13-15 Ekim’de İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 18. IFOAM Dünya Organik Kongresi; ABD’den Bhutan’a, Güney Kore’den Avusturya’ya 1000’e yakın katılımcıya ev sahipliği yaptı. Kongrede öne çıkan en önemli temalardan biri de üretici ile tüketici arasındaki bağların güçlendirilmesi gerektiği oldu.
Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu’nun (IFOAM-International Federation of Organic Agriculture Movement) üç yılda bir düzenlediği Dünya Organik Kongresi’nin 18’incisi 13-15 Ekim İstanbul Kongre Merkezi’nde Buğday Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. ABD’den Zimbabwe’ye, Güney Kore’den Avusturya’ya 79 ülkeden 1000’e yakın kişinin katıldığı kongre, organik dünyanın birbirinden önemli isimlerini İstanbul’da buluşturdu, organik köprüler kurulmasına vesile oldu.
Renkli bir açılışa sahne olan Dünya Organik Kongresi’nde müzik, ses ve hareket eğitmeni Tugay Başar, izleyicilerle birlikte organik dünyanın kalp atışlarını andıran beden perküsyonu yaptı. Ardından elinde bereketi simgeleyen nar ile sahneye gelen Buğday Derneği Başkanı Güneşin Aydemir, “Hep birlikte organik köprüler kurabiliriz” dedi. Aydemir’in ney eşliğinde anlattığı, yaşamın dönüşümünü simgeleyen masal da izleyicilerden büyük ilgi gördü.
“En Önemli Köprü Bir Sonraki Nesille Aramızda Olmalı”
Açılışın ardından kongrenin ana konuşmacıları, organikle birlikte yeni alternatif ekonomilerden de söz ettiler. ABD eski Tarım Bakanı Müsteşarı, George Washington Üniversitesi’nden Kathleen Merrigan, son yıllarda genç profesyonellerin tarıma yoğun ilgi gösterdiğini belirterek çiftçi olan genç profesyonellerin sayısının son beş yılda %15 arttığını söyledi. Organik konusunda gençlerle bağlantı kurmanın önemine dikkat çeken Merrigan, katılımcılardan 35 yaşın altındakilerle iletişime geçerek onlara organiği anlatmalarını istedi ve ”Kurmamız gereken en önemli köprü bir sonraki nesille aramızda olmalı” dedi.
Viyana Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Christian Felber ise konuşma kürsüsüne parende atarak geldi ve şu anda parayı amaç edinmiş ekonomik sistemin dünyaya tersten bakmak anlamına geldiğini göstermek üzere kürsünün yanında amuda kalktı. Dünyanın geleceği için alternatif ekonomik modelleri hayata geçirmenin zamanının geldiğini belirten Felber, ortak iyiliği ekonominin amacı haline getirmek gerektiğini belirterek, “Bunu demokratik süreçleri işleterek yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
Dünya Organik Kongresi’nin “Organik Vizyonlar ve Trendler” başlıklı oturumunda ise Gıda ve Tarım Örgütü FAO’dan Nadia El-Hage Scialabba, 2015’e kadar 9 milyar insanı organik tarımla beslemenin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ancak buradaki hayvancılığın rolünü iyi değerlendirmeliyiz. Çünkü hayvancılık besin dönüştürmenin en verimli şekli değil, kaynak kullanımımızı optimize etmemiz gerek.”
Kongrenin konuşmacıları arasındaki isimlerden biri de “çölleri yeşerten adam” olarak tanınan, Savory Enstitüsü kurucusu Allan Savory idi. İklim değişikliği ve çölleşmede tarımın rolünün önemine dikkat çeken Savory, karbonu tekrar toprağa bağlamak için bütüncül hayvancılığın vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Organiğin bir tarımsal üretim yöntemi olmaktan öte bir kültür olduğunun altının çizildiği kongrede, organik tarımın sürdürülebilirliğin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul edilmesinin ve bu açıdan organik tarım hareketinin diğer sürdürülebilirlik hareketleri arasında konferansın temasına da uygun olarak güçlü köprüler kurmasının gerekliliği ifade edildi.
Bhutan’ın Hedefi %100 Organik Ülke Olmak
Üç gün süren kongrenin büyük ilgi toplayan sunumlarından birini de Bhutan Tarım ve Orman Bakanı Lyonpo Yeshey Dorji yaptı. Bhutan’ın küçük ve mutlu bir ülke olduğunu söyleyerek söze başlayan Dorji’nin 2020’de dünyadaki ilk ve tek % 100 organik ülke olacaklarını söylemesi salonda büyük alkış aldı. Kimyasalların toprağı kirletmesine izin vermeyecek sıkı politikalar izlediklerini söyleyen Dorji, hayvancılıkta da geleneksel yöntemlere bağlı olduklarını ifade etti. Üç yıl içinde tüm üretimin organiğe geçebileceğini öngördüklerini belirten Dorji “Organik geleceğimizdir” diyerek sözlerini bitirdi.
Üç gün süren kongrenin kapanışında bir konuşma yapan IFOAM Genel Müdürü Marcus Arbenz, etkinlikte üzerinde çokça durulan “organik köprü kurmak” konusundaki tartışmaları özetledi. Kongrede çiftçilerin sadece üretken olması değil, aynı zamanda girişimci ve yaratıcı olmaları için de çeşitli yöntemlerin konuşulduğunu belirten Arbenz, üretici ve tüketici arasındaki bağın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Organik sadece kimyasallardan arınmış değil, aynı zamanda yerel, etik, adil ve ulaşılabilir olmalı” dedi. Güneşin Aydemir’in verdiği mesaj ise 16 Ekim Dünya Gıda Günü için de büyük anlam taşıyordu: “Hepimizin temiz gıda, temiz doğa, iyi ilişkiler ve kutlamalara ihtiyacımız var.”
Organik Köprüler İstanbul’da Kuruldu
13-15 Ekim’de İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 18. IFOAM Dünya Organik Kongresi; ABD’den Bhutan’a, Güney Kore’den Avusturya’ya 1000’e yakın katılımcıya ev sahipliği yaptı. Kongrede öne çıkan en önemli temalardan biri de üretici ile tüketici arasındaki bağların güçlendirilmesi gerektiği oldu.