5 Kasım tarihi Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Tsunami Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor. Günün 2024 teması, 21. yüzyılın ilk büyük felaketi olarak kabul edilen Hint Okyanusu Tsunamisi’nin 20. yılına vurgu yaparak başta tsunami olmak üzere afetlere hazırlıklı olmaya yönelik farkındalığı artırmaya odaklanıyor.
İnsan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2030 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık yarısının sel, fırtına ve tsunamilere maruz kalan kıyı bölgelerinde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle Aralık 2015’te toplanan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 5 Kasım tarihi “Dünya Tsunami Farkındalık Günü” olarak kabul edildi. Gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkeler arasındaki uluslararası işbirliğini artırmak ve 2030 yılına kadar tsunami riski altındaki toplulukların tümünün hazırlıklı ve dayanıklı olması konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan bu günle, özellikle çocuklar ve gençlere afetlerle baş etme yeteneği kazandırmak üzerine çalışmalar yürütülüyor.
9,1 Büyüklüğündeki Deprem Devasa Bir Tsunamiye Yol Açtı
“Dünya Tsunami Farkındalık Günü”nün 2024 teması olarak 26 Aralık 2004 sabahı yaşanan Hint Okyanusu Tsunumasi’nin 20. yıldönümünü anmak amacıyla “2004 Hint Okyanusu Tsunamisi’nin Dersleri ile Gelecek Nesli Güçlendirmek” olarak belirlendi. 21. yüzyılın ilk büyük afeti olarak anılan o günde, Hint Okyanusu alt kırılma bölgesinde 9,1 büyüklüğünde bir denizaltı depremi meydana geldi ve bu, Aceh Eyaleti’nin 800 km’lik kıyı bölgelerini yok eden devasa bir tsunamiye neden oldu. Su baskınları 6 km iç kesimlere kadar görüldü. Okyanusun diğer tarafında, Somali’de dalgalar 3,4 ile 9,4 metre arasında değişti. Tsunaminin Atlantik ve Pasifik Okyanusu’ndaki 100’den fazla kıyı su seviyesi istasyonunda da gözlemlenmesi onu “küresel bir tsunami” haline getirdi.
Afet sonrası hasar ve kayıp değerlendirmesinin sonuçları ise korkunçtu. 220 binden fazla insan hayatını kaybetti. 139 bin ev ile 3 bin 415 okul yıkıldı. 119 köprü, 669 kamu binası, 517 sağlık tesisi, 1,089 ibadet yeri, 22 liman ve sekiz havaalanı ve pisti kullanılamaz hale geldi.
Risk Azaltımı için Sendai Çerçevesi Önemli
Günümüzün birbirine bağlı dünyasında, riskler ve özellikle afetler giderek daha sistemik hale gelmeye başladığı için afet riski azaltımını iklim ve afet riskine dayalı politikalara ve programlara entegre etmek ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ile uyum sağlamak önem kazanıyor.
Afetlerin, insanlara ve tüm canlılara yönelik verdiği zarar; finansal, çevresel, sosyal ve siyasi sistemlerin dayanıklılık kapasitesinin bir ürünü. Nitekim bu noktadan yola çıkarak 2015 yılında düzenlenen 3. BM Dünya Afet Riskini Azaltma Konferansı (WCDRR) sonrasında, BM Genel Kurulu tarafından, tsunaminin de dahil olduğu afet riskleri ile bu gibi durumlarda ülkelerin ve toplulukların insani, ekonomik, fiziksel, sosyal, kültürel ve çevresel kayıplarını en aza indirmeyi hedefleyen “Sendai Çerçevesi” kabul edildi. Paris Anlaşması, Addis Ababa Eylem Gündemi, Yeni Kentsel Gündem ve nihayetinde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları gibi “2030 Gündemi” anlaşmaları ile paralel şekilde çalışan çerçeve ile dört temel öncelik belirlendi. Çerçevenin ilk önceliği afet riskini anlamak üzerine kuruldu. Savunmasızlıktan kapasiteye, insanların ve tüm canlıların bulunduğu riskin boyutlarını anlamayı önüne koyan çerçeve bunun dışında, afet risk yönetimini güçlendirmeyi, dayanıklılık için afet riski azaltımına yönelik yatırımlar yapmayı ve yeniden inşa için iyileştirme ve rehabilitasyon çalışmalarını da güçlendirmeyi amaçlıyor.