Betonda Boğulmak / CHANGE.ORG’DAN

Betonda Boğulmak
İzmir Bayındır’ın bir dağ köyüne yerleştikten sonra betonda boğul­manın ne demek olduğunu daha iyi anladım. Eskiden güne egzoz koku­su, araba yıkama ve çevre yolundan geçen arabaların vınn vınn sesleri ve köşede sıkışan trafiğin kornaları ile uyanırken, bugün sabahları en az beş türden kuşun sesine, yaprak­ların hışırtısına ve bambu rüzgar çanlarının tınısına uyanıyorum. Es­kiden hafta sonu geldiğinde sıkıntı basardı, doğaya kaçmanın yolunu arardık. İki saat trafiği göze alırsak Belgrad Ormanı, Çamlıca Tepesi, Sapanca, Yalova’ya kadar uzanır derin bir nefes alır veya biraz daha gayret edersek betondan İznik Gölü’ne kadar kaçardık. Bütün bu yol, betonda boğulmamak, biraz ne­fes almak içindi.
İstanbul’da Kadıköylüler diğer ma­hallelere göre bu açıdan daha şanslı elbette, çünkü onların Fenerbahçe- Kalamış-Moda sahil şeridi var. Uç­suz bucaksız ufka bakarken, sahil şeridinin yeşilliğinde, denizin esinti­sinin ferahlığında nefes alma imkan­ları var. Hatta Kurbağalıdere’si bile var; her ne kadar hâlâ sağaltılmayı beklese de… Peki bu imkanları de­vam edecek mi, yoksa beton canava­rı, Fenerbahçe-Kalamış sahilini yu­tup, Kadıköylüleri de boğacak mı?
Kadıköylüler buna izin verecek gibi görünmüyor. Fenerbahçe-Kala­mış’taki betonlaşma planlarını Ka­dıköylülere sormamalarının nedeni bu mu acaba? Zaten yanıtını biliyor­lar da, vatandaşa rağmen, vatanda­şa dayatarak mı yapmaya kalkışı­yorlar? Kadıköy Belediyesi bütün yasal süreçleri işletirken, toplum odaklı belediyecilik anlayışı içinde mahalleliyi bilgilendirmek, ayrıca daha geniş kitlelerin desteğini al­mak üzere imza kampanyası başlat­tı. Belediye her konuda olduğu gibi önce o mahallenin sakinlerinin ta­lep ve arzularını dinliyor. Bütün ye­rel ve ulusal yönetimler bunu yapsa, kararların çoğu toplum lehine olur. Zaten demokrasi anlayışı kararla­rın bu kararlardan etkilenenlerle birlikte alınmasını şart koşar. Bu açıdan imza kampanyaları özellikle yerel kararlarda ciddi bir katılımcı demokrasi aracı olarak ortaya çıkı­yor. Bu demokrasi aracını etkili bi­çimde kullanan Kadıköylüler nefes aldıkları en yakın yeri yine beton canavarına mı kaptıracaklar, yoksa bir araya gelen 57 bin kişi sahile betonu dokundurtmadan onu koru­yabilecek mi?
Not: Bu sayfalara yansımasını istedi­ğiniz kampanyalarınızı bizimle pay­laşmak isterseniz, İletişim Sorumlu­muz Sırma Süren ile sirma@change. org’dan bağlantıya geçebilirsiniz.

Change.org’da Kampanya Başlatmak İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
www.change.org sitesine girin, Kampanya Başlat kutucuğuna tıklayın; aşağıdaki soruların olduğu formu doldurun, Kurallar bölümünü dikkatlice okuyun; sonra isterseniz fotoğraf veya video ekleyip kampanyanızı başlatın.
1- Başlatacağınız kampanya kime yönelik? Biliyorsanız birey, kurum ya da hükümet organının adı ve varsa e-posta adresini yazın.
2- Muhataplardan ne talep ediyorsunuz?
3- Bu kampanya sizin için neden önemli? Bir başka deyişle, insanlar bu kampanyaya neden destek vermeli?
İmzalarla birlikte siteye giren herkes kampanyanızı görebilir; her imza veren de kendi sosyal medya hesaplarından arkadaşları ve takipçileriyle paylaşabilir. Kampanyanızın muhatabına ilk imzalayan 50 kişinin imzasını içeren bir e-posta gider. Sonrasında da düzenli olarak kampanyanızın durumuna dair bilgilendirme e-postaları iletilir

