VII. Sürdürülebilir Finans Forumunda Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı yapıldı.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından düzenlenen, “VII. Sürdürülebilir Finans Forumu” çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Bu yıl, “Yeşil Dönüşüm ve Türkiye’ye Etkileri” başlığıyla düzenlenen forumda, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğiyle Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı’nın lansmanı yapıldı. Açılış konuşmasını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben’in yaptığı forumda, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin ile EBRD Türkiye Başkanı Arvid Tuerkner, Türkiye’nin düşük karbonlu ve döngüsel ekonomi odaklı dönüşümü çağrısıyla ilgili görüşlerini paylaştı.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, iş dünyası için pandemi sonrası ekonomik ve sosyal toparlanma süreçlerinin sürdürülebilir kalkınma unsurlarını barındırmadan mümkün olmayacağını herkese gösterdi. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşabilmek için yıllık 5-7 trilyon dolar yatırım gerekiyor. Söz konusu yatırım, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde her yıl en az 2,5 trilyon dolar finansal açık anlamına geliyor. Gelişmiş ülkelerde söz konusu yatırımların üçte ikisi bankalar tarafından finanse edilirken, gelişmekte olan ülkelerde bu oranın %90’a çıktığını görüyoruz. Ortaya çıkan finansal açığın kapanabilmesi için finans sektörünün ne kadar kritik bir role sahip olduğunu görüyorsunuz. Bu anlamda muazzam bir dönüştürücü gücümüz var” dedi.
Ebru Dildar Edin sözlerini şöyle tamamladı: “Bu farkındalıktan hareketle “Yeşil Dönüşüm ve Türkiye’ye Etkileri” temasıyla gerçekleştirdiğimiz 7. Sürdürülebilir Finans Forumu, yeşil dönüşüm ve bu dönüşümün Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini daha iyi anlamamıza katkıda bulundu. Yeşil dönüşüm konusunda istikrarlı ilerleme için daha güçlü iklim politikalarına ve aksiyonlara ihtiyacımız var. Döngüsel ekonomi muazzam fırsatlarla beraber çözüm sağlayacak alanlardan bir tanesi. Özellikle ülkemizde döngüsel ekonominin yükselmesi için çok uygun bir ortam var. AB Yeşil Mutabakatı’nın gitgide önem kazandığı, “Döngüsel Ekonomi” gibi yeni modellerin ekonominin geleceğini şekillendirmeye başladığı bu dönemde, “Yeşil Dönüşüm” ve ülkemizin bundan alacağı payın nasıl artırılabileceğini bu Forum’da değerlendirdik. Özellikle finans sektörüne, döngüsel ekonominin finansmanı konusunda aktif olması ve bu alanda yenilikçi çözümler geliştirerek dönüştürücü gücünü kullanması için çağrımızı duyurmak istiyoruz. Finans sektörünü, özel sektör ve kamu kurumlarını, çağrımızı desteklemeye ve Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’na katılarak çevresel açıdan sürdürülebilir, düşük karbonlu ve dayanıklı bir ekonomiye geçişi destekleyen bu topluluğun bir parçası olmaya davet ediyoruz.”
EBRD Türkiye Genel Müdürü Arvid Tuerkner, forumdaki konuşmasında şunları söyledi: “EBRD, yeni Yeşil Ekonomiye Geçiş yaklaşımını uygulayarak, döngüsel dönüşüme hazır olan işletmelere liderlik ederek onlara örnek olmayı taahhüt etmektedir. Şirketler, KOBİ’ler, finans kuruluşları ile kamu kurumlarının, yalnızca düşük karbonlu, döngüsel bir modelin uygulanmasıyla sağlanabilecek ekonomik canlanmaya imkan veren seçimler yapmaları için çok kritik bir zamandayız. Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu olarak bütün iş dünyasını ve karar vericileri döngüsel dönüşüme davet ederek, Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı’nın lansmanını SKD Türkiye ile birlikte yapmaktan gurur duyuyoruz. Artık bu konuda sorumluluk almanın, harekete geçmenin ve eskiye göre daha iyisini yapmanın zamanı geldi.”
