#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Sistem Düşüncesi Yaklaşımı ile Gençlerin İklim Farkındalığı Arttı

Sistem düşüncesi yaklaşımı kullanılarak verilen iklim ve çevre eğitim programı, gençlerin iklim farkındalığını artırdı: Program sonunda öğrencilerin tamamı küresel iklim değişikliğinin günümüzde gerçekleştiğine ve %95’i de iklim değişikliğinin bir kriz olduğuna kesinlikle inandıklarını ifade etti.

İklim değişikliği ve çevre konusunda sistem düşüncesi yöntemini odağına alan ve “Dünya İklimi” adlı simülasyon oyununu araç olarak kullanan eğitim programı, Eylül – Aralık 2021 döneminde Darüşşafaka Ortaokulu’nda sekizinci sınıf öğrencilerinin katılımı ile okul sonrası çalışmaları kapsamında Türkiye’de ilk kez uygulandı. Program, Sistem Düşüncesi Derneği, Darüşşafaka Ortaokulu, Boğaziçi Üniversitesi ve UNDP Türkiye Hızlandırma Laboratuvarı işbirliği ile düzenlendi.

Program kapsamında yapılanlar ve ulaşılan sonuçlar ise şu şekilde:

İklim eylemi için öğrencilere iklim sisteminin yapısını ve işleyişini anlayabilecekleri ve simülasyon aracılığıyla politika geliştirebilecekleri bir ortam sunan bu program ile iklim krizinin salt bir çevre sorunu olmadığı konusunda farkındalık yaratıldı. Sorunun sosyo-politik ve ekonomik boyutları ve diğer küresel sorunlarla olan karşılıklı ilişkileri detaylı olarak incelendi. Ardından öğrenciler tarafından küresel, yerel ve bireysel ölçekte çözüm önerileri geliştirildi.

Eğitim programı boyunca öğrencilerin iklim değişikliği konusundaki bilgi, tutum ve aksiyon alma motivasyonlarındaki değişimler ön test-son test uygulamaları ile ölçüldü. Programa başlamadan önce öğrenciler arasında küresel iklim değişikliğinin gerçekleştiğini düşünenlerin oranının oldukça yüksek olduğu saptandı. Ön uygulama bulguları, öğrencilerin %84’ünün küresel iklim değişikliğinin günümüzde gerçekleşiyor olduğuna ve %90’ının günümüzde iklim değişikliğinin bir kriz olduğuna inandıklarını ortaya koydu. Eğitim programı tamamlandıktan sonra ise, öğrencilerin tamamı küresel iklim değişikliğinin günümüzde gerçekleştiğine ve %95’i günümüzde iklim değişikliğinin bir kriz olduğuna kesinlikle inandıklarını ifade etti. Ayrıca, öğrencilerin %90’ı iklim değişikliğinin büyük ölçüde veya tamamen insan faaliyetlerinden kaynaklandığını düşündüğünü belirtti.

Öğrencilerin çevresel tutumları incelendiğinde, çevrenin insanlar için sağladığı yararı benimseyen insan merkezli bir tutumdan ziyade, doğanın bütünselliğinin sahip olduğu değeri benimseyen çevre merkezli bir tutuma sahip oldukları ortaya çıktı. Programın sonunda çevre merkezli tutumda anlamlı bir artış olduğu gözlendi. Öğrencilerin umut perspektifi incelendiğinde ise eğitim sonunda öğrencilerin iklim değişikliğinin etkilerini azaltma konusunda toplumsal ve bireysel çözüm yolları bulma inancı ön-test sonuçlarına göre anlamlı bir artış gösterdi.

Birleşmiş Milletler iklim değişikliği müzakerelerinin canlandırıldığı bir rol oynama oyunu olan “Dünya İklimi” oyununda ise öğrenciler, iklim bilimi ile ilgili bilgilerini kullanarak müzakerelerde bulundu ve iklim krizi ile ilgili olası çözümlerin sonuçlarını değerlendirdi. Oyun sonrasında öğrencilerin büyük çoğunluğunun iklim krizi ile başa çıkma konusunda ülkelerin birlikte çalışmalarının önemini vurguladıkları görüldü.

