4 Şubat tarihi inanç farklılıklarını bir kenara bırakarak tüm insanlar arasındaki uyumu ve hoşgörüyü teşvik amacıyla “Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü” olarak kabul ediliyor. İnançlar arasındaki diyalog ve uyum ise öncelikle güçlü bir “barış kültürü” oluşturmaktan geçiyor.
2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısı olan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) en önemlilerinden biri barışçıl ve kapsayıcı toplumlar inşa etmek.
Dünyanın farklı yerlerinde çatışmalar ve savaşlar devam ederken, 4 Şubat 2019’da Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi tarihi öneme sahip bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Abu Dabi’de bir araya gelen Papa Francis ve El-Ezher Şeyhi Ahmet el-Tayyib, farklı dinler ve kültürler arasındaki diyalogun artmasına yönelik olarak “Dünya Barışı ve Birlikte Yaşamak için İnsan Kardeşliği” adlı bir belgeye imza attılar. Belgenin imzalanmasının ardından, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Aralık 2020’de inanç farkı gözetmeksizin tüm insanlar arasında uyumu teşvik etmeye yönelik olarak 4 Şubat tarihini “Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü” olarak kabul etti.
Günle farklı kültürler, dinler ve inançlar hakkında farkındalık yaratmanın yanı sıra tüm bunlar arasında hoşgörünün güçlendirilmesinin önemi vurgulanıyor. Hoşgörü, dini ve kültürel çeşitliliğe saygıyı ve toplumun kabulünü içerirken, dini ifade özgürlüğüne de dikkat çekilen günle, özellikle okullarda, hoşgörünün teşvik edilmesine ve din veya inanç temelli ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına anlamlı bir şekilde katkı sağlanması gerektiğinin altı çiziliyor.
Barış Önce Zihinlerde Başlar
Barışı ve sosyal istikrarı sağlamak, çeşitliliğe saygıyı karşılıklı olarak artırmak hem küresel hem de bölgesel, ulusal ve yerel düzeylerde barış ve anlayışa elverişli bir ortam yaratmak için dini ve kültürel diyalogu teşvik etmeye yönelik faaliyetleri desteklemek büyük önem taşıyor. Bu bağlamda BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kendi anayasasında uzun süredir, “Savaşlar insanların zihinlerinde başlar, barışın savunması da insanların zihinlerinde inşa edilmelidir” ifadesine yer veriyordu. Bu ifadeden yola çıkan BM de, 1999 yılında şiddet içermeyen bir barış kültürünü teşvik etmek adına evrensel bir yetki belgesi sayılan “Barış Kültürü Üzerine Bildiri ve Eylem Programı”nı kabul etti.
Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü kapsamında bu bildiri hatırlatılarak “barış kültürü” farkındalığı da artırılmaya çalışılıyor. 1999’da yayımlanan bildirgede barış kültürü şu ifadelerle tanımlanıyor:
- Yaşama saygı, şiddetin sona erdirilmesi ve eğitimi, diyalogu ve işbirliğini kullanarak şiddet içermeyen bir yaşam pratiğinin teşvik edilmesi,
- BM Anlaşması ve uluslararası hukuka uygun olarak, devletlerin egemenlik, toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlık ilkelerine tam saygı gösterilmesi ve herhangi bir devletin iç işlerine müdahale edilmemesi,
- Tüm insan hakları ve temel özgürlükler ile bunların korunması ve teşvik edilmesi,
- Çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesine yönelik taahhüt,
- Mevcut ve gelecek nesillerin kalkınma ve çevresel ihtiyaçlarını karşılamak için çabalar,
- Kalkınma hakkına saygı ve bunun teşvik edilmesi; kadınlar ve erkekler için eşit haklar ve fırsatlar konusunda saygı ve teşvik,
- Her bireyin ifade özgürlüğü, görüş ve bilgi edinme hakkına saygı ve bunun teşvik edilmesi,
- Özgürlük, adalet, demokrasi, hoşgörü, dayanışma, işbirliği, çok kültürlülük, kültürel çeşitlilik, diyalog ve toplumsal ve uluslararası düzeylerde anlayış ilkelerine bağlılık ve barışı teşvik eden ulusal ve uluslararası ortamların oluşturulması.