Sürdürülebilir Geleceğin Anahtarlarından Biri: “Taşıtlarda Enerji Verimliliği”

Dünyada ve Türkiye’de kentsel nüfus hızla artıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de kentsel nüfus oranı 2014’te %91,8’e ulaştı. Kentleşme­nin iklim üzerindeki olumsuz etki­lerini gidermek için gündeme gelen “akıllı şehirler” konseptinde “bina­larda ve taşıtlarda enerji verimlili­ği” iki önemli başlığı oluşturuyor.
SKD olarak dünyadaki enerji tü­ketiminde %40 payı olan binalarda enerji kullanımına dikkat çekmek amacıyla yürüttüğümüz Binalarda Enerji Verimliliği (BEV) çalışma­ları üçüncü yılına girdi. 2014’te Taşıtlarda Enerji Verimliliği (TEV) konusunda da çalışma başlattık. Bu kapsamda ticari faaliyetleri için karayollarında taşıt kullanan tüm şirketlerin, taşıtlardaki yakıt tüketimlerini dolayısı ile zehirli gaz salımlarını ve yakıt kaynaklı maliyetlerini nasıl azaltacaklarına yardımcı olacak bir kılavuz hazır­ladık. Taşıtlarda Enerji Verimliliği Çalışma Grubumuzun liderliğinde hazırlanan bu kılavuz önümüzdeki günlerde yayınlanıyor.
Kılavuzumuzda taşıtlarda enerji ve­rimliliği ve seragazı emisyonlarının azaltılması ile ilgili alanlarda geniş kapsamlı bilgilendirme sağlıyoruz. Seragazı emisyonları ve rekabet ilişkisinden enerji kaynaklı seragazı emisyonlarının sektörel dağılımları­na, kara taşıtlarının durumu, yakıt tüketimi ve trafik kazalarından sür­dürülebilir filo yönetimine, yakıt verimliliğini sağlamaya dönük prog­ramlardan kara taşıtlarında yakıt tüketimini ve emisyonları etkileyen faktörlere, örnek uygulamalardan taşıtlarda enerji verimliliği politika­larına kadar, her konuyu kapsayan 360 derecelik bir bakış açısını ortaya koyuyoruz.
Çalışmamız pek çok veriden yola çıkarak hazırlandı. Bunlar arasında bazıları oldukça çarpıcı. 1980’den günümüze karayollarında taşıt sayısı 10 kattan fazla artmış du­rumda. Bugün 19 milyondan fazla araç trafikte ve bu sayı bir önceki yıla göre %16,7 artışı ifade ediyor. Kentlerdeki motorlu araç sayısında­ki artışa bağlı olarak, ulaştırmadan kaynaklanan hava kirliliği de hızla artıyor. 2012’de seragazı emisyo­nunun %81,1‘ini CO2 emisyonları oluşturdu. Enerji sektöründe sera­gazları içinde en yüksek paya sahip CO2 salımının yaklaşık %99,9’u yakıt yanması sonucu oluşuyor. Yakıt yan­ması sonucu toplam CO2 salımına sektörlere göre bakıldığında ulaştır­ma sektörünün payı %20’yi buluyor. Ulaştırma sektöründeki CO2 salımla­rının %90’ı ise karayolu taşıtlarından kaynaklanıyor. Türkiye’de karayolu ulaşımından kaynaklanan CO2 salım­ları 2000 – 2012 arasında %80 arta­rak 55,5 milyon tona ulaştı.

Çözümler Öneren Bir Klavuz
Kılavuzumuzda sorunları, çözümleri ile birlikte ortaya koyuyoruz. Örne­ğin, Türkiye’de karayolu taşıtları kaynaklı CO2 emisyonlarının azal­tılması için önerilerimiz; “Ulaşım politikalarının düzenlenmesi, trafik akımının düzenlenmesi, alternatif taşıtların ve yakıtların kullanımı, ta­şıtların yakıt tüketiminin azaltılma­sı” şeklinde sıralanıyor. İş dünyası açısından baktığımızda; ekonomik büyüme ile birlikte her geçen gün daha da artan çalışan servisleri, şir­ket araçları, tedarik zinciri filoları ile karayolu taşımacılığında önemli bir ağırlığa sahip olduğunu görüyoruz. Sürdürülebilir filo yönetimi ile emis­yonları azaltmak, yakıt etkinliğini artırmak, yakıt kullanımını azalta­rak hava kalitesini iyileştirmek ve böylece filo operasyonlarından kay­naklanan çevresel etkileri azaltmak ve yönetmek mümkün. Bu konuda­ki başarılı proje örnekleri de kılavu­zumuzda ayrıntılı şekilde yer alıyor.
Toplumsal sürdürülebilirliği tehdit eden, en az emisyonlar kadar önem taşıyan “trafik kazaları” konusun­da, kılavuzumuzda geçmişten bugü­ne durum tespiti ve analizi yapıla­rak çözüm önerileri de sunuluyor. Türkiye ölümlü trafik kazalarında, 100 bin nüfus başına 12 ölüm sayısı ile Yunanistan’dan sonra Avrupa ülkeleri arasında ikinci sırayı alıyor. Trafik kazalarının sonuçları, can kayıpları, maddi manevi hasarlar, kullanılamaz hale gelen araçlar, taz­minatlar, sigortalar, yolların bozul­ması vb. ile sürdürülebilirliğin her üç boyutunu da (toplumsal, ekono­mik, çevresel) ilgilendiriyor.
Türkiye’nin 2015 yılında dönem başkanlığını üstlendiği G20’nin, en önemli hedefleri arasında emis­yonların düşürülmesi yer alıyor. Karayolu ulaşımı, CO2 emisyonla­rının çok önemli bir bölümünden sorumlu. Karayolu ulaşımını kulla­nan tüm taraflara bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Taşıtlarda enerji verimliliği sağlayarak maddi kayıpları azaltmak yanında, çevreyi ve toplumu dikkate alan sürdürüle­bilirlik anlayışı ve bilinci içinde se­ragazı emisyonlarını ve dolayısı ile CO2 emisyonlarını azaltmak için yol gösterici hizmetlere ihtiyaç var.

Önerilen makaleler