Bakü’de başlayan COP29’un ilk iki günü, Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi’ne (World Leaders Climate Action Summit) sahne oluyor. 22 Kasım’da sona erecek zirvenin bu yılki en tartışmalı alanı, iklim finansmanının büyüklüğü ve bu finansmanın hangi kaynaklardan sağlanacağı. Bu nedenle COP29, “İklim Finansmanı COP’u” olarak da nitelendiriliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı adıyla da bilinen COP29 iklim zirvesi, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bugün başladı. Bu yılki iklim zirvesine küresel olarak 50 binin üzerinde katılımın olması bekleniyor. Zirveye; devlet görevlileri, resmi müzakereleri yürütecek görevliler, sivil toplum kuruluşlarının (STK’lar) yanı sıra uluslararası kurumlardan temsilciler, gazeteciler, uzmanlar ve bilim insanları katılıyor.
COP29 “İklim Finansmanı COP’u” Olarak da Nitelendiriliyor
COP29’un ilk iki günü, Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi’ne (World Leaders Climate Action Summit) sahne olacak. 22 Kasım’da sona erecek zirvenin bu yılki en tartışmalı alanı, iklim finansmanının büyüklüğü ve bu finansmanın hangi kaynaklardan sağlanacağı. Bu nedenle COP29, “İklim Finansmanı COP’u” olarak da nitelendiriliyor.
Bu yıl, gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğinin yol açtığı maliyetleri karşılamaları konusunda yardımcı olmak ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yavaşlatmak için her yıl ne kadar finansman sağlanacağı konusunda bir anlaşmaya varılması bekleniyor. Yeni iklim finansmanı modeli ve hedefi, Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedef ya da NCQG şeklinde (New Collective Quantified Goal) ifade ediliyor.
Kabul edildiği takdirde 2025’ten itibaren NCQG, 2020 yılına kadar her yıl 100 milyar dolar transfer etmeyi hedefleyen eski finansman hedefini geçmek zorunda. Sözü geçen finansman, iklim değişikliğinde en büyük sorumluluğa sahip Küresel Kuzey ülkelerinden, Küresel Güney’deki ülkelere aktarılacak. Hem 100 milyar dolarlık hedef hem de 2025 sonrası yerine geçecek plan, 2015 Paris Anlaşması’na da dahil edilmişti.
NCQG’nin değeri konusunda da tahminler farklılıklar gösteriyor. Hedefin, bilinen değeri genellikle yılda yaklaşık 1 trilyon dolar civarında bir taban değere sahip. Ancak bunun ne kadarının kamu finansmanından ve hibe olarak sağlanacağı tartışma konusu. Düşük gelirli ülkeler ve iklim kampanyacıları, mevcut 100 milyar dolarlık hedefin yetersiz olduğunu, zayıf bir NCQG’nin ise iklim eşitsizliklerini daha da pekiştireceğini ifade ediyor. Öte yandan gelişmiş ülkelerdeki yetkililer ise küçülen yardım bütçeleri, iç finansal baskılar ve seçimlerde yeşil politikalara karşı tepki gösteren seçmenlerin daha acil öncelikleri olduğu yönündeki söylemler nedeniyle mevcut taahhütlerini ödeme konusunda endişeli.
Fosil Yakıtlar için Zaman Çizelgesi ve Güçlü İfadeler Bekleniyor
COP29’un diğer önemli gündem maddesi ise “enerji dönüşümü”. COP28’de alınan “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan uzaklaşma” kararıyla bağlantılı olarak enerji dönüşümü konusu önemini korumakla birlikte fosil yakıt kullanımı ve ihracatı konusunda henüz önemli bir ilerleme yaşanmadı. COP29 müzakerecileri, ülkelerin ve şirketlerin kömür, petrol ve gazdan çıkma konusunda net bir karara varamamaları nedeniyle zirvede fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda kesin bir zaman çizelgesi veya daha güçlü ifadeler ortaya koymanın mümkün olamayacağına dair uyarılarda bulunuyor.
Karbon Piyasası Düzenleme ve Kurallarında Şeffaflık ve Çevresel Bütünlük Aranıyor
Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana kesin bir ilerlemenin kaydedilmediği “karbon piyasası düzenleme ve kuralları” da COP29’un gündeminde. Özellikle iş dünyası organizasyonları COP29’da, Paris Anlaşması Kredilendirme Mekanizması (Paris Agreement Crediting Mechanism, PACM) ile kaydedilen projelerde şeffaflık ve çevresel bütünlüğü garanti altına alacak kuralların belirlenmesini bekliyor.
