Çernobil felaketinin üzerinden tam 38 yıl geçmiş olmasına karşın yıkıcı etkileri devam ediyor. 26 Nisan Çernobil Felaketini Anma Günü’nde hem facianın kurbanları anılıyor hem de çevresel yıkım tekrar hatırlanıyor.
Tarihin 26 Nisan 1986’yı gösterdiği gün insanlık ve dünya, en korkunç çevre felaketlerinden birini yaşadı. Dönemin Sovyetler Birliği’ne (SSCB) bağlı olan Ukrayna’nın Çernobil kentinde bulunan nükleer santralın dördüncü reaktöründe patlama oldu. Patlamanın sonucunda ülkeye ve komşu ülkelere korkunç miktarda radyasyon yayıldı. Yalnızca SSCB’de 8,4 milyon insan radyasyona maruz kaldı.
Felaketin boyutları ve günümüze dek süregelen etkileri o kadar büyük oldu ki, Çernobil sonrası nükleer enerjinin yıkıcı boyutları sorgulanmaya devam etti. Kimi çevrelerin karbondan çıkış için “çare” olarak sundukları nükleer enerjinin ölümcül etkilerinin çevre ve insanlık için oluşturduğu tehditler gözler önüne serildi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu felaketten 30 yıl sonra 2016 yılında, felaketin gündönümü olan 26 Nisan’ı “Çernobil Felaketini Anma Günü” ilan etti. Anma günü bir anlamda felaketin kurbanları ile hayatlarını kurtarabilenleri ve ayrıca felaket sonrası ortaya çıkan krizin büyümesini engelleyip, zararı en aza indirmek için hayatlarını tehlikeye atan çalışanların cesaretlerini onurlandırmayı amaçlıyor. Bu gün ayrıca uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekmeye de çalışıyor.
Patlamanın ardından uluslararası camianın felakete müdahil olması bir hayli zaman aldı. SSCB Hükümeti uluslararası yardım ihtiyacını ancak 1990 yılında kabul etti ve “uluslararası iş birliği” çağrısında bulundu. Çağrı üzerine BM, kurtarma çalışmalarına katılmaya başladı ve bölgede Kurumlar Arası Görev Gücü kurdu. BM bir süre sonra İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne bağlı olarak Çernobil Fonu’nu da oluşturdu.
1 Milyon Hektarlık Toprak Kullanılamıyor
Çernobil felaketinin üzerinden 38 yıl geçmesine karşın tam olarak kaç kişinin yaşamını yitirdiği halen belirsizliğini koruyor. BM’ye göre facianın neden olduğu hastalıklar sonucunda 4 binden fazla insan hayatını kaybetti. Uluslararası sivil toplum örgütü Greenpeace ise söz edilen rakamı düşük bulduğunu yineliyor. Bazı bağımsız araştırmalara göre felaket 200 bin civarında insanın doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebebiyet verdi. Patlamanın ardından santralın yakınlarındaki tüm çam ağaçları yüksek radyasyonun etkisiyle kızıl renge dönüştü ve öldü. Hayvanların tamamına yakını yok oldu. Felaketin günümüze kadar yansıyan en olumsuz etkisi, Ukrayna ve Belarus sınırları içinde yer alan yaklaşık 1 milyon hektarlık toprağın radyoaktif kirliliğin etkisi altında olması.
1986 felaketinin ardından yayılan radyasyon bulutlarından Türkiye de nasibini aldı. Dönemin devlet yetkilileri Türkiye açısından bir tehdit olmadığını iddia etseler de, hem felaketin hemen ardından hem de yıllar içinde Türk Tabipler Birliği felaketle ilgili raporlar sunup açıklamalarda bulundu. Açıklamalarda Doğu Karadeniz Bölgesi’nin son derece olumsuz etkilendiği, bölgedeki kanser vakalarıyla Çernobil felaketi arasındaki ilişkinin çok daha ayrıntılı araştırılması gerektiğine dikkat çekti.