#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Avrupa Yeşil Mutabakatı

Avrupa Yeşil Mutabakatı Şirketlerimiz için Bir Fırsattır

Hem dünya hem de ülkemiz için son derece kritik bir konu olan yeşil ve döngüsel ekonomiye dönüşüm KAGİDER olarak bizim de odağımızda bulunuyor. Kadın girişimcilerimizi bu yönde destekliyoruz.

Yazı: Esra BEZİRCİOĞLU, KAGİDER Başkanı

Bugün insanlığın karşısındaki en ciddi çevre sorunlarından biri olan iklim değişikliği bir yandan ciddi riskler yaratırken bir yandan da sürdürülebilir yaklaşımları güçlendiren bir etken oluyor ve bu yönde ilerlemek için ekonomilere motivasyon sağlıyor. Karbon emisyonlarını azaltarak kontrol altına alma ve çevreye, iklime zarar vermeyecek bir denge sağlama zorunluluğu hükümetlerin ve iş dünyasının yolunu açıyor.

Bu çerçevede, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in işbaşına gelir gelmez attığı önemli bir adım Avrupa ekonomisini dönüştürmeyi hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı (AYM) açıklamak oldu. 2019 yılı Aralık ayında açıklanan mutabakat, Avrupa’nın küresel ısınmayı yavaşlatmak ve etkilerini azaltmak suretiyle 2050 yılına kadar ilk iklim- nötr kıta olmasını hedefliyor. AYM, ulaştırmadan vergilendirmeye, gıdadan tarıma, sanayiden altyapıya tüm politikaların yeşil ve sürdürülebilir bir bakış açısı ile belirlenmesini ve yeni ekonomik imkanların öncüsü olmayı hedefliyor.

AB Döngüsel Ekonomiye Geçiyor!

Bu bir anlamda AB ekonomisinin yeniden kurulması anlamına geliyor. Yeşil dönüşü m ve dijital dönüşüm bu sürecin iki eksenini oluşturuyor. Bunun temelindeki araçlardan biri de Döngüsel Ekonomi modeli. Döngüsel Ekonomi, “tüket” anlayışına dayalı lineer ekonomi anlayışını “üret-kullan-geri dönüştür-yeniden kullan” anlayışı ile değiştiriyor. Böylece lineer ekonomi modeli yerine döngüsel bir ekonomi modeli getirilmesi hedefleniyor.

Döngüsel ekonomi mekanizmaları ile birlikte temiz ve dijital teknolojilere yatırım yapılması yeni iş imkanları ve büyüme yaratacak. Bu dönüşüm sürecinde AB şirketlerinin rekabet gücünü korumak amacıyla Avrupa Komisyonu, 14 Temmuz 2021 tarihinde Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın (SKDM) yasal dayanağını oluşturacak Fit for 55 mevzuat değişikliği paketini açıkladı. SKDM olarak tanımlanan bu mekanizma, karbon emisyonu için bedel ödemeden üretilen belirli tip mallara, karbon fiyatı ödettirilerek(*) AB’ye ithal edilmesini öngörüyor. Böylece AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde karbon emisyonunun düşü rülmesine yönelik düzenlemelere uymak zorunda kalacak AB şirketlerinin, karbon emisyonu için bedel ödememiş rakipleri karşısında rekabet gücünün korunması ve karbon kaçağı riskinin azaltılması hedefleniyor. Mevzuatta karbon vergisinin öncelikli olarak karbon yoğun çalışan çimento, elektrik, gübre, demir-çelik ve alüminyum sektörlerine uygulanması öngörülüyor. Ancak belli bir vade içinde uygulamanın birçok başka sektöre de genişletilmesi bekleniyor.

SKDM, 1 Ekim 2023 itibarıyla yürürlüğe girdi. 16 Mayıs 2023’de Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Bütün bu düzenlemelerin, AB ile yakın ilişkilere sahip olan Türkiye ekonomisi üzerinde de etkileri olacak hiç kuşkusuz. Öncelikle AB’nin bu yönde çıkartacağı mevzuat ve müktesebatın Türkiye’nin mevzuatına uyarlanması gerekiyor. İkinci olarak AB’nin, kendinden kredi temin eden, Avrupa’ya ihracat yapan, tedarik zinciri içerisinde ham madde veya ara ürün sağlayan şirketleri Yeşil Mutabakat politikalarına uymaya zorlayacak düzenlemeler yapması beklenmeli. Bunlar arasında sınırda karbon vergisi dışında, finans kuruluşlarının kredi verirken sürdürülebilir çalışan şirketlere yönelmeleri ve AB kökenli şirketlerin AB tarafından verilen teşviklerle dönüşümlerini daha önce tamamlayarak avantaj kazanmaları gibi durumlar yer alacaktır.

