Üreticilerden tüketicilere, yerel yönetimlerden sivil toplum kuruluşlarına, karar vericilerden akademisyenlere kadar geridönüşüm sektörünün pek çok paydaşı var. Bir de isimsiz kahramanları: Sokak toplayıcıları… Çöplerden kağıt, karton, plastik gibi atıkları ayrıştırarak toplayan ve günlük 20 ila 60 TL kazanç sağlayan sokak toplayıcılarının Türkiye ekonomisine ve sürdürülebilirliğe sağladığı katkı da yadsınamaz. Ama belki yeni bir akıl, çok daha insani ve verimli bir çalışma biçimi kurmamızı da sağlayabilir; kimbilir…
Ferhat ULUDAĞLAR
Her gün saatlerce yol yürüyen ve kilometrelerce yolu havanın soğuk ya da sıcak olmasına, şartların elverişli olup olmamasına aldırış etmeden kateden, 200-400 kilogram arasında atık kağıt ve plastik taşıyan geridönüşüm halkasının adsız kahramanları onlar… Çevreye ve ekonomiye de büyük bir katkı sağlayan katı atık toplayıcıları, yani çöpten yaşam kuranlar, geçimlerini toplumun tüketim alışkanlıklarının ortaya çıkardığı dağ gibi atıklardan sağlıyor.
Her Birinin Öyküsü Farklı
80’li ve 90’lı yıllarda iç göçle birlikte katı atık toplayıcılığı yapanların sayısı hızlı bir artış gösterdi. 2000’lerde ise katı atık toplayıcılığı bir “meslek” olarak tanımlanmaya başladı. Çöpten yaşam kuran kişilerin ise farklı öyküleri ve nedenleri bulunuyor. Zorunlu göç mağdurları, eski hükümlüler ve sokakta yaşayanlar gibi… Aralarında çöpten para kazananlar olduğu kadar, çöpten günlük gereksinimlerini karşılayanlar da var. Sosyal güvenceleri yok. Çoğu evsiz ve bir çatı altında yaşama şansına sahip değil. Romatizma, eklem rahatsızlıkları, enfeksiyonel hastalıklar ve farklı iş kazalarıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar. Katı atık toplayıcıları, geridönüşüm sürecine önemli bir katkıda bulunduklarını düşünüyor. Bu nedenle en büyük arzuları, yaptıkları işin bir toplum hizmeti olarak görünmesi… Toplumun kendilerine yönelik kötü bir algıya sahip olmasından ötürü de son derece şikayetçiler.
Veysel: “Ne Kadar Çalışırsanız, O Kadar Para Kazanırsınız”
Veysel 32 yaşında ve sekiz senedir katı atık toplayıcılığı yapıyor. Günde yaklaşık 10-12 saat çalışıyor ve 35-50 TL arasında bir kazanç sağlıyor. Veysel, “Hava koşulları uygun olmadığında çıkamıyorum. Bu durum, birkaç gün sürdüğünde ise çalışmadığım zamanlar için bir kazancım olmuyor. Yani ne kadar çalışırsanız, o kadar para kazanırsınız” diyor. Veysel, topladıklarını ortak bir toplama merkezine götürüyor ve kilo başına belirli bir ücret karşılığında satıyor. Doğaya ve çevreye katkı sağmaktan çok memnun olduğunu da sözlerine ekleyen Veysel’in sigorta ve diğer sosyal hakları yok.
Yağmur: “Belediyeler Katı Atık Toplayıcılarına Destek Vermiyor”
40 yaşında olduğunu söyleyen Yağmur, yaklaşık 20 yıldır katı atık topluyor. Günlük kazancının ise 25-30 TL arasında değiştiğini söylüyor. Gün içinde fazla mesai yapınca daha iyi para kazanıldığını belirten Yağmur; “Kağıt ve plastik atık topluyorum. Neredeyse haftanın her günü çalışıyorum. Sadece pazartesi günleri bazen işe çıkmıyorum. Topladığım malzemeleri atık toplama merkezine götürerek satıyorum. Bu işi aileden üç kişi ile yapıyoruz. Asla kolay bir iş değil ve pek çok zorluğu var. Çocuk okutuyorum. Daha ne kadar katı atık toplayıcılığı yaparım bilemiyorum. Çok para kazanmıyoruz ama doğaya faydalı bir iş yapıyor olmak gerçekten çok güzel bir his” yorumunda bulunuyor. Yağmur’un en büyük şikayeti ise belediyelere… Belediyelerin katı atık toplayıcılarına destek vermediğini dile getiren Yağmur, zaman zaman kötü davranışlara maruz kaldıklarını ve arabalarına el konulduğunu da sözlerine ekliyor.