Bu bağlamda şu konular gündemde olabilir:
- PACM denetim organının standartları nasıl belirleyeceği,
- Kredilerin ticarete sunulmadan önce değerlendirilip değerlendirilmeyeceği,
- Kredilerin ne zaman ve nasıl iptal edilebileceği gibi başlıklar.
İklim Eylemi İlerleme Raporları Tartışmalara Yol Açabilir
COP29’da iklim eylemi ilerleme raporları konusundaki şeffaflık sorunu da hararetli tartışmalara yol açabilir. Ev sahibi ülke Azerbaycan, ülkelerin zirve sırasında 31 Aralık tarihli son tarihe kadar ilk iklim eylemi ilerleme raporlarını sunmalarını talep etse de bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belirsiz. İki Yıllık Şeffaflık Raporları (Biennial Transparency Reports, BTR), bir ülkenin iklim hedeflerine ulaşmada kaydettiği ilerlemeyi ve bir sonraki Ulusal Katkı Beyanı turunu işaret eden şubat ayında yeni hedefler belirlemek için ne kadar daha yol alması gerektiğini açıklamak amacıyla hazırlanmak zorunda. BM ise geçen hafta yaptığı açıklamada, ulusal taahhütlerin emisyonları kesmek için gereken düzeyin çok gerisinde kaldığını belirtmişti.
“İklim değişikliğine uyum” konusu da COP29 süresince müzakerelerin tartışma konularından birini oluşturacak. Geçtiğimiz yıl ülkeler iklim değişikliğinin sarsıcı etkilerine uyum sağlamak amacıyla ulusal planlar için bir çerçeve oluşturmayı taahhüt etmişti. Bununla birlikte uyum çerçevesi, ilerlemenin ölçülmesi için niceliksel hedefler veya projelerin iklim finansmanı ile nasıl bağlantılı bir durum oluşturacağına dair ayrıntılara sahip olamadı. Dolayısıyla ülkeler bu yıl, daha spesifik uyum hedefleri belirleme beklentisi içinde COP29’daki yerini alıyor.
Yoksul ve Kırılgan Ülkelerin Talepleri Yükselebilir
COP29’da, yoksul ve iklim değişikliğine karşı kırılgan ülkelerin kayıp ve zararlarının tazmini konusu da masaya yatırılacak. COP27’nin üzerinden iki yıl geçti. O zamandan bu yana iklim kaynaklı felaketler nedeniyle yoksul ülkelere yardımcı olmak amacıyla kurulan “Kayıp ve Zarar Fonu” aracılığıyla yaklaşık 660 milyon doların mobilize edildiği biliniyor. Bu fon, Filipinler’deki merkezden yönetilecek. COP29 boyunca iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerden, zengin ülkelerin bu fona daha fazla katkı yapmaları gerektiğine yönelik talepler yükselebilir.
COP29’da Hangi Dünya Liderlerini Göreceğiz?
Güncel bilgilere göre, COP29’a en az 100 devlet ve hükümet başkanının katılması bekleniyor. Çekya, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Polonya ve İspanya’nın da aralarında bulunduğu ülkelerin zirveye lider düzeyinde katılım sağlayacakları açıklanırken birçok ülke liderinin de katılmayacakları duyuruldu.
ABD’de seçimleri kaybeden eski başkan Joe Biden’ın yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin COP29’a katılmayacak. Gelecek yılki zirvenin (COP30) ev sahipliğini yapmaya hazırlanan Brezilya’nın Cumhurbaşkanı Lula da Silva ise geçen ay geçirdiği yaralanma nedeniyle COP29’a yapacağı seyahati iptal etti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, Brüksel’deki politik gelişmeler nedeniyle COP29’a katılmayacak bir diğer önemli isim. Avrupa Birliği (AB), zirvede Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve bloğun iklim politikası sorumlusu Wopke Hoekstra tarafından temsil edilecek.
Çin, Japonya, Avustralya ve Meksika da BM’nin COP29 liderler için hazırladığı son gündemde yer almadı. Bu arada COP29, 18-19 Kasım tarihlerinde Brezilya’da gerçekleşecek G20 Zirvesi ile de çakışıyor. G20 zirvesinde de liderler, iklim geçişini finanse etme çabalarını müzakere edecek.