Türk Şirketlerinin Hızlı Hareket Etmesi Lazım!

Özellikle AB’ye ihracat yapan ya da yapmayı hedefleyen Türk şirketlerinin çok hızlı hareket ederek üretim ve tedarik zincirlerini iyileştirmeleri gerekiyor. KAGİDER olarak bu şirketlere şöyle bir yol haritası öneriyoruz: Öncelikle belirlenen sektörlerde ürün başına ortaya çıkan seragazı emisyonları için belirlenecek sınır değerin ne kadar olacağı tespit edilmeli. Seragazı emisyonları doğru bir şekilde takip ve rapor edilmeli. Toplam emisyonlardaki en büyük payın hangi faaliyetlere ait olduğu belirlenmeli. Tedarik zincirindeki firmaların iklim değişikliği hedefleri sorgulanmalı. Çalışanlarda iklim değişikliği ve karbon emisyonları konusunda bilinç düzeyi artırılmalı. Orta ve uzun vadeli azaltım hedefleri için gerekli fizibilite çalışmaları başlatılmalı, finansman ve yatırım kaynaklarına kolay erişim sağlanmalı.

Seragazı emisyonlarını azaltmaya yönelik yatırım ve çalışmaların şirketler için ek finansman ihtiyacı yaratacağına kuşku yok. Ancak bunu yapmamanın maliyetidaha ağır olacak. Bu yatırımı şimdiden planlamayan ya da yapmayan şirketler karbon vergisi ödemek, tedarik zinciri dışına itilmek, rekabet güçlerini kaybetmek veya finansman kaynaklarına daha zor ve pahalı ulaşmak gibi sorunlarla karşı karşıya kalacak. Böyle bir duruma düşmenin maliyetinin çok yüksek olacağını söylemeye bile gerek yok. Oysa yatırımları yaparak Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getiren şirketler ciddi fırsatlar ve rekabet gücü kazanacak. Bu bakımdan dönüşümün bir fırsat olarak değerlendirilerek gerekli yatırımların yapılması Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınma gücüne güçlü bir ivme kazandıracak.

KAGİDER Türkiye’de Yeşil Dönüşümü Destekliyor!

Hem dünya hem de ülkemiz için son derece kritik bir konu olan yeşil ve döngüsel ekonomiye dönüşüm KAGİDER olarak bizim de odağımızda bulunuyor. Kadın girişimcilerimizi bu yönde destekliyoruz. Ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini proaktif bir şekilde yöneterek önemli etkiler yaratmış kadınların girişimlerini öne çıkartıp geniş kitlelere tanıtmak, bugirişimcilerin rol model olmasını sağlayarak toplumda değişimi teşvik etmek ve sürdürülebilir iş modellerine geçişi hızlandırmak amacıyla Yeşil İş Ödülleri’ni başlattık. Ayrıca, girişimcilik eğitimlerini tek platformda toplayarak online eğitimler sunan KAGİDER Pusula platformuna Yeşil İş eğitim modülünü ekledik. Bu modülümüzde yeşil iş prensiplerine odaklanan sekiz farklı eğitim başlığı yer alıyor. Bu eğitimler kapsamındaki videoların tamamını izleyenler sertifika almaya hak kazanıyor.

Bir STK olarak KAGİDER kadın girişimciliğinin yaygınlaşması ve kadının güçlendirilmesi için mücadele ediyor. Sosyal dönüşüm, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve fırsat eşitliği gibi tüm boyutları ile sürdürülebilir bir dünya için çalışıyoruz. Ve bu yönde çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.

(*) Asıl hedef yeşil üretime geçmelerini teşvik etmek, mevzuata uygun şekilde üretim yapmayanlardan ilave karbon (sertifikası) vergisi alınması.

Esra Bezircioğlu

Esra BEZİRCİOĞLU, KAGİDER Başkanı