Birleşmiş Milletler, yedi yıl önce 5 Haziran’ı “Yasa Dışı, Kayıt Dışı ve Düzenlenmemiş (YKD) Balıkçılığa Karşı uluslararası Mücadele Günü” olarak kabul etti. YKD eylemleri, sucul yaşam kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehdit etmekle birlikte mangrovlardan mercan resiflerine kadar hassas habitatlara zarar veriyor.
Yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş (YKD) balıkçılık, su ekosistemleri için en büyük tehlikelerden birini oluşturuyor. Dünyanın artan nüfusu, küresel nüfusun gıda güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra balık türlerinin yok olmamasının yolu sürdürülebilir balıkçılıktan geçiyor. Ancak yasa dışı balıkçılık faaliyetleri uluslararası toplumun sürdürülebilir balıkçılığa yönelik tüm çabalarına gölge düşürmeye devam ediyor. Sofralarımıza gelen her 5 balıktan 1’i doğaya zarar veren yöntemlerle avlanırken bu durum gezegenimizin sürdürülebilirliğini de olumsuz etkiliyor.
YKD, Hassas Habitatlara da Zarar Veriyor
YKD balıkçılık, balıkçılık kotalarının hatalı belirlenmesine ve bu da stokların daha fazla tükenmesine neden olabiliyor. YKD balıkçılık ile balıkçılar yasak ekipman kullandıklarında, izinsiz türler avladıklarında, aşırı miktarda avlanma yaptıklarında, mevsim dışı balık tuttuklarında, av miktarlarını yanlış bildirdiklerinde veya savunmasız ve korunan alanlarda faaliyet gösterdiklerinde eylemleri sucul yaşam kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehdit etmekle birlikte mangrovlardan mercan resiflerine kadar hassas habitatlara zarar veriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre, yasa dışı ve kuralsız balıkçılık ekonomik değeri 10-30 milyar doları bulan, 11-26 milyon ton arası balık kaybı anlamına geliyor.
YKD balıkçılığın verdiği tüm zararlara karşı Kasım 2017’de BM Genel Kurulu’nda 5 Haziran tarihi, “Yasa Dışı, Kayıt Dışı ve Düzenlenmemiş Balıkçılığa Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak kabul edildi. Bu tarih seçilerek yasa dışı balıkçılığın önlenmesi ve caydırılmasına yönelik 5 Haziran 2009’da imzalanan “Uluslararası Liman Devletleri Önlemleri Anlaşması”na gönderme yapılırken günle yasa dışı balıkçılığın yarattığı tehditlere dikkat çekiliyor. Yanı sıra yasa dışı balıkçılıkla mücadelenin önemi vurgulanmakla birlikte sürdürülebilir balıkçılıkla ilgili farkındalığın artırılması da amaçlanıyor.
YKD balıkçılık geniş kapsamlı balıkçılık faaliyetleri dizisinden oluşuyor. Bu türden balıkçılık hem derin sularda hem de ulusal kara sahanlığı içinde gerçekleşebiliyor. Yasa dışı balıkçılık ulusal ya da yabancı teknelerin, söz konusu devletin kara sularında o devletin yasalarına ve düzenlemelerine ya da iznine tabi olmaksızın yapılan balıkçılığa deniyor. Kayıt dışı balıkçılık, ilgili ulusal makamlara yakalanan balığın miktarını bildirmemek ya da yanlış bildirmek anlamına geliyor. Düzenlenmemiş balıkçılık ise bölgesel balıkçılık yönetim örgütünün yetki alanında, herhangi bir ülkenin bayrağını taşımayan, söz konusu örgüte taraf olmayan bir devletin bayrağını taşıyan ya da bu örgütün benimsediği kurallara aykırı olarak hareket eden herhangi bir kişi veya kuruluş tarafından gerçekleştirilen balıkçılık faaliyetlerine deniyor.
İstenen İlerleme Kaydedilemedi
YKD balıkçılık tehdidi arttıkça buna karşı küresel ölçekte mücadele amacıyla balıkçılığı gözlem altında tutmak da önem kazanıyor. “Uluslararası Organize Suçlara Karşı Küresel İnisiyatif” adlı Cenevre merkezli bir sivil toplum kuruluşu (STK) da bu bağlamda Uluslararası YKD Balıkçılık Riski Endeksi hazırlıyor. Endeks tüm kıyı ülkelerine, farklı göstergelerle 1’den 5’e kadar (1 en iyi ve 5 en kötü olmak üzere) puanlar vererek ülke ve bölgelerdeki YKD balıkçılık riskini gözler önüne seriyor.
2023 endeksine göre dünya ortalaması 2,31 puan olarak gerçekleşti ve 2021 ile kıyaslandığında dikkate değer bir iyileşme olmadı. Endekste tüm göstergeler göz önüne alındığında Çin, 3,93 puanla en kötü performans gösteren ülkeler sıralamasında birinci sırada. Çin’i sırasıyla Tayvan, Kamboçya, Rusya ve Vietnam izlerken Türkiye, 2,34 puanla 152 ülke arasında 56. sırada yer aldı. Listede Romanya ise 1,62 puanla en başarılı ülke oldu. 2021-2023 arasında 54 ülke gelişim gösterirken beş ülke aynı seviyede kaldı. 93 ülke ise daha kötü bir seviyeye vardı. Tüm sorumluluk göstergeleri bazında bakıldığında da Orta Doğu en kötü performansı ortaya koydu.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi Olarak “Sudaki Yaşam”
BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030, 17 ana başlıktan oluşurken bunlardan biri de “Sudaki Yaşam” başlığını taşıyor. Başlık, 2030’a kadar balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliği ve turizmin sürdürülebilir yönetimi yoluyla deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımından elde edilmesini amaçlıyor. Balık stoklarını eski durumuna getirmek ya da en azından biyolojik karakteristiklerine göre en çok ürünü sürdürülebilir şekilde verebilecek seviyelere ulaştırmak için balık hasadının etkin bir biçimde düzenlenmesi çağrısı yapan başlıkta; aşırı avlanma, yasa dışı, bildirilmeyen ve düzenlenmemiş balıkçılık ile doğaya zararlı balıkçılık uygulamalarının sona erdirilmesi vurgulanıyor. Başlıkta ayrıca, küçük çaplı balıkçıların deniz kaynaklarına ve pazarlarına erişimlerinin sağlanmasının da altı çiziliyor.