Yazı: Barış DOĞRU
Bilmiyorum siz de bazen bu hisse kapılıyor musunuz? Aslında miadı çoktan dolmuş, anakronik bazı olaylar çevremde dönüp duruyormuş gibi hissediveriyorum bazen. Bir süredir televizyonlarda dönen ve kredi kartımızla bir gergedan alabileceğimizi büyük bir şevkle anlatan bir kredi kartı reklamı var mesela. Afrika’nın düzlüklerinde, büyük bir keyifle koşturup duran dev bir gergedanı satın almayı, espri de olsa, bir kredi kartının finansal gücünü anlatmak için kullanmak sizce de biraz garip, daha da ötesi arızalı bir durum değil mi?
Ama öyle değil herhalde ki, hâlâ birileri çıkıp “Küresel Isınma için Rahatlatıcı Düşünceler” başlıklı bir yazı kaleme alabiliyor. Ama sakın, uluslararası bazı kurumların veya Çin hükümetinin Küresel Isınma konusunda nihayet önemli adımlar atmaya karar verdiklerini anlatan bir yazıyla karşı karşıya olduğunuzu sanmayın. Heartland Institute Çevre Politikaları uzmanı ve Environment & Climate New editörü gibi gayet afili unvanları olan James Taylor, “Bugünkü sıcaklıklar yüksek değil, olağandışı düşük görünüyor” veya “Yeryüzü’nün uzun vadeli sıcaklık tarihi bize, yüksek sıcaklıkların gerçek dünyada insan medeniyeti için düşük sıcaklıklardan daima daha iyi olduğunu ortaya koyan deliller ortaya koyuyor” gibi, özür dilerim, deli saçmalarını kaleme alabiliyor. Hem de nerede? Gayet saygın bir ekonomi dergisi olan Forbes Türkiye’nin Ocak sayısında. Hangi ilişkilerle ve gerekçelerle, her sayısında Yeşil Haberler yayınlayan bir dergiye sızdığını bilmiyoruz. Birleşmiş Milletler’den NASA’ya, aklınıza gelebilecek tüm uluslararası saygın bilim enstitülerini, insanlarını ve üniversitelerini, yüzbinlerce sayfa rapor ve araştırmayı bir kalemde çizip atan James Taylor ne ilginçtir ki tek bir bilimsel kaynağa bile atıfta bulunmuyor. Üyesi bulunduğu Heartland Institute’un ne menem bir bilim yuvası olduğunu ise, küçük bir google araması ortaya koyuyor. Tamamen petrol tekelleri tarafından fonlanan, Amerika’nın belki de gelmiş geçmiş en gerici ve ırkçı siyasi akımlarından “Tea Party” ile arasından su sızmayan bir sözde enstitü.
“Bir asır boyunca petrol şirketlerini besledik, artık yeter”
Bu sözler “birtakım militan çevreci grupların” olsa, dünyanın hâlâ aynı açı ve hızla güneşin çevresinde döndüğüne belki bizi inandırabilirdi bazı kişiler. Ancak kazın ayağı öyle değil; bu sözler, biz tam dergiyi tamamlarken, 24 Ocak’ta Beyaz Saray’da Barack Obama tarafından, “Yıllık Ulusa Sesleniş” konuşmasında dile getirildi. İşte bu yüzden, böyle büyük bir güvenle, yukarıda anlattıklarımızın geçmiş çağın söylemleri olduğunu hiçbir kuşku duymadan dile getirebiliyoruz. Bu arada, Obama’nın seçim startını, Amerika’nın temiz teknolojilere ve enerjiye ihtiyaç duyduğunu; ancak Temiz Enerji Yasası’yla enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabilecekleri anlatan bir konuşmayla verdiğini de hatırlatalım.
Belki Obama yalnızca bu sözleri dile getirdiği için, dev petrol, silah ve kömür tekelleri tarafından bir sonraki seçimde sandıklara gömülecek. Belki biz bugün, Türkiye’nin devasa cari açığının, yurtdışından aldığımız fosil yakıtlardan kaynaklandığını; bu açığın kapanmasının neredeyse yegane yolunun yenilenebilir enerjilere yapılacak yatırımlar olduğunu bir süre daha, yönetici ve karar vericilere anlatamayacağız. Ama olsun, işte buradan tekrar söylüyoruz: Geçmiş çağın politikaları, söylemleri, reklamları bunlar. Ve ne olursa olsun değişecekler. Bir kredi kartı, gergedan satın almak gibi anormal bir amaca değil, ancak o gergedanın koruma altına alınmasına hizmet ettiğinde ve siz bunu anlatan bir reklam hayal ettiğinizde değişecek mesela…