölgenin sağlığı analiz edildi.

Araştırmaya göre, Batı Hint Okyanusu’ndaki tüm mercan resifleri, küresel ısınma ve aşırı avlanma nedeniyle önümüzdeki 50 yıl içinde oldukça ciddi bir çökme riski taşıyor.

Seyşeller’den Mozambik kıyılarındaki Delagoa bölgesine ve Güney Afrika’ya kadarki resif sistemleri, 2070’lerde büyük bir biyolojik çeşitlilik kaybıyla ve işlevsel olarak yok olma riskiyle karşı karşıya. Üstelik bu, yüz binlerce insanın geçim kaynaklarını ve gıda kaynaklarını tehdit edecek.

Değerlendirme, özellikle ada ülkelerindeki resiflerin, ağartma olaylarını (mercanlar dokularında yaşayan algleri dışarı atarak tamamen beyaza dönüşmelerine ağartma denir) daha yaygın hale getiren küresel ısınmanın neden olduğu yükselen su sıcaklıkları sebebiyle oldukça yüksek tehdit altında olduğunu buldu. Doğu ve Güney Madagaskar, Komorlar ve Mascarene Adaları’ndaki resiflerin tümü kritik tehlike altındaki alanlar olarak sınıflandırıldı.

Kuzey Seyşeller ve tüm Doğu Afrika kıyılarındaki resifler, ekolojik yapılarını değiştiren ve mercanları boğabilecek farklı alglerin oluşumunu teşvik eden aşırı avlanma (özellikle büyük yırtıcıların avlanması) nedeniyle çökmeye karşı savunmasız olarak sınıflandırıldı. [su_pullquote align=”right”]Bir resifin çökmesi, resif sisteminin işlevsel olarak neslinin tükendiği anlamına gelir. Orada hala bazı türler bulabilirsiniz ama artık yeni bir resif inşa edilemeyecektir. Bu bölgedeki özellikle düşük gelirli hanelerin ve toplulukların deniz seviyesinin yükselmesine karşı kıyı koruması, turizm, balıkçılık sektörlerinin korunması gibi tüm hizmetler risk altındadır. Doğu Afrika’da turizm sektörü bu büyük ve sağlıklı resiflere bağlı.[/su_pullquote]

Çalışmayı yöneten IUCN mercanlar grubunun başkanı David Obura, mercan resiflerindeki küresel düşüş bir süredir biliniyor olsa da, belirli bölgelere yönelik bölgeye özgü değerlendirmelerin, hasarın nedenleri ve kapsamı hakkında daha net bilgi sağladığını belirtti.

“En kritik tehdit, bundan 50 yıl sonrasına kadar yaşanacak olan iklim değişikliğidir. Ancak 50 yıl sonrasını tahmin ederken, 1.5 C hedefini karşılayıp karşılayamayacağımız önümüzdeki 10 yılda ne yapacağımıza bağlı. Dolayısıyla, önümüzde ciddi olarak endişelenmemiz gereken 10 yıllık bir süre var” dedi.

1950’lerden bu yana, küresel ısınma, aşırı avlanma, kirlilik ve habitat tahribatı gibi sebeplere dayalı olark dünyanın mercan kayalığı örtüsü yarı yarıya azaldı. Küresel olarak yavru balıklar için hayati önem taşıyan ekosistemlerdeki bu düşüşün, ısınan iklim koşulları nedeniyle devam etmesi bekleniyor.

Doğu Afrika’da tecrübeli bir bilim adamı ve çalışmanın ortak yazarı olan Mishal Gudka, değerlendirmelerinde veri toplanabilen tüm resiflerde büyük yırtıcı hayvanların aşırı avlandığını tespit ettiğini söyledi.

Gudka, “Bu sonuçlar, resif sistemlerinin sağlığını korumak ve bölgedeki çeyrek milyon insanın işini destekleyen sürdürülebilir balık stoklarını güvence altına almak için yerel balıkçılık yönetimini iyileştirme ihtiyacını vurguluyor” dedi.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.

EkoIQ Editör