Biolive zeytin atıklarından, tamamen doğal, doğada çözünen biyoplastik granüller üretiyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 500 bin ton, gezegenimizde ise 6 milyon ton zeytin çekirdeği atığı ortaya çıkıyor. Bu atığı değerlendirerek bir ton çekirdekten yedi ton biyoplastik elde etmek mümkün.
YAZI: Emine ERDEM, KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı
Kaynakların tükenme yolunda olduğu, doğal alanların tahrip edildiği ve iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının yaşandığı bir dünyada sürdürülebilir, yeşil ve döngüsel bir ekonominin insanlık için ne kadar önemli olduğu net bir şekilde görülüyor. İnsanlık olarak varlığımızı sürdürmek, refah düzeyimizi artırmak ve kalkınmak için ekonomik faaliyetlerimiz de devam edecek elbette. Ama eğer bir geleceğimiz olmasını istiyorsak bu faaliyetlerin çevreyi tahrip etmeyecek ve kaynakları tüketmeyecek şekilde, sürdürülebilir bir zemin üzerinde devam etmesi gerekiyor.
Bunun temelinde ise adil, katılımcı ve cinsiyet eşitliği konusunu çözmüş bir toplum yer alıyor. Böyle bir toplum; dinamizmini, potansiyelini ve kaynaklarını en etkin şekilde kullanarak sürdürülebilir kalkınmayı ve yeşil ekonomiyi hayata geçirebilir. Burada kadınların yapacağı katkının olmazsa olmaz bir özelliği var; yani bu katkı olmazsa yeşil ekonomiye geçiş de olmaz.
Yeşil İş Ödülü
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER bu gerçekten yola çıkarak iki yıl önce, Yuvam Dünya Derneği ile işbirliği içinde “Yeşil İş Ödülü”nü başlattı. İş modellerini yeşil süreçlere dönüştürmüş, tüzel kişiliğe sahip, şirkette hisse sahibi ve şirketin yönetimde aktif olarak görev yapan tüm kadın girişimciler ve kadın kooperatifleri KAGİDER Yeşil İş Ödülü için başvurabiliyor.
Amacımız iş süreçlerinde yeşil düşünen ve yeşil ekonomiye katkıda bulunan kadın girişimcileri görünür kılmak ve onları diğer girişimcilere ilham veren birer rol model haline getirmekti. Böylelikle hem kadın girişimcilerimizi desteklemeyi hem de Türkiye’nin yeşil ekonomisinin onlarla büyümesine katkıda bulunmayı hedefledik. Uzman isimlerden oluşan jürimiz ödül sahiplerini belirlerken kadın girişimcilerin ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini proaktif olarak ele alıp yöneterek önemli etkiler yaratmış olmalarına dikkat ediliyor.
2021’de verdiğimiz ilk Yeşil İş Ödülü’nü %100 geridönüşümlü ürünlerden yüksek performanslı plastik hammadde üreten Burpol şirketinin kurucusu girişimci İlkay Yıldırım kazandı. Yeşil İş Mansiyon Ödülü Biyotasarım şirketi Gözen Institute kurucusu Ece Gözen Akın’a verildi.
Geçen yıl ise Searover kurucusu girişimci Zeynep Balca Yılmaz Yeşil İş Ödülü’nün sahibi oldu. Bu şirket yüksek teknolojili robotik sistemlere ve sürdürülebilir enerjiye odaklanıyor. Yeşil İş Mansiyon ödülünü ise sağlıklı ve inovatif kadın iç giyimi üreten Peddon kurucusu girişimci Reyhan Miray kazandı. Bu şirketin ürünleri arasında kadınlar için Türkiye’nin ilk yıkanabilir regl külodu da yer alıyor.
Yeşil İş Ödülü organizasyonu kapsamında sonuçta iki ödül veriliyor ama başvuranlar ve jüri tarafından değerlendirmeye alınan girişimciler arasında son derece ilginç ve ülkemizin geleceği açısından ümit veren öyküler var. Bunlar son derece etkileyici başarı öyküleri. Bunlardan biri olan Duygu Yılmaz’ın öyküsünü bu yazıda kısaca aktarmak istiyorum.
Bir Başarı Öyküsü: Duygu Yılmaz ve Biolive
Duygu Yılmaz’ın öyküsü çocukluğunda babasını zeytini yiyip çekirdeğini yutarken görmesiyle başlıyor. Neden diye sorduğunda, “sağlığa yararlı” yanıtını alıyor ve böylece zeytin çekirdeğine ilgisi başlıyor. 2013 yılında Aydın ÜniversitesiGıda Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümünü kazanmış ve aynı okulda yüksek lisans yapmaya başlamış.
Zeytin çekirdekleri üzerinde araştırma yaparken, çekirdeğin içinde “oleuropein” adında, İsviçre ve pek çok Avrupa ülkesinde kanser tedavilerinde kullanılan çok güçlü bir antioksidan madde olduğunu öğrenmiş. Sonra, öğütülmüş zeytin çekirdeklerinden biyoplastik yapılıp yapılamayacağını araştırmaya başlamış bir arkadaşıyla birlikte. Bir öğrenci evinde laboratuvar kurup bu konuyu araştırmışlar. Buraya kadar, bir garajda işe başlayıp Microsoft’u yaratan Bill Gates’e benzemiyor mu sizce? Onun yeşil versiyonu diyebiliriz belki. Kurumsal kariyerinden kazandığı parayı Ar-Ge’ye harcayarak iki yıl boyunca çalıştıktan sonra zeytin çekirdeğinden ilk biyoplastik prototipini elde etmişler.
Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir yarışmada ödül almışlar ve üniversite tarafından Berlin’e gönderilmişler. Buluşları Berlin’de çok beğenildiği gibi, 2016 yılında TÜBİTAK tarafından yılın kadın girişimcisi seçilmiş Duygu. Ardından Vestel Ventures’ın desteğiyle Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Ar-Ge laboratuvarı kurmuşlar ve Nisan 2017’de Biolive şirketi hayata geçmiş.
Doğada kaybolması yüzyıllar süren, ciddi bir çevre kirliliğine ve karbondioksit salımına neden olan petrol bazlı plastiklerin yarattığı sorunlar giderek artarken Biolive tarafından geliştirilen ürünün önemini ne kadar vurgulasak az.
Biolive zeytin atıklarından, tamamen doğal, doğada çözünen biyoplastik granüller üretiyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 500 bin ton, gezegenimizde ise 6 milyon ton zeytin çekirdeği atığı ortaya çıkıyor. Bu atığı değerlendirerek bir ton çekirdekten yedi ton biyoplastik elde etmek mümkün. Üretilen biyoplastik granüller, çevre dostu otomobiller için yedek parçalar, kullanım süresi uzun plastik gıda malzemeleri, elektrik elektronik endüstrisi, termos, kıyafet askısı, düğme vb. ürünlerin yanı sıra bebek ürünleri, sürdürülebilir tekstil ürünleri ve bitkisel deri için kullanılabiliyor. Yeşil İş Ödülü kapsamında karşımıza çıkan böyle öyküler bize gelecek için umut verdiği gibi kadın girişimcilerin desteklendikleri takdirde neler yapabileceklerini de gösteriyor. KAGİDER 20 yılı aşkın bir süredir ülkemizde kadın girişimciliğin yaygınlaşması için çalışıyor. Bu çalışmalarımıza kadın girişimcilerle yeşil ekonomiyi destekleme boyutunu da ekledik ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz.