Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm raporunda belirtildiğine göre, 2023 itibarıyla 241 milyon işçi aşırı yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veriyor. Bununla birlikte 423 milyon işçi de orta derecede yoksulluk içinde. Her yıl 20 Şubat’ta işsizlik, sosyal dışlanma ve yoksullukla mücadeleye yönelik çabaları güçlendirmek amacıyla kutlanan Dünya Sosyal Adalet Günü bu yıl, “Köprü Kurmak ve İttifak Oluşturmak” temasına odaklanıyor.
Jeopolitik istikrarsızlık, ekonomik belirsizlikler ve iklim krizi gibi giderek kalıcı hale gelen küresel zorluklarla karşı karşıyayız ve içinde bulunduğumuz sistemin açığa çıkarttığı bu zorlukları ele almak zorundayız. Yapısal eşitsizlikler daha da kötüleştirerek milyonlarca insanı geride bırakmaya devam ediyor. Öte yandan 2023 yılında, derinleşen sosyal adaletsizliklere ve çalışan kesimdeki ekonomik durgunluğa karşın iş piyasaları şaşırtıcı bir büyüme gösterdi. Bu yönüyle ekonomik toparlanmadaki dengesizlik de sürüyor. Toplumsal kırılganlıklar sosyal adalete duyulan inancı zayıflatırken ittifaklar kurma ihtiyacı giderek daha da önemli hale geliyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) son Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm raporunda belirtildiği üzere, 2023 itibarıyla 241 milyon işçi aşırı yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veriyor. Bununla birlikte 423 milyon işçi de orta derecede yoksulluk içinde. Yanı sıra hem iş piyasası görünümü hem de küresel işsizlik projeksiyonuna göre, 2024 yılında fazladan iki milyon kişinin iş arayacağı ve küresel işsizlik oranının 2023’teki %5,1’den %5,2’ye çıkması bekleniyor. Güncel veriler endişe verici. Dolayısıyla dünya genelinde iş yoksulluğunun kökenlerini ele almak ve ekonomik fırsatları artırmak için küresel ortaklıklar oluşturmak hayati önem taşıyor.
Adil Bir Küreselleşme Ajandası
Sosyal adaletin gelişmesinin tüm ulusal ve uluslararası politikalara yön veren temel bir amaç olduğuna yönelik ivme giderek artıyor. Sosyal adaleti merkeze almanın yolu ise adil bir küreselleşme ajandasını teşvik etmekle mümkün. Bu ajanda; temel haklar, istihdam fırsatları, sosyal güvence konularında hükümetler, işverenler ve işçiler arasında yapıcı sosyal diyalog kurma üzerine odaklanıyor.
Küresel krizlerin yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğine vurgu yapan sosyal adalet savunucuları, süregelen adaletsizliklere, yaygın iş güvencesizliğine, yüksek eşitsizliğe ve amaçlarına ulaşmayan sosyal sözleşmelere dikkat çekiyor. Sosyal alanda kaydedilen ilerleme tehdit altındayken bugün, sosyal adaleti gerçekten ileriye taşıyan kurum ve politikaların güçlendirilmesi acil bir öncelik.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, sosyal kalkınma ve adaletin uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması ve sürdürülmesi için vazgeçilmez olduğunu kabul ediyor. Ve bu doğrultuda, barış ve güvenliğin yokluğunda veya insan haklarına ve temel özgürlüklere ayrılmaz bir bütün olarak saygı gösterilmediğinde sosyal kalkınma ve adaletin mümkün olamayacağının altını çiziyor.
Yine BM’ye göre sosyal adaleti geliştirmeye yönelik öneriler şu şekilde sıralanıyor:
- Kapsayıcı ve etkili iş yönetiminin iyileştirilmesi,
- İstihdam fırsatlarının ve yaşam boyu öğrenmenin sağlanması,
- Daha adil iş gücü piyasası sonuçları için kurumların reformu,
- Sosyal korumaların insanların yaşamları boyunca genişletilmesi.
BM Genel Kurulu, küreselleşme ve birbirine ihtiyaç duymanın ticaret, yatırım ve sermaye akımları ile teknoloji alanında, bilgi teknolojisi de dahil olmak üzere dünya ekonomisinin büyümesi ve dünya genelinde yaşam standartlarının gelişimi ve iyileştirilmesi için yeni fırsatlar yarattığını kabul ediyor. Aynı zamanda ciddi finansal krizler, güvensizlik, yoksulluk, dışlanma ve toplumlar içinde ve arasında eşitsizlik gibi ciddi zorlukların hâlâ var olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkeler için küresel ekonomiye daha fazla entegrasyon ve tam katılım için önemli engellerin olduğuna da dikkat çekiyor.
“Köprü Kurmak ve İttifak Oluşturmak”
BM Genel Kurulu, 26 Kasım 2007’de, 20 Şubat’ın her yıl “Dünya Sosyal Adalet Günü” olarak kutlanacağını ilan etti. Bu yılın teması ise “Köprü Kurmak ve İttifak Oluşturmak” olarak belirlendi. Artan eşitsizliklere ve çatışmalara odaklanan tema, işçi haklarını korumak ve desteklemekle görevli olan ancak günümüzde zayıflamış kurumlara yöneliyor. Böylelikle parçalanmış toplumsal sözleşmeyi güçlendirmek için gerekli eylemlere yönelik diyalogların teşvik edilmesi amaçlanıyor. BM Gündemi’ne ulaşmak için sosyal adaletin birbiriyle ilişkili ve birbirine bağlı boyutlarına odaklanılması gerektiğini hatırlatan Dünya Sosyal Adalet Günü, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, istihdamı ve herkes için insana yakışır işi teşvik etme çabalarının misliyle artırılması gerektiğine de vurgu yapıyor.