#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Aşırı Kuraklıklar Van’da da Hayvancılığı Vurdu

Yazı ve Fotoğraflar: Şenol Bali, serbest gazeteci

Türkiye, uzun bir süreden beri kuraklığın etkisi altında. Son verilere göre kuraklıktan etkilenen il sayısı 51’e çıkarken, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde kuraklığın etkileri daha çok hissediliyor. Bölgede kuraklıktan en çok etkilenen kentlerden biri ise Van. Kuraklıktan dolayı göllerin yok olduğu, akarsuların kurumak üzere olduğu bölgede, halk için temel geçim kaynağı olan hayvancılık da olumsuz etkileniyor.

Küresel iklim değişikliği ve yağışların azalması nedeniyle oluşan kuraklık, Van Gölü havzası ve çevresinde su kaynaklarının azalmasına yol açıyor. Aşırı kuraklık ve artan buharlaşma ile beraber bölgedeki göllerin seviyesi düşüyor. Bu da havzada ciddi bir su kaybına neden oluyor. Son yılların en yüksek sıcaklıklarının hissedildiği, birçok akarsuyun kuruma noktasına geldiği kentte Özalp ve Saray ilçelerinde iki ayrı göl tamamıyla yok oldu. Bu durumdan tarım ve hayvancılık da olumsuz etkilendi. Yıl boyunca mevsim normallerinin altında seyreden yağışların yetersizliği Van ve çevre illerde birçok tarım arazisini çoraklaştırırken temel geçim kaynağı olan hayvancılık için de bir dizi sorun doğurdu. Aşırı sıcaklar ve yağışların neredeyse yok olması, otlak ve meraları verimsiz hale getirirken su kaynaklarının azalmasıyla beraber hayvanlarda ciddi hastalıkların da baş göstermeye başladığı bildiriliyor. Kuraklıkla bağlantılı olarak yem fiyatlarındaki artış hayvancılık yapan bölge sakinlerini zor durumda bırakıyor. Hem yem hem de su sorunu yaşayan üreticiler, yaşadıkları zarar karşısında hayvanlarını satmak istediklerini ancak hayvan fiyatlarının düşmesinden dolayı bunu da yapamadıklarını söylüyor.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre Van`da, geçtiğimiz yıl küçükbaş hayvan sayısı %17 artarak 3 milyon 166 bin 236`ya, büyükbaş hayvan sayısı da %8 artarak 197 bin 483`e yükseldi.

“Hayvanlar Kıtlıktan Ölüyor”

Yaşanan kuraklığa ve kuraklığın hayvancılığa olan etkisi hakkında konuşan Van Saray ilçesi sakinlerinden Bedri Demir, uzun bir süredir yağmur yağmaması sonucu zor günler geçirdiklerini kaydediyor. Yıllardır hayvancılık işiyle geçimini sağladığını kaydeden Demir şunları ifade ediyor: “Hayvanlar kıtlıktan ölüyorlar. Devlet bizlere sahip çıksın. Devlet yetkilileri gelip halimizi görmeli. 10 koyuna bakamaz hale geldik. Zor günler geçiriyoruz. Yağışlar yok, ot yok, hayvanlar susuz kalıyor. Su,ot ve yem için destek bekliyoruz”.

‘’Hayvanlar Yeterince Beslenmeyince Et ve Süt Verimi de Düşüyor’’

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Sedat Çelik isimli yurttaş ise “Ot çok pahalı, koyunlar da para etmiyor. Çok zor durumdayız. Hayvanlar yeterince beslenmeyince verim de düşüyor. Hem et hem de süt geçtiğimiz senelere göre oldukça düşmüş durumda. Satalım diyoruz ama alıcılar çok düşük fiyatlar veriyor. Bizim durumumuzda olanlar için yetkililer bir politika geliştirmeli” diyor.

‘’Yem ve Ot Fiyatları Artıyor, Hayvan Fiyatları Düşüyor”

Okulların tatil olmasıyla beraber bir aya yakın bir süredir hayvanları otlatan 12 yaşındaki Recep Şahin de aynı dertten mustarip görünüyor. Şahin, “Köyde su yok. Bidonlarla su getirip kuzuları suluyoruz. Bu yıl yağmur yağmadığı için kuraklık var. Ot da yok. Tarlalar kurudu, ot olmayınca da saman satın aldık. Onu da borçla aldık. Kuraklık çok kötü etkiledi” şeklinde konuşuyor. Son olarak konuştuğumuz Rahmi Kılıçaslan da, aşırı kuraklıklar karşısında hayvanlarda bir dizi hastalığın baş gösterdiğine dikkat çekiyor. Özalp ilçesinde yaşayan Kılıçaslan, “Ne bahar aylarında ne de şu sıralar hiç yağmur yağmadı. Hayvanların çoğu hastalık kaptı. Yağış olmayınca otlar da yeşermedi. Hayvancılık yapanlar şu an ot veya saman alamıyor. Fiyatlar iki katına çıktı. Böyle olunca hayvanların fiyatı da düştü” diyor.

“Hayvancılık Yapan Yurttaşları Kötü Bir Dönem Bekliyor”

Konuyla ilgili Tuşba Ziraat Odası geçtiğimiz aylarda bir saha araştırması yaptı. Araştırma verilerine ilişkin açıklama yapan oda başkanı Hasan Özgökçe, bu yıl bölgede %60 oranında kuraklık tespit edildiğine dikkat çekiyor. Özgökçe, “Yağışların olmaması ile beraber yaylalarımızda kuraklık başladı. Sadece Nisan ayının sonunda bir yağmur oldu, başka da yağmur yağmadı. Kışın kar yağışının az olması da hayvancılığı özellikle olumsuz etkiledi. Hem barajların dolum seviyesi azaldı hem de yaylalarımızda kar yağışı olmadı. Bu gidişle hayvancılık yapan yurttaşları kötü bir dönem bekliyor” diyor. “Yem ve saman fiyatlarının yüksek olması da hayvancılığı olumsuz etkiliyor. Bu yıl kuraklığın yaşanması tarım alanlarını olumsuz etkilediği gibi canlı hayvan satışlarını da olumsuz etkiledi. Kuraklık yüzünden bu yıl otlakların azalması yüzünden kimse canlı hayvan pazarı da oldukça sakin. Bölgede, canlı hayvanları bulunan yurttaşlar, hayvanlarını kuraklık olmayan ve nispeten serin olan yüksek yaylalara götürüyor” şeklinde konuşan Özgökçe, aşırı sıcaklıklardan yayla ve otlakların da etkilendiğini ifade ediyor.

Van’daki gelişmeler, tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkileyen iklim krizinden elbette bağımsız değil. Türkiye’nin güneyinde ormanlarının yanmasına neden olan iklim krizi, Van’da da hayvancılığı derinden sarsıyor. Hem küresel, hem ulusal, hem de yerel düzeyde önlemler alınmazsa, gelecek oldukça karanlık görünüyor.

EkoIQ Editör