#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Binalarda Yenilenebilir Enerjide 2030 Hedefine Çok Yol Var

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) raporuna göre, yenilenebilir enerjinin binaların nihai enerji tüketimindeki payı 2022’de yalnızca %6 olarak gerçekleşirken, 2030’a kadar %18 hedefine ulaşmak için yıllık 1,5 puanlık bir artış gerekiyor. Raporda ayrıca Türkiye’nin, 2000 metrekareden büyük binaların enerjilerinin en az %10’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasını gerektiren 2022 tarihli bir enerji performansı yönetmeliğini kabul ettiğine de değiniliyor.  

Günümüzde binaların giderek daha çevre dostu olarak inşa edilmeye başladığına şahit oluyoruz. Ekolojik, yeşil ve sürdürülebilir gibi farklı isimler altında tanımlanan bu türden yapılar; doğayla uyumlu olarak inşa edilerek yapının arazi seçiminden başlayarak yaşam döngüsü çerçevesinde değerlendiriliyor. İhtiyacı kadar tüketen bu yapılar yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıyor, atıklarını minimize ediyor ve ekosistemlere duyarlılığı önceliklendiriyor.

Dünya genelinde sürdürülebilir bir şekilde inşa edilmiş binalar hakkında farkındalık yaratmak amacıyla 2011 yılından itibaren Eylül ayının son haftası “Yeşil Binalar Haftası” olarak kabul ediliyor. 75’ten fazla yeşil bina konseyi ve onların 46 bin üyesinden oluşan bir küresel ağ görevi gören Dünya Yeşil Bina Konseyi (WorldGBC), bu günün mimarı.

Konsey bu haftanın 2024 temasını, “Dönüşümü İnşa Etmek” olarak belirledi. Tema, “Azalt, Elektriklendir, Uyum Sağla” şeklinde üç adımı tarif ediyor. Tüm binaların ısıtmak, soğutmak ve aydınlatmak için harcadığı enerji miktarını, mevcut teknolojileri verimli kullanarak azaltmak birinci öncelik. İkinci ise sıfır karbonlu bir gelecek amacına yönelik olarak azaltılamayan her şeyi karbonsuzlaştırmak. Bu adımda, yapı ve inşaat sektöründe fosil yakıt kullanımının ortadan kaldırılması hedefleniyor. Isıtma ve soğutma gibi temel işlevler için mümkün olduğunca elektriğe geçmenin; gaz, yağ ve benzer fosil yakıtları kullanan diğer tesisatları da elektriğe dönüştürmenin önemine vurgu yapılıyor.

Üçüncü adımda ise binalarımızın dayanıklı olması ve öngörülemeyen iklim olaylarına karşı koyabilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Böylelikle iklim değişikliğinin etkilerini öngörmek ve yapıları bunlara uyum sağlayacak şekilde tasarlamak amaçlanıyor.

Binalar Küresel Emisyonun %37’sinden Sorumlu

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Küresel Binalar ve İnşaat İttifakı (GlobalABC) tarafından yayımlanan “Küresel Binalar ve İnşaat Durum Raporu” yeşil binalara yönelik önemli veriler sundu. Rapora göre, yenilenebilir enerjinin binaların nihai enerji tüketimindeki payı 2022’de yalnızca %6 olarak gerçekleşirken, 2030’a kadar %18 hedefine ulaşmak için yıllık 1,5 puanlık bir artış gerekiyor.

Yeşil bina sertifikasyonundaki büyüme de yavaş oldu. 2022 yılında, küresel yapı sektörü önemli bir enerji tüketicisi oldu ve nihai enerji talebinin %30’unu, esasen ısıtma ve soğutma gibi operasyonel ihtiyaçlar için kullandı. İnşaat malzemelerinin üretimi için kullanılan enerji dahil edildiğinde, bu oran %34’e yükseldi. Binalardaki elektrik kullanımı ise 2010’da %30’dan 2022’de %35’e çıkarak yenilenebilir enerjiye geçişle paralel bir şekilde yükseldi. Rapor, küresel bina stokunun karbonsuzlaştırılmasında kaydedilen ilerlemenin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Bina operasyonları ve inşaat süreçlerinden kaynaklanan CO2 emisyonları, 2022’de yeni zirvelere ulaşarak toplam küresel CO2 emisyonlarının %37’sini oluşturdu ve bu miktar 10 gigaton CO2’nin biraz altında gerçekleşti.

Türkiye Ulusal Belirlenmiş Katkılarını Güncelledi

Paris İklim Anlaşması çerçevesinde her ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla belirlediği hedefleri ve taahhütleri ifade eden “Ulusal Belirlenmiş Katkılar”a (NDC) da değinilen raporda, Türkiye’ye de yer verildi. Güncellenmiş NDC’siyle Türkiye, 2000 metrekareden büyük binaların en az B sınıfı bir Enerji Performans Belgesi (EPC) almasını ve enerjilerinin en az %10’unun yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasını gerektiren 2022 tarihli bir enerji performansı yönetmeliğini kabul etti.

Türkiye’nin bina sektörüne yönelik daha geniş çaplı bir karbonsuzlaşma yol haritası, 2023 yılında Sıfır Karbon Bina Hızlandırıcısı (ZCBA) projesi kapsamında geliştirildi. Raporda Türkiye’nin düzenlemelerini sıkılaştırdığını ve bunun da, yeni binalarda enerji kullanımının en az %5’inin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılaması zorunluluğunun kabul edildiği anlamına geldiği ifade edildi.