Borusan’ın KONDA Araştırma ile yayımladığı “Borusan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algı Değişim Raporu” toplumsal cinsiyet eşitliği odağındaki başlıklarda 10 yıllık değişimi gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre 10 yıllık süreçte önyargılar azalırken eğitim seviyesi arttıkça algı da değişiyor.
Borusan, KONDA Araştırma ve Danışmanlık ile Borusan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algı Değişim Raporu’nu gerçekleştirdi. 77 ilin merkez dahil 379 farklı ilçesinde yaşayan 18 yaş ve üzeri 1284’ü kadın 1266’sı erkek olmak üzere toplam 2550 kişiyle KONDA Aracılı Panel yöntemi kullanılarak yapılan araştırma, toplumsal cinsiyet rolleri, hane içi ilişkiler, istihdama katılım ve iyi olma hali ana başlıklarıyla gerçekleştirildi. Araştırma, aynı zamanda 10 yıl öncesiyle karşılaştırma yaparken yıllar içinde toplumsal cinsiyet alanındaki görüşlerin değişimini de ortaya koyuyor.
Yapılan araştırmaya göre “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” yargısını doğru bulanların oranı 10 yıl önceye göre azalmış görünüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun %66’sı bu yargıyı doğru bulurken günümüzde bu oranın % 48olduğu görülüyor. Bu ifadeye katılmayanların oranında ise %15 oranında bir artış oldu.
Eğitim Seviyesi Arttıkça Algı Değişiyor
“Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış bulanların oranı 10 yıl öncesine göre artıyor. 10 yıllık süreçte bu yargıyı yanlış bulanların oranı %46’dan %56’ya çıkıyor. Yaş dağılımına bakıldığında ise 10 yıl önce bu yargıyı yanlış bulanların oranı sadece 18-22 yaş grubundakilerde yarıdan fazla olurken (%53), günümüzde her yaş grubunda bu yargıyı yanlış bulanların oranı yarıdan fazla oluyor. Özellikle genç yaş grubundakilerin yarıdan çok daha fazlası “Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış buluyor. Eğitim seviyesi arttıkça “Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış bulanların oranı da giderek artıyor. Lise eğitimine sahip olanların %63’ü, üniversite eğitimine sahip olanların %70’i bu yargıyı yanlış buluyor.
Önyargılar Azalıyor
“Kadınlar doğaları gereği iyi yönetici olamazlar” yargısını 10 yıl önce Türkiye toplumunun %23’ü doğru bulurken bu oran 13 puan azalarak %10 oluyor. Kadınların %17’si bu yargıyı doğru, %82’si ise yanlış bulurken günümüzde ise kadınların %6’sı bu yargıyı doğru, %95’i yanlış buluyor. Erkeklerin ise %29’u bu yargıyı doğru, %71’i yanlış bulurken 10 yıl sonrasında erkeklerin %15’i bu yargıyı doğru, % 85’i ise yanlış buluyor.
Ev Kadınları Evin Bakımı için Haftada Ortalama 28 Saat Harcıyor
Çalışan kadınlar haftada ortalama 41 saat çalıştığını belirtirken çalışan erkekler ise haftada ortalama 46 saat çalıştığını belirtiyor. Kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 22 saat harcarken bu oran erkeklerde 7 saat görünüyor. Çalışmayan kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 24, çalışan kadınlarsa 14 saat çalıştığını söylerken çalışan veya çalışmayan erkeklerde bu 7 saat oluyor. Çalışma durumuna göre bakıldığında ev kadınları evin bakımı için haftada ortalama 28 saat harcıyor. Bu rakam Türkiye ortalamasından 12 saat daha fazla oluyor.
“Evde temizlik yaparım” yargısına verilen yanıtların da 10 yıl öncesine göre büyük oranda değiştiği görülüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun yarısı evde temizlik yaptığını söylerken bu oran günümüzde %73 oluyor. Yani bugün Türkiye toplumunda her 10 kişiden 7’si evde temizlik yaptığını belirtiyor.
Kadının Birincil Görevi Konusunda Fikir Değişiyor
10 yıl önce Türkiye toplumunun %66’sı “Kadının birinci görevi, evin sorumluluğunu üstlenmek ve çocuk yetiştirmektir” yargısını doğru bulurken bu oran günümüzde 9 puan azalarak %57 oluyor. Bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazla oluyor. Fakat bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde de kadınlarda da 10 yıl öncesine göre azalıyor. 10 yıl önce erkeklerin %69’u bu yargıyı doğru bulurken bugün bu oran 8 puan azalarak %61 oluyor. Kadınların %61’i bu yargıyı doğru bulurken, günümüzde bu oranın 8 puan azalarak %53 olduğu görülüyor.
“Değişim Emin Adımlarla Olmalı”
Borusan olarak 80. yıllarını kutladıklarını belirten Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, “200 yıllık şirket olma hedefimizde toplumsal cinsiyet eşitliğini kritik bir hedef olarak görüyoruz. Bu konuda 10 yılı aşkın süredir farklı başlıklarda çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği başlığındaki algının ve davranışların kısa sürede değişmeyeceğinin bilincinde olduklarını dile getiren Ateş, şunları söyledi: “Değişimin ayaklarının yere basabilmesi ve kalıcı olması için emin adımlarla olması gerekiyor. Önümüzde uzun bir yol olduğunun farkındayız ama eşit bir gelecek hayal ediyorsak bu bizi yıldırmamalı, aksine daha hızlı daha ileri diyerek çalışmalıyız.”
“10 Yıl Önceki Fikirlerin Değiştiğini Görüyoruz”
Araştırmanın sonuçlarını da değerlendiren Ateş, “KONDA ile yaptığımız bu araştırmada 10 yıl önceki fikirlerin istediğimiz hızda olmasa da değiştiğini görebiliyoruz. Bizlere düşen görev ise toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farkındalığı artırmak için çalışmalarımıza aralıksız devam etmek, bilincin değişmesini sağlamak. Borusan olarak bu konudaki değerli tecrübemizi toplumsal cinsiyet eşitliğinde daha iyi bir noktaya gelebilmek için kullanmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.