SHURA’nın “Adil Dönüşüm Kapsamında Türkiye için Sanayi Politikası Alternatifleri” raporu, kalkınmada önemli paya sahip olan sanayi sektöründe yapısal dönüşümle birlikte yeşil dönüşümün önemini vurguluyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin Adil Dönüşüm Kapsamında Türkiye İçin Sanayi Politikası Alternatifleri raporunda; ekonomik kalkınma ve karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmak için sektör spesifik büyüme veya sadece yeşil/ikiz dönüşüm odaklı politikaların ötesine geçerek sürdürülebilir kalkınma ile uyumlu, sanayi, ulaştırma, finans ve ticaret politikalarının tümünü içeren Yeni Kapsayıcı Sanayi Paradigması önerildi. Bu sayede Türkiye’nin rekabet gücünü artırırken adil dönüşüm için de güçlü bir potansiyel yaratılacağı ifade edildi.
Enerji Dönüşümüne Öncelik Verilmeli
Çalışmaya göre Türkiye’nin net sıfır karbon hedefine ulaşmasında, enerji kaynaklarının karbonsuzlaşması kadar ekonomik kalkınmayla birlikte enerji tüketimindeki artışın dizginlenmesi de önemli rol oynuyor. Sanayi sektörünün, kalkınmada kritik role sahip olduğu kadar enerji tüketimi ve karbon salımında da büyük payı olması sebebiyle mutlaka enerji dönüşümüne öncelik verilmesi gerektiği vurgulandı. Sanayide gereken dönüşüm için hem yapısal hem de çevresel sürdürülebilirlik boyutlarıyla kapsamlı ve bütünlüklü bir sanayi politikası ile planlı bir yaklaşıma, köklü bir paradigma değişikliğine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekildi.
Raporda, Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde sanayinin payının yaklaşık %35 olduğu, ancak ürünlerin taşınması ve depolanması gibi faaliyetlerin tükettiği enerji de dahil edildiğinde sanayi üretiminden kaynaklanan tahmini payın %50’ye ulaştığı belirtiliyor. Söz konusu pay, yeşil dönüşüm ve net sıfır karbon hedefi bağlamında enerji talebinin yapısı ve gelişiminin, dolayısıyla sanayi stratejisi tasarımının önemini ortaya koyuyor.
Bütünlüklü Bir Sanayi Politikası Tasarımına İhtiyaç Duyuluyor
Türkiye’de imalat sanayinin dönüşüm ihtiyacı çerçevesinde spesifik sektör stratejileri/politikalarını önceleyen, bütünlüklü bir sanayi politikası tasarımına ihtiyaç olduğu vurgulanan raporda, bu konudaki projeksiyonlar sıralandı.
Öncelikle imalat sanayi üretiminde teknoloji düzeyi yüksek sektörlerin payının artırılması ve ticaret politikası önceliklerinde orta-yüksek ile yüksek teknolojili sektörlerin rekabet gücünün geliştirilmesi, ayrıca uluslararası değer zincirlerine entegrasyonlarının güçlendirilmesi gerekiyor. Kimya, metal gibi temel sektörlerin dönüşümünde ise toplam katma değer artışına yönelik politika ve düzenlemeler geliştirilmeli.
Diğer yandan imalat sanayi alt sektörlerinde, teknoloji ve/veya katma değeri yüksek alt sektörlerin gelişiminin desteklenmesi, enerji yoğunluğunun azaltılması gerekiyor. Sürdürülebilir malzemelerin geliştirilmesi ve döngüsel ekonominin etkin bir biçimde uygulanması, ticaret politikasında açık ve örtülü sübvansiyonlar/maliyetler dikkate alınarak rekabet gücü yüksek ürün/ürün gruplarının desteklenmesinin yeni sanayi tasarımı içinde yer alması tavsiye edildi.
Yeni Kapsayıcı Sanayi Paradigması
Temel sektörler başta olmak üzere özel olarak imalat sanayi, genel olarak ekonominin bütününde toplam katma değer, fayda artışına yönelik bir arz-talep yapısının oluşturulması da öneriler arasında yer alıyor. Türkiye’nin yeni sanayi tasarımında başta Avrupa Birliği olmak üzere önemli ticaret partneri olan gelişmiş ülkelerin Yeşil Yeni Düzen eksenli yeni büyüme paradigmalarını dikkate alması önerildi.
Ayrıca kısa-orta vadeli ve daha hızlı eyleme geçilmesi gereken Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın imalat sanayi sektörlerine yönelik etkilerinin uzun vadeli dönüşüm ihtiyaçları kapsamında ele alınarak politika geliştirilmesine vurgu yapıldı. Raporda, Türkiye için sanayi politikası strateji seçenekleri şöyle sıralandı:
- Yeni Kapsayıcı Sanayi Paradigması,
- Yeşil Sanayi Stratejisi,
- İkiz Dönüşüm Stratejisi,
- Büyüme Odaklı Sanayi Stratejisi.
Bunlar arasında sürdürülebilir kalkınma ile karbonsuzlaşmanın sağlanabilmesi için en bütünlüklü yaklaşım olan Yeni Kapsayıcı Sanayi Paradigması önerildi.