Sahilime Dokunma!
Köşemizin bu ayki konuğu Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu. Change.org’da kampanya yürüten Nuhoğlu, Kalamış-Fenerbahçe sahilinin imara açılmasına karşı mücadele ediyor.
Change.org’da sadece bireyler kampanya başlatmıyor. Köşemizin bu ayki konuğu change.org/sahi­limedokunma adresinde kampan­yasını yürüten Kadıköy Belediyesi. Hızla büyüyen bu kampanya için Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile konuştuk. Sosyal med­yada da çok aktif olan Kadıköy Belediyesi, change.org’da çok kısa sürede oldukça ses getiren imza kampanyasını Kalamış-Fenerbahçe sahilinin imara açılmasını öngören planın iptal için yürütüyor.
Sayın Nuhoğlu, Fenerbahçe-Kala­mış sahilinin imara açılması Kadı­köy ve Kadıköylüler için ne anlama geliyor?
Bu, uzun bir sahil şeridine set çekil­mesi ve ciddi bir yapılaşma anlamına geliyor. Alanın yapılaşmaya açılması halkın denizden koparılması, ciddi bir yoğunluk ve trafik olarak bölge­deki yaşamı etkileyecek. Ayrıca bu koy, korunması gerekli doğal bir sit alanı, herkesin spor yaptığı, bisikle­te bindiği, denizi seyrettiği bir sahil hattı. Yeni plan uygulanırsa alan tüm bu fonksiyonlarını yitirecek, yüzde 13’lük bir emsal artırımı söz konusu. Bu da 15 bin metrekare alanın yapılaşmaya açılması demek. Karar, halkın kullandığı tüm alanla­rın betonlaşması anlamına geliyor. Sahillere insanların ihtiyacı var. Bu­radaki marina büyürse çok fazla kir­lilik olacak. Yelken sporları sekteye uğrayacak, yoğunlaşma ile birlikte su akıntıları azalacak.

Bildiğimiz kadarıyla bu karar Özelleştirme Müdürlüğü tarafın­dan başkanlığınıza bildirildi. Ka­rar aşamasında Belediye olarak sizinle irtibata geçildi mi?
Bu plan bize Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından iletildi. Pro­sedür olarak İBB’de askıya çıkıyor. Belli bir süre içinde projenin incele­nip varsa itirazın İBB’ye yapılması gerekli. Ancak planlar yapılırken kesinlikle bizim ve Kadıköylülerin fikri alınmadı. Kentteki yaşamı et­kileyecek konularda yerel yönetim­lerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların fikirlerinin mutlaka alınması gerekli ancak son yıllarda birçok konuda olduğu gibi kentsel konularda da “ben yaptım oldu” şeklinde projeler üretiliyor.
İlk aşamada yasal itiraz hakkımızı kullandık, yasal itiraz olumsuz so­nuçlanırsa plana dava açacağız.

Konuyla ilgili change.org’da da bir imza kampanyası başlattınız. Kampanya başlatmaya nasıl karar verdiniz?
Bu tür durumlarda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sürece dahil edilmesi çok önemli. Elbette biz tüm yasal yollara başvuruyoruz an­cak kentte yaşayan yurttaşların da bu konudaki tavrını ortaya koyması çok önemli. Kadıköy’de sosyal med­ya ve dijital iletişim araçları yaygın olarak kullanılıyor, change.org da bu mecralardan biri. Bu yüzden change.org’da imza kampanyası başlattık. İmza kampanyası öncelik­le konunun bilinmesi açısından çok önemli, sonrasında da projeye ne kadar itirazın söz konusu olduğunu görmemizi sağlıyor.

Hukuki süreç ve imza kampanya­sından sonra yetkililerden sizinle irtibata geçen oldu mu?
Şu an bir gelişme söz konusu de­ğil ancak Kadıköylüler kampanyayı duydukça daha fazla neler yapılabi­leceğini soruyorlar.

İmza kampanyasıyla ilgili geri dö­nüşler nasıl?
Birçok insanın aktif olarak kullan­dığı bir alan olduğu için ciddi bir itiraz söz konusu. İstanbul’daki ye­şil alanların gün geçtikçe azalması, birçok kamu arazisinin imara açıl­ması insanların tepkilerinin daha da artmasına yol açıyor. Önceliğin Kurbağalıdere gibi kangren olmuş sorunların çözümü olması gerektiği dile getiriliyor.
Sayın Nuhoğlu, on olarak okuyucu­lara change.org/sahilimedokunma adresindeki kampanyanızı çok kısa sürede 57.000’den fazla kişinin desteklediğini hatırlatalım. Destek­çilerinize bir mesajınız var mı?
Birkaç hafta içinde bu rakama ula­şılması çok önemli ve değerli. İmza vererek destekleyen herkese teşek­kür ederim. Bu kampanya gelişerek devam edecek, her türlü gelişmeyi yine change.org’daki kampanya aracılığıyla duyurmaya devam ede­ceğiz.

Önerilen makaleler