#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
sigorta ürünleri

Sigorta Ürünleri İklim Kaynaklı Afetlere Adapte Edilmeli

Gelecek dönemdeki olası risklerin ülke ve yaşam kültürüne göre dağılımı ve etkileme oranları hem yaşanan bölgenin doğal yapısına hem de yaşam kültürüne göre önemli farklılıklar gösteriyor. İklim değişikliği kaynaklı risk faktörlerinde ABD kasırga, Türkiye ise depreme karşı önlem alıyor. Afet eğitim eksikliği ise risk boyutunu artırıyor. Bununla birlikte iklim değişikliğinin neden olduğu risklerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda insani boyutu nedeniyle de sigorta ürünlerinin iklim kaynaklı afetlere daha iyi adapte edilmesi büyük önem taşıyor.

Dünyada 2025 yılı ve sonrası için en büyük riskler; iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler, siber güvenlik tehditleri, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar olarak sıralanıyor. Olası risklerin coğrafi ve kültürel dağılımı, hem yaşanan bölgenin doğal yapısına hem de yaşam kültürüne göre önemli farklılıklar gösteriyor.

“Doğal Afetler Büyük Sigortalı Kayıplara Neden Oluyor”

IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Kasırgalar, seller ve şiddetli fırtınalar gibi doğal afetler; özellikle ABD, Avrupa ve Orta Doğu’da büyük sigortalı kayıplara neden oluyor. 2024 yılında ABD’de meydana gelen Helene ve Milton kasırgaları, toplamda 50 milyar dolarlık sigortalı kayba neden oldu. Florida gibi kıyı bölgeler, bu risklere karşı daha hassas​. Seller, özellikle Orta Avrupa’da (Polonya, Çekya, Avusturya) yoğun şekilde yaşanırken, İspanya gibi ülkeler ani ve aşırı yağışlarla zarar görüyor” dedi.

“Türkiye’de Doğal Afet Riski Özellikle Depremle İlişkili”

2024’te Boris Fırtınası ve İspanya’daki büyük sel felaketlerinin toplam 10 milyar dolarlık bir maliyet yarattığını söyleyen Çiftçi, “Pasifik bölgeleri, özellikle Japonya ve Filipinler ise hem kasırgalar hem de depremler nedeniyle yüksek risk altında bulunuyor. Türkiye’de de doğal afet riski, özellikle deprem ile ilişkili. 2023 Kahramanmaraş depremi, büyük hasarlara yol açtı ve risk yönetimi açısından sektörel dönüşümün gerekliliğini gösterdi. Seller ve aşırı hava olayları da Karadeniz ve Marmara bölgelerinde artıyor. Örneğin, Karadeniz bölgesindeki sel felaketleri, altyapı dayanıklılığının artırılması gerektiğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

“California’daki Orman Yangınlarındaki Ekonomik Kayıp 150 milyar dolara Çıkabilir”

Son günlerde California’da meydana gelen şiddetli orman yangınlarının, doğal afetlerin ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çeken Çiftçi, bu tür afetlerin küresel sigorta sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirerek şunları söyledi: “California’daki orman yangınları kaynaklı hasar ve ekonomik kaybın 150 milyar dolara kadar çıkması bekleniyor. Bu büyüklük bize, iklim değişikliğinin neden olduğu risklerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda insani boyutunu da gösteriyor. Bu nedenle, sigorta ürünlerinin iklim kaynaklı afetlere daha iyi adapte edilmesi büyük önem taşıyor. Yenilikçi sigorta çözümleri ve parametrik ürünler, hem bireylerin hem de kurumların toparlanma süreçlerini hızlandıracaktır.”

“Küresel Sel Zararlarında Maliyetlerin Yükü Genellikle Sigortasız Bireyler Üzerinde Kalıyor”

İnsanların risklere karşı kırılganlıklarında hem bireysel hem de toplumsal birçok faktörden etkilendiğini belirten Çiftçi, “Bunlar arasında ekonomik durum, eğitim seviyesi, coğrafi konum, altyapı kalitesi ve sigorta farkındalığı gibi unsurlar öne çıkıyor. İklim değişikliği ve doğal afetlerde coğrafi konum, en belirleyici faktör oluyor. Örneğin: deprem kuşağında yer alan Türkiye, özellikle büyük şehirlerde yoğun nüfus ve eski yapı stokuyla yüksek kırılganlık sergiliyor. Kahramanmaraş depremleri de bu durumun biri. ABD’nin Florida gibi kasırga riski yüksek bölgelerinde yaşayanlar, altyapı dayanıklılığı düşük olduğu takdirde ciddi kayıplar yaşıyor. Düşük gelirli bireyler ve topluluklar, afet sonrası toparlanma süreçlerinde daha büyük zorluklar yaşamaktadır. Örneğin, küresel sel zararları 2024’te 13 milyar doları aşarken, bu maliyetlerin yükü genellikle sigortasız bireyler üzerinde kalıyor” dedi.