Biyoçeşitlilik

Akdeniz’in Sürdürülebilirliğine Dair Taahhütler Masaya Yatırıldı

sürdürülebilirlik

Malta’da düzenlenen konferansta; balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün durumunu gözden geçirmek ve sürdürülebilir bir geleceğe yönelik dönüştürücü yeni eylemler üzerinde anlaşmak üzere bir araya gelindi. Akdeniz’in dünyanın en yoğun biçimde sömürülen denizlerinden biri olduğu belirtilen konferansta, kırılgan türleri ve ekosistemleri korumaya yönelik artan çabalar masaya yatırıldı.

Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin gerçekleşen MedFish4Ever Konferansı, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün durumunu gözden geçirmek ve sürdürülebilir bir geleceğe yönelik dönüştürücü yeni eylemler üzerinde anlaşmak üzere düzenlendi. Konferansa üst düzey yetkililer, balıkçılar, su ürünleri yetiştiricileri, bilim insanları, yöneticiler, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar katıldı. Arnavutluk, Cezayir, Fas, Fransa, Hırvatistan, İspanya, İsrail, İtalya, Karadağ, Kıbrıs, Lübnan, Malta, Mısır, Slovenya, Suudi Arabistan, Tunus, Türkiye ve Yunanistan’dan hükümet yetkilileri de toplantıda yer aldı.

Deniz Ekosistemlerinin Korunmasına Yönelik 10 Yıllık Vizyon

Etkinlik, Malta Hükümeti ev sahipliğinde ve Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) tarafından Avrupa Birliği ile birlikte düzenlendi. Etkinlikte; 2017 MedFish4Ever Bakanlar Deklarasyonu’nun imzalanmasından sonra kaydedilen ilerleme ve o günden bu yana ortaya çıkan zorluklara yeni çözümler bulma ihtiyacı üzerinde duruldu. Akdeniz ülkeleri arasındaki bölgesel anlaşma, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün sürdürülebilirliği ve refahının yanı sıra Akdeniz’in değerli deniz ekosistemlerinin ve bunların sağladığı hizmetlerin korunmasına yönelik 10 yıllık bir vizyon ortaya koyuyor.

“Birlikte Çalışmaya Devam Edilmesi Hayati Önem Taşıyor”

GFCM Başkanı Roland Kristo “MedFish4Ever Deklarasyonu ilerlemenin temelini attı, ancak imzacıların ve paydaşların birlikte çalışmaya devam etmesi hayati önem taşıyor. Bu sektörün gelecekteki başarısı, müreffeh, adil ve sürdürülebilirbir geleceğe olan ortak bağlılığımıza ve vizyonumuza bağlı” dedi.

Katılımcılar kırılgan türleri ve ekosistemleri korumaya yönelik artan çabaları ve mevcut iş gücündeki yaş ve cinsiyet dengesizliklerini düzeltmeye yönelik devam eden çabaları tartıştı.

Avrupa Komisyonu Denizcilik ve Balıkçılık Genel Müdürü Charlina Vitcheva şunları ifade etti: “Yeni nesilden vasıflı ve çevreye duyarlı profesyonelleri çekerek sektörün sürdürülebilirliğini, direncini ve canlılığını sağlamak çok önemli.”

Malta Tarım, Balıkçılık ve Hayvan Hakları Bakanı Anton Refalo, konferansta hem mevcut durumun değerlendirildiğini hem de geleceğe yönelik yeni hedefler için fırsatlar yakalandığını belirtti.

Akdeniz balıkçılık sektörü bir dönüm noktasında diyen Avrupa Komisyonu Çevre, Okyanuslar ve Balıkçılık Özel Danışmanı Karmenu Vella ise “Bu hayati ekosistemi gelecek nesiller için korumak adına birlikte çalışmaya devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.

Dönüştürücü Eylemlerin Önemine Dikkat Çekildi

Konferansta, son altı yılda su ürünlerinin hem avcılığında hem de yetiştiriciliğinde önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtildi. Konferansa katılanlar, bilime dayalı yönetim planlarının bazı önemli ticari balık rezervlerinin sürdürülebilirliğini nasıl dönüştürdüğünü, izleme, gözetim ve yaptırım uygulamalarının nasıl güçlendirildiğini ve bu ilerlemelerin aşırı avlanma konusunda daha önce olumsuz olan eğilimleri nasıl tersine çevirdiğini anlattı.

Konferansın çıktıları ise şöyle sıralandı:

  • Su ürünleri yetiştiriciliğindeki ilerlemeler özellikle ulusal stratejilerin belirlenmesi ve Su Ürünleri Uygulama Merkezleri’nin açılmasıyla daha da arttı.
  • Balıkçılıkta ülkeler arasında artan işbirliği, bölgesel bir yönetişime yol açtı. Bu sayede ve artan uyum kültürünün de etkisiyle önemli balıkçılık alanlarının etkili bir şekilde yönetilmesi sağlandı.
  • Tartışmalar, deklarasyonun tüm hedeflerine tam olarak nasıl ulaşılacağı ve geleceğe en iyi şekilde nasıl hazırlanabileceğimiz üzerinde yoğunlaştı.
  • Dünyanın en yoğun biçimde sömürülen denizlerinden biri olan Akdeniz’de ülkeler, günümüzün en acil sorunlarıyla mücadele konusunda deneyim kazanıyor ve bu denizin benzersiz konumu, diğer denizler ve okyanuslar için bir çözüm laboratuvarı görevi görmesine olanak tanıyor.
  • Malta’da çerçevelenen yenilikçi yaklaşımlar, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinde uzun vadeli sürdürülebilirlik çabasında dünya çapındaki benzer sorunları ele almak için değerli şablonlar sağlayabilir.
Akdeniz Bölgesinde Balıkçılık 700 bin Kişiye İstihdam Sağlıyor  

Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği Akdeniz toplumunda temel bir rol oynuyor. Her yıl bölge ekonomisine 8 milyar ABD Doları katkıda bulunmakla birlikte değer zincirinde yaklaşık 700 bin kişiye istihdam sağlıyor ve milyonlarca insanın gıda güvenliğine ve beslenmesine katkıda bulunuyor. Bununla birlikte sektör, aşırı avlanma, habitat bozulması, kimyasal ve plastik kirlilik, yasa dışı, kayıt dışı ve düzenlenmemiş (IUU) balıkçılık faaliyetleri ve iklim değişikliğinin varoluşsal tehdidi dahil olmak üzere giderek artan bir dizi zorlukla karşı karşıya. Balık avcılığının verimliliği azalıyor ve bölgesel su ürünleri yetiştiriciliği henüz tam üretim potansiyeline ulaşmış değil.

About Post Author