#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
hava kirliliği

Hava Kirliliği: AB Milyonlarca Yaşamı Kurtarma Şansını Kaçırıyor

Avrupalı sağlık ve çevre örgütleri, hava kirletici maddeler için önerilen yeni limit değerleri, DSÖ kılavuz değerlerini sağlamadığı için eleştiriyor. Hava kirliliği sadece AB’de her yıl 350 bin erken ölüme yol açıyor.

AB Komisyonu, AB Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifinde hava kirletici maddeler için yeni limit değerler önerdi.

AB Komisyonu kamuoyuna sunulan önerisinde yıllık 25 µg/m3 olan PM2.5 limit değerini 2030 yılında 10 µg/m3’e indirmeye hazırlanıyor. Yani kabul edildiği takdirde, AB üye devletleri havadaki PM2.5 konsantrasyonunu sekiz yıl içinde %60 oranında azaltmak durumunda. Komisyon’un önerisinin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu’nda onaylanması gerekiyor.

Avrupalı sağlık ve çevre örgütleri ise 26 Ekim günü kamuoyuyla paylaşılan taslağı ise, Dünya Sağlık Örgütü’nün kılavuz değerlerini sağlamadığı için eleştiriyor.

Avrupa genelinde sağlıkçıların ve çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bir koalisyon olan Sağlık ve Çevre Birliği HEAL (Health and Environment Alliance) adına açıklama yapan Direktör Yardımcısı Anne Stauffer, “Hava kirliliği Avrupa’da halk sağlığı için acil durumdur ve bununla mücadelenin hem kısa hem de uzun vadede pek çok sağlık getirisi olacaktır” dedi. Stauffer, “AB Komisyonu’nun almadığı politik inisiyatifi, Avrupa Parlamentosu’nun ve üye devletlerin almaları ve hava kirliliğini önleyecek daha sıkı yasal düzenlemeleri hayata geçirmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

AB’de Her Yıl 350 Bin Erken Ölüm

Hava kirliliği AB’de her yıl 350 bin erken ölüme yol açıyor. En ciddi hava kirliliği faktörlerinden olan partikül maddelerin, özellikle ince partikül maddelerin (PM2.5) insanlarda kansere yol açtığını DSÖ 2013 yılında resmen kabul etmiş durumda.

AB Komisyonu tarafından yayımlanan 2008/EC/50 Dış Ortam Hava Kalitesi Direktifi’nde insan sağlığı açısından yaşamsal tehlike yaratan hava kirleticilerin solunan havada 1 m3‘te bulunabilecek en yüksek miktarları belirleniyor. Bu limit değerler AB üyesi ülkeler için bağlayıcı; ulusal mevzuatlarda bu değerlerden daha sıkı limitler getirilebilir ancak hava kirleticilerine verilen izin bu değerleri aşamaz.

Türkiye’de Partikül Madde 2.5 için Yasal Bir Sınır Yok

Türkiye’de hava kalitesi mevzuatında de ise PM2.5 için limit değer bulunmuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın iki yıldır hazırlığını yaptığı ancak henüz yayımlanmayan Dış Ortam Hava Kalitesinin Yönetimi Yönetmeliği taslağında, yönetmeliğin yayımlanacağı yıl için (taslakta hâlâ 2021 olarak görünüyor) öngörülen değer DSÖ kılavuzunun tam altı katı. Çevre Bakanlığı, 2029 yılında bu limit değeri 25 µg/m3‘e indirme hedefi koyuyor. Ancak bu da DSÖ’nün insan sağlığı için geçilmemesi gerektiğini söylediği yıllık ortalama 5 µg/m3’ten beş kat yüksek.

Hava kalitesi ile ilgili yasal düzenlemeleri halk sağlığı açısından iyileştirmek için çalışan Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) AB’deki mevzuat değişikliklerini de yakından takip ediyor. 15 sağlık, çevre ve iklim örgütünün bir araya gelmesi ile kurulan platformun koordinatörü Deniz Gümüşel’e göre AB’deki gelişmelerin Türkiye’deki mevzuata da yansımasının olması bekleniyor.

Konuyla ilgili konuşan Gümüşel şunları söyledi: “Ancak Türkiye bugüne kadar PM2.5 için hiçbir yasal düzenleme yapmadı. PM2.5 özellikle termik santrallar, demir-çelik ve çimento gibi enerji için kömür yakan büyük sanayi tesislerinden kaynaklanıyor. Hava kirliliğinin, enerji ve sanayi sektörlerinin maliyetlerine yansımayan büyük bir sağlık faturası var, bunu hep birlikte toplum olarak ödüyoruz. Kara Rapor çalışmamıza göre Türkiye’de 2019 yılında hava kirliliği yüzünden en az 31 bin erken ölüm yaşandı. Bunun önemli bölümüne ince partikül maddeler yol açtı. Bir an önce PM2.5 için ulusal limit değerlerin belirlenmesi ve bu limitlerin DSÖ’nün insan sağlığı için belirlediği kılavuz değerlerle uyumlu olmasını talep ediyoruz.”

EkoIQ Editör