“Su Yasası” Şart!

Geçen ay 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart ise Dünya Su Günü olarak kutlandı. TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, her iki güne dair yaptığı açıklamalarda 2025’ten itibaren 1,8 milyardan fazla insanın su kıtlığına maruz kalacağının tahmin edildiğini; dünyada su tüketiminin %71’inin, Türkiye’de ise %73’ünün tarım sektöründe gerçekleştiğini; 2050 yılına kadar Fırat-Dicle Havzası’nda %10, Akdeniz Bölgesi Havzalarında %37, Konya Havzası’nda ise %70 oranında azalma olabileceğinin öngörüldüğünü vurguladı. TEMA Vakfı’nın bu yılki Dünya Su Günü’ne özel olarak hazırladığı “Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası” ile Türkiye’de kirlenme ve kuruma tehdidi altındaki su varlıklarını tespit etmeye çalıştıklarını da belirten Doç. Dr. Karapınar, şu ana kadar 33 ilden 59 ayrı su varlığına dair tehdidin kendilerine bildirildiğini ifade ederek Türkiye’de suya dair 40’ı aşkın yasal düzenlemenin bulunduğunun, su varlığımızın sürdürülebilirliğini sağlamak için bir Su Yasası’na ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.
Doç. Dr. Karapınar ayrıca dünyanın 1990-2015 yılları arasında toplam ormanlık alanının %3’ünü kaybettiğini, son beş yılda da yıllık 5,8 milyon hektar doğal orman alanının yok olduğunu, orman tahribatının en fazla tropik ve yarı tropik bölgelerde düşük gelirli ülkelerde gerçekleştiğini aktardı.

Türkiye’de Su Sıkıntısı Kırmızı Alarm Veriyor!
Science Advances dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık %65’i yılda en az bir ay su sıkıntısı ile karşı karşıya. Sıkıntının en çok yaşandığı yerler Ege, Akdeniz, Trakya ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri. Araştırmayı gerçekleştiren Prof. Arjen Y. Hoekstra ile birlikte çalışan Su Ayak İzi Ağı (Water Footprint Network) yöneticisi Dr. Ertuğ Erçin, Türkiye ekonomisinin mevcut su kıtlığı ve iklim değişikliği nedeniyle risk altında olduğunu ve de bu risklerin en fazla tarım ve tarıma dayalı sanayide hissedildiğini belirtti. Dr. Erçin, “Türkiye’de 20 milyondan fazla kişinin geçim kaynağı sürekli ve temiz su kaynaklarının varlığına bağlı. Hızla büyüyen nüfusumuz, gıda ve enerji tüketimimizdeki artış, evde su tasarrufunu önemsememiz ve yeterince arıtmadan deşarj ettiğimiz atık sular bu insanların geçim kaynaklarını riske sokmaktadır” dedi.

Önerilen makaleler