“Zor Zamanlarda Adil Dönüşümün Bugünü ve Geleceği” başlığıyla düzenlenen 12. Yeşil Ekonomi Konferansı ’nda, temiz enerjinin insan hakları için önemi vurgulandı. Adil dönüşüm sürecinde sosyal adalet ve iklim adaleti temelli savunuculuğun önemine değinilirken kömürden çıkışın yolları da tartışıldı.
Yeşil Düşünce Derneği ve Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ortaklığıyla düzenlenen 12. Yeşil Ekonomi Konferansı, “Zor Zamanlarda Adil Dönüşümün Bugünü ve Geleceği” başlığıyla Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda gerçekleşti.
Konferansın ilk bölüm konukları; Almanya’dan Alliance/90 Yeşiller Üyesi Lisa Badum ve Avrupa Topluluk Gücü Koalisyonu Koordinatörü Dimitris Tsekeris oldu. Badum konuşmasında, Almanya’nın karbon nötr olma yolunda izlediği politikalara değinirken Almanya özelinde yenilenebilir enerji için düzenlenen yeni bir yasa paketinden söz etti. Temiz enerjinin insan hakları için öneminin altını çizen Tsekeris ise Rusya-Ukrayna Savaşı özelinde fosil yakıt bağımlılığının son bularak yeşil bir dönüşüm programına geçişin hızlanacağına dair görüş belirtti.
İklim Adaleti Temelli Bir Savunuculuk
İkinci oturumun konukları; Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünden Mustafa Eray Yücel, Enerji ve Sürdürülebilirlik Danışmanı Aslı Esen, İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas oldu. Yücel konuşmasında, adil dönüşüm sürecinde sosyal adalet ve iklim adaleti temelli bir savunuculuğa yer ayırırken güncele dayalı değil, iklim krizine ve bunun götürülerine karşı bir direnç teması üzerine konuştu. Esen, konuşmasında küresel ısınmanın insani faaliyetlerden kaynaklandığını vurgularken kömürden çıkışın yollarını tartışmaya açtı. Nas, konuşmasında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı içerdiği yeniden dağıtım ve dönüşümle birlikte bir sosyal dağıtım olarak nitelendirdi ve Avrupa Birliği’nin yeni tedarik kaynakları ararken yeni bağımlılıklar yaratmama yönündeki çabalarına değindi. Yeşil Ekonomi Konferansı ‘nın konukların soru ve öneriyle son buldu.