Kış sporlarının çevre dostu olmayan sırrı, birçok müsabakanın yapay kar üzerinde gerçekleştirilmesi… Çin’in su kıtlığı olan başkenti ise yapay kar için büyük bir çaba harcamak zorunda kaldı.
Çin, 2022 Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmak için dağları yerinden oynatmasa da Pekin’i besleyen önemli bir kaynaktan çıkan su ile kurumuş bir nehir yatağını canlandırdı. Olimpiyat tarihinin en kapsamlı kar üretim operasyonlarından birini beslemek için yüzlerce çiftçi ve aileleri, yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kaldı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Kış Oyunlarını kardan neredeyse tamamen yoksun bir yerde gerçekleştirmeye karar verince bunlar oluyor. Dahası, Pekin ve çevresindeki dağlarda da yapay kar üretmek için yererli su bulunmuyordu.
Makine yapımı kar, Norveç, İsveç ve Colorado gibi karlı yerlerde bile kış olimpiyatları için önemli bir role sahipti. Pekin’deki oyunlarda ise müsabakalar, ilk kez neredeyse tamamen yapay kardan oluşan bir zeminde gerçekleşiyor. Bu da muazzam bir ölçekte Olimpik kar yapımı ve su yönetimini gerektiriyor ve gezegen ısındıkça kış sporlarının nasıl gerçekleşeceğine dair bir fikir veriyor.
Pekinli yetkililer, oyunlar için kar üretiminin şehrin kullanımına ayrılan yerel su kaynaklarını zorlamaması konusunda ısrarcıydı. Ancak Çin’in kar yapımı üzerine mega-yatırımları, Pekin yakınlarındaki kurak dağları kalıcı bir kayak merkezine dönüştürmeyi hedefleyen daha büyük bir planın parçasıydı.
Dünya çapında, kayak ve snowboard yarışmalarında başvurulan ve çevre dostu olmayan bir teknik, doğal karın daha az güvenilir hale gelmesi sebebiyle neredeyse her zaman yapay kar kullanılması oldu. Gezegen ısınmaya devam ettikçe de makine yapımı kar, tutarlı ve yüksek kalibreli bir oyun alanını garanti etmekte her zamankinden daha büyük bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Pekin’i geçmişteki bu mekanların çoğundan ayıran şey, ister kar yapmak ister başka bir şey için olsun, limiti su kaynaklarına sahip oluşu. Son yıllardaki hızlı gelişme Pekin’in yeraltı sularını tüketti. Temmuz ve ağustos ayları genellikle şiddetli yağışlar getiriyorken, şehir ve çevresindeki dağlık alanlar kışın yalnızca yağmur damlaları alır hale geldi: Olimpiyat alanlarının yakınındaki bir hava istasyonundan alınan verilere göre, yağmur son yıllarda sezon başına ortalama 2,5 inçten daha az.
Uluslararası rakamların kaydının tutulduğu son yıl olan 2017’de, Pekin, kişi başına yaklaşık 36.000 galon tatlı su kaynağına sahipti (Sahra kenarındaki Batı Afrika ülkesi Nijer’in sahip olduğu kadar). Kişi başına 260.000 galondan az tatlı su kaynağına sahip ülkelerse su kıtlığı çeken ülkeler olarak kabul ediliyor.
TechnoAlpin için kar üretme projesini dört yıldır Çin’de yöneten Florian Hajzeri, olimpiyat yarışma alanlarındaki bu manzarayı görür görmez görevin büyüklüğünü fark ettiğini söyledi. Hajzeri, “Ağaçlar ve bitki örtüsü var ama Alp ormanı gibi değil: Bu daha kuru bir iklimin bitki örtüsü” dedi. “Kar yağıyor, ancak yarışmalar için yeterli değil.”
Peki ne kadar su? TechnoAlpin’e göre yaklaşık bir milyon metreküp su, 400 olimpik yüzme havuzunu doldurmaya yetiyor. Üstelik bu sadece oyunları başlatmak için gereken miktar. Yarışmalar gerçekleştikçe muhtemelen daha fazla kar ve daha fazla suya ihtiyaç duyulacak.
Çinli yetkililer tüm bunları bir arada mümkün kılmak adına, suyu kilometrelerce ötedeki rezervuarlardan taşımak için pompa istasyonları inşa etti.
Devlet gazetesine göre, Pekin, şehrin Baihebao Rezervuarındaki suyu Olimpiyat bölgesinin yakınında akan, ancak uzun zamandır çoğunlukla kışları kuruyan Guishui Nehri’ne yönlendirdi. Daha önce Baihebao, Pekin’deki haneler için en büyük temiz su depolarından biri olan Miyun Rezervuarı’nı dolduruyordu.