Rıfat: “Zaman Zaman Çöpleri Dağıtıyoruz”
Rıfat, 20’li yaşlarında ve yaklaşık beş yıldır katı atık toplayarak geçiniyor. Askerden yeni gelmiş ve düzenli bir iş bulamadığı için askerden önce yapmaya başladığı bu işe geri dönmüş. Atık toplayıcılığından günde 50-60 TL kazandığını söyleyen Rıfat, “Askere gitmeden önce de kilo birim fiyatı aynıydı. Bu süre boyunca hiçbir artış olmamış” diyor. Rıfat, mesaiye sabah 7:00’de başlıyor ve akşam 23:00’e kadar el arabasıyla sokakları arşınlıyor. Sadece yemek yemek için mola veriyor ve sevdiği şarkıcıları cebindeki mp3 çaları ile dinlemeyi seviyor. Rıfat, çevreye sağladığı katkıdan hoşnut olsa da özeleştiride bulunmayı da ihmal etmiyor: “Doğayı korumaya yönelik bir katkıda bulunsak da zaman zaman çöpleri dağıtıyoruz ve ortalığı kirletiyoruz. Çöpçülerin gelmediği yerlerde bazen bu görevi de yerine getirmiş oluyoruz.”
Mustafa: “Çevreye Hizmet Ediyoruz”
Mustafa, 2001’den bu yana katı atık toplayıcılığı yapıyor. Günde 15 saat çalışıyor ve ortalama 25-35 TL para kazanıyor. “Okuma şansım olmadı. Olsaydı, ne olurdu bilemiyorum” diyen Mustafa, sözlerine şöyle devam ediyor: “Biz, çevreye hizmet ediyoruz ve bu konuda önemli bir açığı kapatıyoruz. Yaptığımız işin pek çok zorluğu var. Tüm gün insanların attığı çöplerin içinde vakit geçiriyoruz. Bu nedenle çok sık hasta oluyoruz. Yeterince korunduğumuzu da söyleyemem. Çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum. İleride de bu işi yapacağımı düşünüyorum.”
Hakim: “İnsanların Küçümseyen Bakışlarından Şikayetçiyim”
Mustafa’nın arkadaşı olan Hakim, onun sözlerine birebir katılıyor. Aynı mahallede yaşadıklarını ve katı atık toplayıcılığına birlikte başladıklarını dile getiren Hakim, “Ben daha çok insanlardan, onların küçümseyen yaklaşımlarından ve önyargılarından şikayetçiyim. Biz hırsız ya da suçlu insanlar değiliz. Sizin artık değersiz görüp attığınız bazı şeyleri çöplerinizin arasından topluyoruz. Geridönüşümün bir parçası olarak yine size hizmet ediyoruz” diyor. Sonra da kulaklığını takıp istiflediği kağıtları el arabasına sıkıştırarak yoluna devam ediyor.
Mehmet: “Asıl Parayı, Topladıklarımızı Bizden Satın Alan Depolar Kazanıyor”
Mehmet, henüz 17 yaşında… “Hakim ile kardeşiz. Bu işe bizden çok daha küçük yaşlarda başlayanlar da var” diyen Mehmet, ağabeyi askere gitmek zorunda kalınca okulu bırakmış ve bu işe başlamış. Ağabeyine daha önce zaman zaman yardım ettiğini söyleyen Mehmet, “Katı atık toplayıcılığını artık tam zamanlı bir şekilde yapıyorum. Bu işten çok para kazanmıyoruz. Asıl parayı topladıklarımızı bizden satın alan depolar kazanıyor. Başka bir iş bulabilsem, bu işi yapmam artık” yorumunda bulunuyor.