#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

2050’de 5 Milyar İnsanın Su Kıtlığı Çekmemesi İçin…

WaterAid’in, Mart ayında yayımladığı “Yüzeyin Altında: Dünya Su Durumu 2019” adlı raporu halihazırda 4 milyar insanın su kıtlığı olan yerlerde yaşadığını, 844 milyon insanın ise evlerine yakın temiz su kaynaklarına erişimi olmadığını ortaya koyuyor. Rapor ayrıca, yeraltı sularının azalış oranının 2000 ile 2010 yılları arasında %22 arttığını gösteriyor. Yeterli önlemlerin alınmaması durumunda ise, 2050’de 5 milyar insanın su kıtlığı çekeceği öngörülüyor. Bir insan hakkı olarak suya erişimin güvence altına alınması için ise bireylerden hükümetlere ve şirketlere kadar herkese önemli roller düşüyor.

Temiz suya erişim konusunda uluslararası alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu WaterAid, Mart ayında yayımladığı “Beneath the Surface: The State of the World’s Water 2019” (Yüzeyin Altında: Dünya Su Durumu 2019) adlı raporu halihazırda 4 milyar insanın su kıtlığı olan yerlerde yaşadığını, 844 milyon insanın ise evlerine yakın temiz su kaynaklarına erişimi olmadığını ortaya koyuyor. Rapor, ayrıca, yeraltı sularının azalış oranının 2000 ile 2010 yılları arasında %22 arttığını gösteriyor. Bu durumun değişmesi için tüketicilere de önemli roller düştüğünün altını çizen rapor, satın alınan ürünlere ve bunların nereden geldiğine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak bazı ürünlerin su ayakizine ilişkin bilgiler veriyor. Buna göre:

Buğday: Yeraltı sularının azalmasının %22’sinden sorumlu. Bölgelere göre değişiklik gösterse de ürünün su ayakizi kilogram başına 1.827 litre.

Pirinç: Küresel çapta sulama için kullanılan suyun %40’ını tüketiyor ve yeraltı sularını %17 oranında azaltıyor. Kilogram başına ayakizi ise 2.500 litre.

Kuşkonmaz: Suya çok ihtiyaç duyan bu sebzenin kilogram başına su ayakizi 2.150 litre.

Avokado: Kilogram başına 2.000 litre su tüketiyor. Örneğin Şili’nin Petorca bölgesinde yetiştirilen avokadolar, hektar başına günde 100.000 litre sulamaya ihtiyaç duyuyor.

Çiçek ihracatı: Sulama ihtiyacı çok. Örneğin Etiyopya’da, çi­çek yetiştiriciliği iklim değişikliği de hesaba katıldığında Abi­jata Gölü’nün küçülmesine neden olmuş durumda.

Pamuk: Çok fazla su tüketen bir bitki. Aral Denizi, 1960’lar­danlar­dan bu yana büyük ölçekli sulama nedeniy­le %80 oranında küçüldü. Pamuklu kumaş üretiminin su ayakizi Hindistan’da kilogram başına 22.500, Pakistan’da 9.800 ve ABD’de 8.100 litre.

Türkiye için Çok Yüksek Su Stresi Uyarısı

2015 yılında ilan edilen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin al­tıncısı 2030’a kadar herkesin güvenilir ve erişilebilir içme suyuna evrensel ve eşit bi­çimde erişiminin güvence altına alınmasını hedefliyor. Ancak yeterli önlemlerin alınma­ması durumunda, 2040 yılında 33 ülkenin çok yüksek su stresiyle karşı karşıya kalacağı öngörülüyor. Ortadoğu’dan 15 ülke, Kuzey Afrika’nın büyük bölümü, Pakistan, Türki­ye, Afganistan ve İspanya bu ülkeler arasın­da. Hindistan, Çin, Güney Afrika, ABD ve Avustralya ise yüksek düzeyde su stresi altın­da olacak. Yine 2050’de 5 milyar insanın su kıtlığı çekeceği öngörülüyor.

Dünyanın tüm suyunun bir kova içinde oldu­ğunu düşünürsek, bunun sadece bir fincanı­nın temiz su ve sadece bir çay kaşığı kadarının kullanabilmemiz için göllerden, nehirlerden ve yeraltı sularından bize ulaştığını akılda tutmak, tüketimimize dikkat etmek bu ra­kamın yükselmesini önleyebilir. Tabii sade­ce bireysel çabalar değil, şirketlerin de suyu sürdürülebilir bir şekilde kullanmanın sadece işletmeleri için değil yeryüzü için daha iyi bir tercih olduğunu anlamaları gerekiyor. Ve elbette hükümet­lerin suyun bir insan hakkı olduğu gerçeğinden hareketle temiz suya erişimi güvenceye alacak düzenlemeler yapması kaçınılmaz, zira suya sürdürülebilir ve eşit bir şekilde erişim sağlanmadan sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmadan söz etmek mümkün değil…

EkoIQ Editör