#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Masaru Takayama: “Pandemiden Sonra Çok Daha Fazla İnsan Ekoturizmi Tercih Edecektir”

Asya Ekoturizm Ağı (AEN) Başkanı ve Kurucu Üyesi, Japonya Sorumlu Turizm Acenteleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Spirit of Japan Travel Başkanı Masaru Takayama, 90’lı yıllarda dalış yapmak için gittiği Kosta Rika’da ekoturizmi deneyimlemiş ve ekoturizmin hem gezginlere hem de ev sahibi ülkeye kazandırdıklarını görmüş. Bu deneyimi, kendi ülkesine aktarmak üzere harekete geçmiş. Bu amaçla, 2006’da Japonya Ekolojik Konaklama Derneği’ni (Japan Ecolodge Association) kurmuş. BM Çevre Programı (UNEP) ve BM Dünya Turizm Örgütü’nde (UNWTO) ekoturizm danışmanı olarak çalıştıktan sonra, AEN’in kurulma aşamasında görev almış. Asya’da ekoturizmi yaygınlaştırmak için çalışmalarına devam eden Takayama’yla, COVID-19 sonrası ekoturizmin geleceği üzerine konuştuk.

Röportaj: Burcu Genç

COVID-19’dan sonra, Asya’da turizmin geleceği sizce nasıl olacak? Özellikle, ekonomileri çoğunlukla turizme dayalı olan topluluklarda sürdürülebilir ve dirençli işletmeleri sağlamak mümkün olabilir mi?
Bu sadece Asya ile sınırlı değil, dünyanın her yerinde olabilir. COVID-19 sırasında, birçoğumuz hareket kabiliyetimizi, maddi imkanlarımızı ve seyahat yapmak için gereken parayı kaybettiğimizi fark ettik. Diğer yandan doğanın kendisini toparlamasından, temiz havadan, sessizlikten, daha yavaş bir yaşamdan ve şehir merkezlerine gelen hayvanlar gibi olaylardan memnuniyet duyduk. Sevdiklerimizle, ailemizle ve arkadaşlarımızla daha çok vakit geçirebildik. Yaşam şeklimizdeki “Yeni Normal”, turizm ve seyahat dahil olmak üzere daha yavaş; doğayı ve insanları daha iyi anlamak için daha fazla zamanımızın olduğu; insanların ziyaret ettikleri bölgelerdeki topluluklarla daha fazla etkileşim içinde bulunduğu bir normal olacak. Bunların tümü sürdürülebilirliğin bir yolu aslında. Dayatılan kısıtlamalarla şu an bu zor olabilir. Ancak kısıtlamalar kaldırıldığında sosyal mesafeyi uygulamanın daha kolay olduğu kırsal alanlarda hayat bulan topluluk destekli turizm, tekrar canlanmak için iyi bir şans elde edecek; hatta bir önceki turizm hacmini aşacak. Ev sahibi toplulukların, özellikle şimdi her şey yavaşlamışken, nicelikten ziyade niteliği amaçlaması çok önemlidir. Bu “kış uykusundan” sonra, hareketlenmeler başlayacaktır.

Ekoturizm, kitle turizmine alternatif olabilir mi? Elinizde ekoturizmi ve kitle turizmini karşılaştıran veri, analiz veya  tahminler var mı?
Ekoturizm, ana-akım turizme her zaman alternatif olmuştur ancak biz tek seferde çok fazla sayıda insana hitap etmiyoruz çünkü çevreye olumsuz etki eden bizlerin kullanımından ziyade doğanın korunması çok daha önemli. Aslında şimdi, insanların sosyal mesafe kaygısıyla doğal alanlara kontrolsüz akın etmesinden korkuyoruz. Ekoturizm sadece doğa-temelli sürdürülebilir turizm değildir. Ayrıca yerel topluluğun refahını yükseltmeyi ve yerel rehberlerin anlatımı aracılığıyla doğanın anlamını genişletmeyi de içinde barındırır.
Elimizde bu konu hakkında veri yok ancak tahminimize göre çok daha fazla insan ekoturizmi tercih edecektir. Kitle turizmi artık alışılmış iş yapış biçimleri (business as usual) olmayacağı için, birçok insan bizim ekoturizmle yapmaya çalıştığımız şeyi anlayarak içselleştirecektir. Çok az insanın bulunduğu bozulmamış beyaz kumsalları hayal edin ya da yüksek sesle müzik çalan plastik çöplüğü haline gelmiş turistlerle dolup taşan başka bir yeri. Seçmesi zor değil…