Konuşmaların ardından SKD Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Aybala Şimşek’in moderasyonunda “Yeşil Dönüşüm ve Türkiye’nin Yeşil Dönüşümden Alacağı Payın Artırılması” paneli gerçekleştirildi. Aybala Şimşek konuşmasının başında Bill Gates’in geçtiğimiz hafta iklim krizi konusunda yaptığı açıklamadan alıntı yaparak “COVID-19 krizini çözmek iklim krizini çözmekle kıyaslandığında daha kolay. COVID-19 krizi için bir aşı var, ancak iklim krizi için bir aşı yok. Çünkü pandemi sürecinde iklim krizi ile ilgili sorunlar daha görünür oldu ve dünyanın hemen her ülkesinde sosyal eşitsizlikler daha çok su yüzüne çıktı” dedi.
Panele Vigeo Eiris Sürdürülebilir Finans İş Geliştirme Müdürü Benjamin Cliquet, T.C. Ticaret Bakanlığı, Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Daire Başkanı Mehmet Ergünal, T.C. Dışişleri Bakanlığı, AB Başkanlığı, Ekonomik, Mali ve Sosyal Politikalar Daire Başkanı Nihal Samsun Karabacak, EBRD Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Başkan Yrd. Gianpiero Nacci, ve ABN Amro Bank, Sürdürülebilirlik Danışmanı Jan Raes katıldı.
Panelde şu ortak görüşlere yer verildi: “Döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirliğin sosyal ve çevresel tüm başlıkları, alternatif borçlanma araçları açısından yeni kaynaklara ulaşmak için Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesinde çok kritik bir potansiyel sunuyor. Türkiye’de bu kaynaklardan faydalanmaya yönelik birçok proje hayata geçirilmeye başlandı. Ülkemizde yeşil taksonomi alanında yürütülen çalışmalar, hem reel sektör hem de finans sektörü açısından bu alandaki geliştirilecek yeni sürdürülebilir borçlanma araçlarına da güçlü bir baz teşkil ediyor.
AB’nin yeni büyüme stratejisi olarak açıkladığı Yeşil Mutabakat’a uyum süreci ve tüm dünyanın gündeminde olan yeşil dönüşüm, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde bu fırsatlardan faydalanması ve alternatif kaynaklara ulaşması açısından önemli bir fırsat sunuyor.
Yeşil Mutabakat süreci, kapsayıcı bir şekilde ele alınması gereken bir seferberlik olmalı. Bütün sektörlerin uyumunun yanı sıra, fırsat eşitliği de çok kritik. Türkiye’nin potansiyeli büyüyen iç pazarın yanı sıra, küresel ticaret merkezi konumu ve insan kaynağıyla bağlantılı. OECD tarafından yayınlanan rapora göre, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin uygulanması halinde Türkiye’de %1.4 oranında istihdam artışı mümkün.
Sivil Toplum Kuruluşları ve kamunun dönüşüm konusundaki iş birliği, iş dünyası için bir kaldıraç etkisi yaratacaktır. Rekabetçi bir ekonomi için, geleceğin yeşil, dijital ve kapsayıcı olması gerekiyor.”
Türkiye’nin Düşük Karbonlu ve Döngüsel Ekonomi Odaklı Dönüşümü Çağrısı
Tüm iş dünyasının katılmaya davet edildiği çağrının 6 maddesi şöyle sıranladı:
- Sıfır atık ilkelerine ve döngüsel ekonomi stratejilerine bağlı kalmak,
- Mevcut ölçümler araçları ile döngüsellik düzeylerine ilişkin farkındalığı arttırmak,
- Ülke çapındaki döngüsel dönüşüme öncülük etmek,
- Bilgi paylaşımı yeni iş birliklerinin güçlendirilmesi için Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun bir parçası olmak,
- Yenilikçi finansal ürünlerle döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek,
- AB döngüsel ekonomi sınıflandırmasını destekleyerek geniş çapta uygulanmasını sağlamak.