Öğrenciler, küresel ısınma problemine neden olan fosil yakıta dayalı enerji kullanımı, ulaşım, sanayi emisyonu ve nüfus artışı konularında önce küresel, sonra da bireysel ve okul kapsamında çözümler üretti. Bu çözümler arasında; özel araç yerine bisiklet ve/veya toplu taşıma kullanılması, okul gezilerinde araç optimizasyonu yapılması, nüfus artışının yarattığı ekolojik, sosyal ve ekonomik problemlerin daha sık tartışılması, dünya iklim oyununun yaygınlaştırılması ve iklim değişikliğine yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılması, okul gezileri sırasında oluşan atıkların azaltılması, popüler olduğunu düşünerek alınan yeni kıyafetler yerine ihtiyaca yönelik alım yapılması, kıyafetlerin ihtiyacı olanlara verilmesi, okulda kullanılan enerji kaynaklarının incelenmesi ve bu enerji taleplerinin azaltılması için eylemler planlanması ve farkındalık artırıcı sosyal medya kampanyalarının düzenlenmesi yer alıyor.

Darüşşafaka Ar-Ge Koordinatörü Meltem Ceylan Alibeyoğlu, “Çözümlerin sorumlu üretim ve tüketimden sağlık ve kaliteli yaşama pek çok farklı Sürdürülebilir Kalkınma Amacına hizmet ettiğini gözlemledik” dedi.

Bilimsel ölçümlerden sorumlu Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Gaye Defne Ceyhan MacLellan ise, “Bu program sayesinde öğrenciler, iklim sistemindeki yapının insan davranışıyla nasıl şekillendiğini sayısal modeller yardımıyla değerlendirip edindikleri bilgiler doğrultusunda iklim krizi ile ilgili çözüm önerilerini sundular” diye konuştu.

Program, öğrencilerin bilgiyi organize edebilme, iklim sistemi ile ilgili kavramlar arasındaki ilişkileri tanımlayabilme ve bu ilişkilerden yola çıkarak iklim krizi ile ilgili karmaşık problemlere veriye dayalı çözüm üretebilme konusunda gelişim göstermelerini sağladı. Bu sayede, öğrencilerin bilim okuryazarlığı, veriye dayalı karar alma, iş birlikli öğrenme, dijital araçları kullanma gibi 21. yüzyıl becerilerinin gelişimine katkı sağlandı.

Program ortaklarından Sistem Düşüncesi Derneği temsilcisi Ülkem Yararbaş şunları söyledi: “Sistem yaklaşımı kullanıldığında öğrencilerin 8 hafta gibi kısa bir süre içinde nüfus ve göç, ekonomi ve tüketim, salım ve küresel ısınma sorunları arasındaki ilişkileri kolaylıkla görebildiklerini, bu karşılıklı ilişkileri dikkate alan çözümler üretebildiklerini gözlemledik.”

“Sistem düşüncesi ile iklim ve çevre eğitiminin, iklim krizinin anlaşılması için genç bireylere bütüncül bir resim sunmakta başarılı bir araç olduğunu gördük” diyen UNDP Türkiye Hızlandırma Laboratuvarı Çözüm Haritalama Yöneticisi Gülşah Eker, “Bu anlayışın yaygınlaşmasını desteklemek istiyoruz çünkü iklim krizi ile mücadele yaşam pratiklerimizi değiştiren bireysel ve kolektif eylemler ile mümkün” şeklinde konuştu.

Kısa dönem olarak kurgulanan eğitim programı, öğrencilerden gelen yoğun talep üzerine uzatılıp, çözüm önerilerinin daha kapsamlı değerlendirileceği ve bazılarının eyleme geçirileceği ikinci bir faza taşınacak. Eğitimde sistem düşüncesi ve simülasyon gibi metotları daha erişilebilir kılacak bir program üzerinde çalışmalar sürüyor.

Program hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

EkoIQ Editör