Depremden ağır hasar alan Hatay’ın Dikmece köyünde hazine arazileri yerine köylülerin zeytinliklerine ve tarım arazilerine el konmasına karşı yürütülen hak arayışında mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Yazı: Nihat NUYAN
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve ondan fazla şehirde on binlerce can kaybı ve yıkıma neden olan deprem felaketinin ardından bölgedeki toplu konut çalışmaları devam ediyor. Antakya ilçesinde bulunan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Dikmece köyündeki tarım arazileri ve zeytinliklerin konut yapımı için kamulaştırılması ve köylülerin hasat yapmalarına izin verilmemesi bölgede gerilimin artmasına neden olmuştu. Yürütmenin durdurulması talebiyle yapılan başvuru mahkemede olumlu sonuçlandı.
Konuyla ilgili Ekoiq’ye açıklamalarda bulunan Hatay Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Başkanı Avukat Ecevit Alkan, “Bir tane bile zeytin ağacı kestirmeyeceğiz” dedi.
6 Şubat depreminden sonraki süreci anlatan Alkan, Antakya ve çevresinde büyük ihmal sonucu oluşan yıkımdan dolayı yeni yerleşim alanlarının belirlenmesi ihtiyacı doğduğunu söyledi: “Bununla ilgili deprem bölgesinde Olağanüstü Hal ilan edildi. Böylece bütün yönetim Cumhurbaşkanlığı tarafından kararnamelerle yürütüldü. İlk kararnamelerden biri 24 Şubat tarihli 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi. Buna göre tarım alanı, mera alanı, orman alanı fark etmeksizin derhal el koyma işlemi yapılabiliyor. Bakanlık buna bağlı olarak Dikmece Köyü dahil olarak Hatay’ın bir çok bölgesinde Acele El Koyma kararı uyguladı. Halk buna tepki gösterdi çünkü yüzyıllardır yaşadıkları bir yer ve yüz yaşından fazla binlerce zeytin ağacı var ve bu ağaçların yerine binlerce TOKİ binası yapılmasını istemiyor.”
Acele El Koyma Kararı Türkiye Genelini Kapsıyor
Kamulaştırmadan farklı olarak Acele El Koyma kararı 7452 sayılı kanunla Türkiye genelinde ve zamana yayılarak kullanılabilir hale getirildi. Avukat Alkan’ın beyanına göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı artık deprem olsun ya da olmasın bu kararı kullanarak Acele El Koyma uygulayabilir. Bu durumun tarım arazileri, mera alanları ve ormanları kapsar şekilde Türkiye genelinde uygulanabilir hale geldiği için de endişeli olduklarını belirten Alkan, 126 sayılı kararın Zeytinlik Yasasını göz ardı ederek uygulandığına da vurgu yaptı.
Yürütmeyi durdurma kararı ile elde edilen kazanımlardan söz eden Alkan, kararın olumlu bir adım olduğunu belirterek, bölge halkıyla birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. Yürütmeyi Durdurma Kararı ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının henüz bir itirazda bulunmadığını söyleyen Alkan “Bu karar ortada durduğu sürece bir tane bile zeytin ağacını kestirmeyeceğiz. Yeni bir karara kadar bu karar geçerli. Ama bir hafta sonra da yeni bir karar verilebilir, bir yıl sonra da” dedi.