Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen Dünyada ve Türkiye’de Yenilenebilir Enerjinin Bugünü ve Yarını etkinliği, Güler Sabancı, Fatih Dönmez ve Fatih Birol’un katılımıyla 21 Nisan’da gerçekleşti.
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Selmiye Alkan Gürsel’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ile yenilenebilir enerjinin dünyada ve Türkiye’deki yeri ile geleceğe dair planlar konuşuldu.
Etkinliğin açılışını yapan Güler Sabancı, bilimsel yaklaşımlar ve teknolojinin enerji sektörünün hem bugünü hem de geleceği için elimizdeki en önemli araç olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Bakan Fatih Dönmez’e Türkiye’de enerji sektöründe attığı adımlar için teşekkür eden Sabancı, enerji arzının çeşitlendirilmesi ve güvenliği, ithalat yoğunluğunun azaltılması, piyasa rekabetinin artması, enerji arz talep zincirinin verimliliğinin artması, enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi tamamlayıcı birçok alanda gelişmelerin devam edeceğini öngördüğünü söyledi. Sabancı, son dönemlerde önemli bir büyüme kaydeden yenilenebilir enerji büyüme perspektifinin, Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve çevresel performansı açısından katma değeri yüksek sanayileşme fırsatları gibi birçok alanda faydalar getireceğine dikkat çekti. Daha sonra, 31 Mart’ta Uluslararası Enerji Ajansı’nın Net Sıfır zirvesinin küresel öneminden bahsederek 22-23 Nisan’da ABD başkanı Joe Biden’ın düzenlediği iklim zirvesinin ve Glasgow’da düzenlenecek olan COP26’nın yenilenebilir ve temiz enerjideki fırsatlar ve gelişim potansiyeli üzerine önemine değindi.
Sabancı, 11 yıl önce IICEC’nin “daha güvenli, daha temiz ve ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve yeni nesil için daha iyi bir enerji geleceğine katkı sunmak için” kamu, endüstri ve akademi ile ortak akıl üretilecek bir merkez olarak kurulduğunu söyledi. Son olarak da IICEC’nin geçen sene yayınlanan ve oldukça ilgi gören Türkiye Enerji Görünümü ile yeni hazırlanan Türkiye’de Elektrikli Araçlar Görünümü gibi çalışmalarından bahsetti.
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, konuşmasına Covid-19 krizinin 2020’de neden olduğu krize bir bakış ile giriş yaptı. 2021’deki ekonomik toparlanma ile pozitife dönen beklentiler ile hangi enerjilerin kullanılacağının ve bu enerjilerin emisyonlara etkisinin konuşulması gerektiğini belirten Birol, beklentilerinin çok da iyimser olmadığını söyledi. 2021’in başında açıkladıkları üzere bu yılın emisyonlar açısından tarihteki en büyük ikinci artışın görülmesi beklenirken Birol, “Birçok hükümet taahhütte bulununca emisyonlarda bir düşüş bekleniyor ama rakamlara bakınca taahhütler ve gerçekleşenler arasında giderek büyüyen bir uçurum var” dedi.
Ancak bu tabloda iyi şeylerinde bulunduğunu söyleyen Birol yenilenebilir enerjinin büyümesinin öneminden bahsettiğini bildirdi. Birol, 2021’de yenilenebilir enerjinin toplam enerjideki payının %30’a çıkacağını düşündüklerini ve bunun da sanayi sonrası dönemlerin en yüksek seviyesi olduğunu söyledi. Birol, maliyeti en düşük olan güneş ve maliyetleri 2025’e kadar %50’ye kadar düşmesi beklenen rüzgarın şu an en hızlı büyüyen yenilenebilir enerji fırsatı olduğunu söyledi. Yenilenebilir enerjideki büyümenin daha da artmasını bekleyen Birol, hükümetlerin iklim değişikliği taahhütleriyle birlikte yenilenebilir enerjiye yapılacak olan teşviklerin bunu kolaylaştıracağını söyledi.
Türkiye’de yenilenebilir enerjinin durumunu anlatan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de konuşmasına “Yenilenebilir enerji sektörü, Covid-19 krizini alt etti desek çok da yanlış bir değerlendirme olmaz” diyerek pandemi süresince yaşanan ekonomik krizlere rağmen yenilenebilir enerji sektöründeki büyümeye dikkat çekti. Enerji sektörünün bu direnişine pandeminin zararlarına karşı antikor geliştirme benzetmesi yapan Dönmez, önümüzdeki 5-10 yıl içinde yenilenebilir enerjinin kömürü geçmesini beklediğini belirtti.
Türkiye’nin enerji sektöründe son yirmi yıldır yaşanan değişimleri anlatan Dönmez, enerjide kamu hakimiyetinden rekabete dayalı piyasa sistemine geçişin piyasa hacmini genişleterek vatandaş memnuniyetine odaklı bir hal aldığını söyledi. Mevcut yatırımların %15-20’lik bir kısmı dışındakilerin özel sektöre ait olduğunu söyleyen Dönmez, “Biz bundan çok mutluyuz, yeter ki özel sektör bizi her alanda geride bıraksın” dedi.
Dönmez, konuşmasına Türkiye’de yenilenebilir enerjinin mevcut durumuna dair istatistiklerle devam etti:
- Bugün Türkiye’nin dünyada kurulu güç açısından 12., Avrupa’da ise 5. sırada.
- 2011’de yenilenebilir enerjinin kurulu gücün %25,4’ünü oluştururken bu sayının 2019’da %43,9 ve 2020’de %42,4.
- Eurostat 2019 raporlarına göre ise Türkiye’nin, yenilenebilir elektrik üretimi payı, AB ortalamasının üzerinde.
Milli enerji ve maden politikaları kapsamında düzenlenen YEKA yarışmalarına da vurgu yapan Dönmez, önümüzdeki haftalarda daha küçük ölçekli bir yarışma düzenleyerek küçük ölçekli yatırımcıları da paydaşlara dahil etmeyi hedeflediklerini söyledi. Bununla birlikte Dönmez, önümüzdeki yıllarda karbon vergisi ve net sıfır hedefleri ile ilgili çalışmalar yapılacağını ve YEKA gibi programlar sayesinde yerli teknoloji üretimleri ile enerji teknolojileri konusunda Türkiye’nin bir ar-ge ve invoasyon üssü haline getirileceğini anlattı.
Son olarak Dönmez, “Mevcut düzenlemeler kapsamında yenilenebilir artışının sınırlarına gelmiş olabiliriz. Artık yapısal bir değişim planı yapmamız kaçınılmaz” diyerek kritik teknolojileri geliştiren beyinlere çağrıda bulundu.