Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, tüm insanlar için insan onurunu korumanın yollarına işaret ediyor. İnsana yakışır iş ve sosyal korumaya evrensel erişim ile adil ücretler ve güvenli çalışma koşullarının sağlanması için çağrıda bulunuyor.
Çeviri: S. Sena AKKOÇ
Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, yoksulluk çeken insanların yaşadıkları sorunlara yönelik farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Bu yılın teması, aşırı yoksulluk içinde sıkışıp kalan insanların genellikle tehlikeli, uzun ve yorucu koşullarda çalıştıkları halde kendilerini ve ailelerini geçindirmeye yetecek düzeyde gelir elde edememesi sorununa odaklanıyor.
Aşırı yoksulluk, “2017 satın alma gücü paritesine göre kişi başına günde 2,15 doların altında gelirle hayatta kalma” olarak tanımlanıyor. Tanıma göre, 2022 yılının sonunda dünya nüfusunun %8,4’ü, yani 670 milyon insan, aşırı yoksulluk içinde yaşıyordu. 2030 yılına kadar ise hâlâ 575 milyon insanın aşırı yoksulluk çekeceği tahmin ediliyor.
Yoksulluk Çok Boyutlu Bir Olgu
Eşi benzeri görülmemiş ekonomik gelişmeye ulaşılmış, teknolojik araçlar ve finansal kaynaklarla zenginleşmiş bir dünyada milyonlarca insanın aşırı yoksulluk içinde yaşaması ahlaki açıdan kabul edilemez. Yoksulluk, yalnızca ekonomik bir sorun olmanın ötesinde onurlu bir yaşam için gereken temel becerilerin eksikliğini de kapsayan çok boyutlu bir olgu. Yani yoksulluk çeken kişiler, haklarının kullanımını engelleyen ve yoksulluklarını devam ettiren, birbiriyle ilişkili birçok yoksunluk biçimleriyle aynı anda mücadele ediyor. Bu yoksulluk biçimleri ise bazen tehlikeli çalışma koşulları, güvencesiz konutlarda yaşam, besleyici gıdaya erişemeyiş bazen de siyasi güç yoksunluğu veya sağlık hizmetlerine sınırlı erişim şeklinde karşımıza çıkabiliyor.
Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, tüm insanlar için insan onurunu korumanın yollarına işaret ediyor. İnsana yakışır iş ve sosyal korumaya evrensel erişim ile adil ücretler ve güvenli çalışma koşullarının sağlanması için çağrıda bulunuyor. Aynı zamanda toplumun en savunmasız bireylerine öncelik veriyor. Herkesin gelir güvenliğini garanti altına almak amacıyla evrensel korumaya duyulan acil ihtiyacı vurguluyor.
Kimsenin Geride Bırakılmadığı Bir Adil Kalkınma
Çağrı doğrultusunda siyasi liderlerin insan onurunu tüm karar alma süreçlerinde bir yol gösterici olarak görmeleri gerekiyor. Temel insan haklarının ve sosyal adalet odaklı yaklaşımların kurumsal kâr odaklı yaklaşımların yerini alması en önemli adım. Hükümetler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında kurulan güçlü işbirlikleri, adil kalkınmanın sağlanmasında ve kimsenin geride bırakılmamasında hayati öneme sahip.
Uluslararası Yoksulluğu Ortadan Kaldırma Günü, yoksulluk koşullarında yaşayan insanlarla dayanışma içinde olunmasını sağlıyor. Onların günlük mücadelelerini dinlerken insan ve çevre refahını koruyan adil bir ekonomi yaratma taahhütlerinin yenilenmesine fırsatlar sunuyor. Nihai hedef ise herkesin onurlu bir şekilde yaşaması için gerekli koşulların oluşturulması ve yoksulluğun ortadan kaldırılması.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.