Kurak geçen yaz mevsimi nedeniyle boş kalan barajlar, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin belirli bölgelerinde su krizi endişelerini de beraberinde getirdi. Türkiye’de Su Krizi Araştırması, beş kişiden ikisinin su krizi konusunda “çok endişeli” olduğunu ortaya koydu. Öte yandan beş kişiden üçü, iklim değişikliğinden korkuyor ve bu konuda kişisel tedbirler alıyor.
Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle kurak bir yazı geride bırakan Türkiye’de sonbahar başlasa da mevsim normallerine dönmeyen hava sıcaklıkları, su krizi endişelerini beraberinde getirdi. 13 Eylül tarihinde İSKİ’den alınan veriler, İstanbul’daki ortalama baraj doluluk oranının %26,57 seviyesinde seyrettiğini gösterirken kuraklığın etkileri mevsim boyunca Türkiye’nin pek çok bölgesinde hissedildi.
Adgager’in Türkiye’de Su Krizi Araştırması, ülkemizde beş kişiden ikisinin su krizi konusunda “çok endişeli” olduğunu ortaya koydu.
Türkiye’de Beş Kişiden Üçü İklim Değişikliğinden Korkuyor
Türkiye genelinde, 18-55 yaş arası, ABC1C2DE sosyoekonomik grubu üzerinde gerçekleştirilen araştırmada, katılımcıların %36,6’sı, “Su krizi nedir?” sorusuna “iklim değişikliği ve küresel ısınmanın neden olduğu su kıtlığıdır” yanıtını verdi. Su krizi konusunda yüksek endişe duyan kesimin, çoğunlukla 45-55 yaş grubundaki katılımcılar olduğu görüldü.
“Su ve İklim Krizine İlişkin Endişeler Kritik Hale Geliyor”
Adgager Pazar Araştırma Direktörü Gizem Turhan, “Katılımcıların pek çoğu iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalmasının, su krizi algısında önemli bir rol oynadığı konusunda hemfikir olsa da su krizi kavramının tanımı sosyoekonomik gruba göre farklılaşabiliyor. Bu durum su krizinin karmaşıklığını vurguluyor. Öte yandan beş kişiden üçü, iklim değişikliğinden korktuğunu ve bu konuda kişisel tedbirler aldığını söylüyor. Su ve iklim krizine ilişkin endişeler, bu problemlerin her geçen gün kritik hale geldiğine dikkat çekiyor” dedi.
Katılımcıların %67,1’i, Baraj Doluluk Oranlarını Takip Ediyor
Araştırma, Türkiye’de su krizi konusunda yüksek endişeye sahip kesimin bu konudaki gündemi de daima takip ettiğini gösterdi. Özellikle 45-55 yaş grubundaki katılımcıların su krizi konusunda daha endişeli olduğu görülürken katılımcıların %67,1’inin Türkiye’deki baraj doluluk oranlarını yakından izlediği öğrenildi.
“Su Kaynaklarına Yönelik Farkındalık Yüksek”
Üç kişiden ikisinin, baraj doluluk oranlarıyla güncel olarak ilgilendiğine dikkat çeken Gizem Turhan, “Bu veri, baraj doluluk oranlarının katılımcılar için su krizinin boyutlarını anlamak açısından önemli bir gösterge olarak görüldüğünü vurguluyor. Buradan da su kaynaklarına yönelik farkındalığın yüksek olduğu çıkarımına ulaşıyoruz. Baraj doluluk oranlarına ilişkin bilinçli katılım, su krizinin hafifletilmesinde vatandaş desteğinin önemli bir işareti olabilir” ifadelerini kullandı.
“Farkındalık Su Krizinin Hafifletilmesinde Önemli”
Araştırmada öne çıkan bulgulardan birinin de su tasarrufu bilincine ilişkin olduğunu ifade eden Turhan, şunları söyledi: “Katılımcıların büyük çoğunluğu (%92,2), günlük hayatlarında su tasarrufu yaptıklarını ifade ediyor, bu grubun yaklaşık %83′ü ise suyun boşa akıtılmamasına dikkat ettiğini söylüyor. Türkiye genelinde yürütülen araştırma sonuçlarına göre vatandaşların su tasarrufu bilincinin yüksek olduğunu görüyoruz. Bu konudaki farkındalık, su krizinin hafifletilmesinde önemli rol oynuyor. Özellikle yerel yönetimlerin su tasarrufuna ilişkin mesajlarının ve medyada yer alan su krizine ilişkin haberlerin vatandaşları tasarrufa teşvik ettiğini de söyleyebiliriz.”