2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’na göre sözleşmeye imza atan 194 ülkenin tamamının her beş yılda bir daha iddialı bir Ulusal Katkı Beyanı (NDC) sunması gerekiyor. İlk NDC bildirimleri 2015’te Paris Anlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra gerçekleştirilmiş, ikincisi ise 2020’deki COP26 iklim zirvesine denk gelmişti. Üçüncü güncellemenin ise COP29 Zirvesi süreciyle birlikte başlaması ve gelecek yıl şubat ayında tamamlanması bekleniyor.
COP28’in ev sahibi olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), yeni güncelleme döneminde yeni bir NDC yayımlayan ilk ülke oldu. Diğer ülkelerden bazılarının (özellikle COP29’a ev sahipliği yapan ülke olan Azerbaycan ve COP30’a ev sahipliği yapacak Brezilya’nın) COP29’da veya yıl sonuna kadar yeni NDC’lerini açıklanması bekleniyor. “Troyka” olarak bilinen bu üç hükümet de, hedeflerinin Paris Anlaşması’nın en güçlü hedefi olan küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırma hedefiyle uyumlu olacağına söz vermişti.
Dünya COP29’dan Neler Bekliyor?
Müzakereciler Bakü’ye vardıklarında 2024 halen tarihin en sıcak yılı olacak; son 10 yılın her biri kayıtlardaki en sıcak 10 yıl arasında yer alıyor. Gezegenimiz günümüzde, 120.000 yıldır en sıcak dönemini yaşıyor. İlk kez bu yıl, ortalama sıcaklıkların insanların fosil yakıtları yakmaya başlamasından önceki sıcaklıklardan 1,5 C’den daha fazla olduğu görülecek. Ancak bu henüz Paris Anlaşması sınırının aşıldığı anlamına gelmiyor, daha uzun bir zaman dilimindeki sıcaklıklara atıfta bulunuyor.
Donald Trump’ın ABD seçimlerini kazanması ile birlikte ABD’nin daha fazla petrol ve doğalgaz sondajı yapmaya çalışması ve Paris Anlaşması’ndan bir kez daha çekilmesi bekleniyor. Jeopolitik belirsizliklere karşın Biden yönetimi tarafından belirlenen iklim politikalarının birçoğu hem ülke içinde hem de UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) bağlamında dirençli kalabilir. COP29’da Biden yönetiminin yeni bir iklim finansmanı hedefinin gerçekleştirilmesinde stratejik bir rol oynamaya devam edeceği de tahminler arasında. Net Zero Policy Lab tarafından hazırlanan yeni bir rapor, ABD’nin temiz enerji ekonomisinden çekilmesi halinde Avrupa, Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerin 10 milyarlarca dolarlık yeni fırsatlar elde edeceğini gösteriyor.
Bakü’de Kritik Dönem
COP29’un yeni bir iklim finansmanı hedefi olan Yeni Toplu Sayısallaştırılmış Hedef (NCQG) üzerinde anlaşmaya varması gerekiyor. Yeni hedefe ilişkin görüşmeler son üç yıldır devam ediyor ve Bakü’de kritik bir döneme girildi. OECD’ye göre 100 milyar dolarlık orijinal taahhüt ilk kez 2023 yılında yerine getirildi. Bu yıl ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin 1-1,3 trilyon dolar arasında talepte bulunmasıyla trilyonlarca dolarlık bir iklim finansmanı hedefine ulaşmayı hedefliyor. Bir anlaşmaya varılması, enerji dönüşümünde gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi açısından kilit önem taşıyor.
COP29 Başkanlığı, konferans için 14 girişimini tanıttı. Petrol ve doğal gaz ihracatçısı olan ülke, “kritik derecede yetersiz” bir NDC’ye sahip olarak değerlendiriliyor ve petrol ve doğalgaz yatırımlarını (2035 yılına kadar %14 oranında) artırmayı planlıyor. Girişimleri arasında 1 milyar dolarlık İklim Finansmanı Eylem Fonu da yer alıyor. Başarılı bir şekilde başlatılması halinde fosil yakıt üreticisi ülkeler ve şirketler iklim finansmanına katkıda bulunacak.