Dijital turizm teknolojileri, turizmin geleceğinde bir rol oynayabilir mi sizce?
COVID-19 sonrası oteller ve ulaşım sektörü, bulaş önleme ve dezenfeksiyon çalışmalarına yüklü miktarda para harcayacak. Bununla beraber COVID-19 öncesine göre sefer sayıları ve yolcu kapasiteleri azaltılacağı için seyahat masrafları yükselecektir. İnsanlar yakın yerlere gitmeyi tercih ederken uzun soluklu uluslararası tatillerden uzak duracaklardır. Bu fiziksel olarak az seyahat edilmesine ve seyahatin planlamasına fazla zaman harcanmasına sebep olacaktır. Tüm bunlar turizmde sanal gerçeklik teknolojilerinin büyümesine etken oluşturabilir. Evimizi terk etmek zorunda olmadan parmaklarımızın ucuyla gerçekleştirdiğimiz minicik bir dokunuşla deneyimleyebildiklerimiz gerçekten inanılmaz.

Ekoturizm bölgelerinden, işyerlerinden ve ortaklarınızdan aldığınız geri dönüşler nasıl peki? Güveni tekrar kazanma 2021 yılında sağlanabilecek mi turizm özelinde?
Ekoturizm yeni bir şey değil, Asya’da 90’lı yıllardan beri var olduğuna inanıyoruz. Bilişim teknolojileri öncesi dönemde ekoturizm daha sade, bazen ulaşılması zor, ancak sınırlı sayıda, doğasever elit bir kesim içindi. Şimdi bilişim teknolojileriyle beraber, herhangi bir işyeri kendi ekoturizm servislerini tanıtabiliyor. Ne yazık ki birçoğu ekoturizmin ne olduğuyla ilgili doğru düzgün bir bilgisi olmadan bu servisleri sunmaya başlıyor; özellikle sürdürülebilirliğin temeli olan üçlü yapıyı bilmeden bu işe girişiyor. Asian Ecotourism Network (AEN-Asya Ekoturizm Ağı) istikrarlı bir şekilde büyüyor çünkü benzer fikirlerden insanların gelip, yaşadıkları zorlukları ve fırsatları paylaşabildikleri bir aile, bir oluşum. O yüzden 2021’de tekrar güveni kazanmak yerine, bu zor zamanların üstesinden gelmek için uzun yıllardır birbiriyle örülmüş bu ağın bağlantılarını güçlendirmenin ön planda olduğunu söyleyebilirim. Ekoturizm en iyi yaptığımız iş. Otantik ekoturizmi gelecekte uzun yıllar boyunca tanıtmaya devam edeceğiz. Topluluklar, her kademeden yönetim, ekoturizm acenteleri, rehberler, ekolojik konaklama merkezleri, akademi, basın ve varış noktalarıyla işbirliği içinde, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı en uyumlu şekilde gerçekleştirme amacıyla çalışıyoruz. Bu sayede doğa-temelli turizm, hem ziyaretçiler hem de ev sahibi toplumların çıkarları açısından daha sürdürülebilir olacaktır. Doğal varlıklarımız, bizim için her zaman önceliklidir çünkü her bir insan, yani bizler doğaya bağımlıyız. Çoğunlukla karşılıksız olduğunu düşündüğümüz, soluduğumuz hava ve içtiğimiz suyun, yaşam tarzlarımızı değiştirmeden yaşamaya devam edersek artık ulaşılamaz hale geleceklerini hatırlatmak isterim. Doğaya saygının içselleştirilmesi ve sürdürülemez olana son verilmesi için köklü değişimlerin yapılması çağrısında bulunuyoruz. Lütfen bir sonraki seyahatinizde sürdürülebilir veya ekoturizm seçeneklerini kullanmaya özen gösteriniz.

Bizi sosyal medyada takip etmek için tıklayın: LinkedIn | Instagram | Twitter | Facebook

EkoIQ Editör