Zhangjiakou’daki yetkililer, yeraltı suyunu korumak için on binlerce dönümlük arazide sulamayı kapattı ve Olimpiyat rekabet alanı olan bölgede yaşamakta olan çiftçileri yüksek apartmanlara yerleştirdi. Kanallara yol açmak için yüz binlerce köylü yer değiştirdi. Projeden gelen su, 2020’de Pekin’in su arzının altıda birini oluşturuyor.
Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi’nde su kaynakları mühendisliği profesörü olan Ximing Cai, “Su tasarrufunu mümkün kılma, su kullanım verimliliğini artırma ve su tahsisinde sosyal eşitliği sağlama konularında daha fazlasının yapılması gerekiyor” dedi. Olimpiyatların, Pekin yakınlarındaki tepelerde ekonomik kalkınma patlamasını teşvik etmesi ihtimaline karşı, “bununla bağlantılı su kullanımı da dikkatle planlanmalı” dedi.
Ancak iklim değişikliği hem kuzey Çin’in su ihtiyacını arttırabilir hem de güney Çin’in su sağlama kapasitesini etkileyebilir. Bilim adamları, Çin’de son zamanlarda görülen şiddetli ısı dalgalarının ve sellerin, insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle meydana gelme olasılığının çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Ülkede döneminin önde gelen hava durumu yetkilisi olan Zheng Guoguang, 2015 yılında bir Komünist Parti gazetesine verdiği demeçte, diğer projelerin yanı sıra Güney-Kuzey transfer projesine atıfta bulunarak, “Küresel ısınmanın arka planında, Çin’deki büyük altyapı projelerine yönelik riskler de yükselişte” dedi.
Çinli yetkililer, üretilen karın, eridikten sonra yeniden kullanılabilecek şekilde geri toplanacağından kar yapma etkisini sınırlı tuttuklarını söylüyor.
Ancak kar yapımını inceleyen bilim adamları, bir atış topundan püskürtüldükten sonra, kar tanesi halinde kristalleşmeden önce suyun bir kısmının buharlaştığını ortaya koydu. Tanelerin bir kısmı rüzgarla uçup giderken bazı damlacıklar tamamen donmuyor ve sonunda toprağa karışıyorlar.
İsviçreli iki araştırmacı, Thomas Grünewald ve Fabian Wolfsperger, Davos yakınlarındaki bir kayak merkezinde deneyler yaptı ve kar yapımında kullanılan suyun %35’inin bu şekilde kaybolduğunu ortaya koydu (toprağa sızan su elbette tamamen yok olmuyor, yeraltı suyunun yenilenmesine yardımcı oluyor).
Yine de Wolfsperger, Pekin gibi su kıtlığı olan bir yerin yakınında bir kayak merkezi inşa etmek “Kesinlikle çevre dostu değil” diyor. “Ama kış sporları genel olarak hiç bu şekilde olmamıştı.”
Diğer araştırmalarsa, kullandıkları kar türünden bağımsız olarak yapay kayak pistlerinin toprağı aşındırabileceğini ve bitki örtüsünü bozabileceğini söylüyor.
Kayakçılar ve snowboardcular için, tamamen makine yapımı kar üzerinde rekabet etmek, hızı artırmak için kullandıkları ciladan, daha kaygan bir yüzey için daha yüksek riskli antrenman yapmaya kadar hayatlarının en büyük etkinliği olan Olimpiyatlara nasıl hazırlandıklarına dair her şeyi etkiliyor. Atletler, insan yapımı kar yüzeylerinin doğal kara kıyasla sıcak havalarda daha hızlı parçalanma eğiliminde olduğunu söylüyor.
Son yıllarda bir iklim değişikliği aktivisti haline gelen ve 2018 kros altın madalyasının sahibi Jessie Diggins, “Yapay kar üzerinde ilk kez yarışmıyoruz ve ne yazık ki son olacak gibi de görünmüyor” dedi.
Diggins, “Daha zor ve daha buzlu ve farklı hava koşullarında farklı şekilde dönüşüyor. Üstelik daha hızlı olduğu için, yokuş aşağı inişlerden bazıları, yuvarlanırken çok daha hızlı kayıyor. Bu, parkuru (tehlikeli demek istemiyorum) ama virajlarda nasıl gideceğinizi bulmak açısından daha zorlu hale getirebilir” diye ekledi.
Yine de Çin’de beklenen çok soğuk havalar gibi belirli koşullar altında, Alp disiplini kayakçıları bazen yapay karı tercih ediyor. Bunun sebebi, teknisyenlerin istenilen türden pürüzsüz, kaya gibi sert yüzeyde donan ıslak kar taneleri üretebilmesi.
Hız konularında uzmanlaşmış Amerikalı Travis Ganong ise, “Bu çok daha yoğun. Aslında kar taneleri oluşturmuyor ve tımar edildiğinde daha fazla sıkışarak iyi oturuyor ve çok tekdüze hale geliyor. Aslında tam bizim sevdiğimiz gibi” diyor.