COP lider Troykası’ndan Azerbaycan ve Brezilya ile birlikte Birleşik Krallık’ın COP’un ilk günlerinde yeni iklim planlarını açıklamaları bekleniyor. Uzmanlar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı yeni NDC’nin 1,5 derece hedefini karşılamakta yetersiz kaldığını belirtti. Şubat 2025’e kadar açıklanması gereken yeni NDC’lerin, ülkelerin fosil yakıtlardan uzaklaşmayı taahhüt etmesi ve yenilenebilir enerji kapasitesi ve enerji verimliliği için hedefler belirlenmesi bekleniyor.
Karbon emisyonları ve Paris Anlaşması hedeflerine yönelik ilerleme ölçümü için yıllık altın standart raporu olan Küresel Karbon Bütçesi, geçtiğimiz yılın küresel bir görüntüsü, 2024 projeksiyonları ve liderleri ve geride kalanları anlamaya yardımcı olmak için ülke düzeyinde verilerle 13 Kasım’da yayımlanacak.
Bilim insanları iklim sisteminde gördükleri değişiklikler konusunda endişeli. Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri her yıl bir “sağlık raporu” yayımlıyor ve trendler tümüyle olumsuz yönde ilerliyor. Uluslararası Kriyosfer İklim İnisiyatifi ise “2°C’nin çok yüksek” olduğunu ve deniz seviyesindeki yükselmenin uyum sağlanamayacak bir hızda olacağını söylüyor. Araştırmacılar da ayrıca aşım konusunda uyarılarda bulunarak en iyi ve en güvenli seçeneğin sıcaklıkları mümkün olduğunca düşük tutmak olduğunu yineledi.
İklim Finansmanında Çok Taraflı İşbirliği Hayati Önem Taşıyor
Yeterli iklim finansmanı, ticaret politikalarının gelişmekte olan ülkelerin geçiş planlarını ve kalkınma hedeflerini engellememesini, aksine geliştirmesini sağlamak için çok taraflı işbirliği hayati önem taşıyor ve bu nedenle de COP29’un en hayati tarafını oluşturuyor. Ticaret konusunda artan endişeler, gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için yapıcı çok taraflı işbirliğine ve iklim finansmanı konusunda iddialı taahhütlere duyulan ihtiyacı güçlendiriyor. ABD’nin iklim ve ticaret politikaları konusundaki tutumundaki muhtemel değişim, AB ve BASIC ülkelerinin liderliği ve çok taraflı işbirliği için, karbon sınır ayarlama vergilerine odaklanan geçmiş COP gerilimlerinin üstesinden gelmek de dahil olmak üzere bir alan sağlıyor.
COP29’un günlük programı ise şöyle:
- Hafta
- 11 Kasım: Açılış
- 12 Kasım: Dünya Liderleri İklim Eylem Zirvesi, 1. gün, Yenilenebilir Enerji Bakanları Diyaloğu, Birleşik Krallık NDC duyurusu
- 13 Kasım: Dünya Liderleri İklim Eylem Zirvesi, 2. gün, Troyka Üst Düzey Diyaloğu
- 14 Kasım: Finans, Yatırımlar ve Ticaret, Uyum Fonu Diyaloğu, İklim Eylemi için Maliye Bakanları Koalisyonu Bakanlar Toplantısı
- 15 Kasım: Enerji / Barış, Yardım ve İyileşme
- 16 Kasım: Bilim, Teknoloji ve İnovasyon / Dijitalleşme
- 17 Kasım: Dinlenme günü.
- Hafta
- 18 Kasım: Beşeri Sermaye, Çocuklar / Gençler, Sağlık / Eğitim
- 18-19 Kasım: G20 Devlet Başkanları Zirvesi, Rio
- 19 Kasım: Gıda, Tarım, Su
- 20 Kasım Kentleşme / Ulaşım / Turizm
- 21 Kasım: Doğa / Biyoçeşitlilik / Yerli Halk / Toplumsal Cinsiyet Eşitliği / Okyanuslar / Kıyı Bölgeleri
- 22 Kasım: Kapanış Genel Kurulu
COP29’u takip edebileceğiniz kanallar ise şu şekilde:
- COP29 Tematik Günleri’nin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
- COP29 Başkanlığı’nın konferansa ilişkin genel takvimine buradan ulaşabilirsiniz.
- Oturumlarla ilgili BM internet kanalına buradan ulaşabilirsiniz
- UNFCCC yan etkinlik programının ayrıntılarına buradan, YouTube kanalına ise buradan ulaşabilirsiniz.
- COP29 günlük akışına buradan ulaşabilirsiniz.
- UNFCCC basın bültenleri ve medya duyurularına buradan erişebilirsiniz.