“Varoluşa Saygı” başlıklı sergi, insanın doğayla olan ilişkisini temel alarak çevresel bilincin oluşmasına katkıda bulunan sanatçıların farklı medyumlardan yarattıkları yapıtlardan oluşuyor. “Yaratıcılık ve sanatsal duyarlılığın değişimi tetikleyebilme gücüne inanarak, antroposen sanat dünyası ile, duyarlı çevreciler ve aktivistlerin işbirliğini nasıl güçlendirebiliriz?” sorusu, serginin küratörlüğünü üstlenen Burcu Perçin’in sorduğu sorular arasında.
Burcu Perçin’in küratörlüğünü üstlendiği “Varoluşa Saygı” sergisi, İstanbul-Galeri Merkur’de, 1 Nisan’a dek görülebilecek. Sergi, insanın doğayla olan ilişkisini temel alarak çevresel bilincin oluşmasına katkıda bulunan 10 sanatçının farklı medyumlardan yarattığı yapıtlarından oluşuyor. Alper Aydın, Ahmet Duru, Burcu Perçin, Evren Sungur, İrem Tok, Serkan Demir, Sibel Horada, Sinem Dişli, Yusuf Sevinçli ve Yüksel Arslan sergiye katılan sanatçılar.
Sergi boyunca satışlardan elde edilecek gelirin bir kısmı, Türkiye’nin 11 ilini etkileyen deprem afeti dolayısıyla AHBAP’a bağışlanacak.
“Sanatçılar Doğayı Bir Kaynak Olarak Görmüştür”
Serginin küratörlüğünü üstlenen Burcu Perçin açıklamasında, “Sanatçılar her çağda doğadan beslenmiş ve onu bir kaynak olarak görmüştür. İnsan doğanın bir parçası olduğuna göre, doğa-insan-sanat birlikteliğinin ortaya çıkması çok normal. 1960’lardan günümüze ise sanatçılar, sanayileşmenin doğayı nasıl kırıp geçtiğinin farkında olarak tabiatın yok oluşuna ve kendi işleyişinden çıkarak insanın denetimine ve kullanımına dönüşmesine dikkat çekmişler. Bugüne kadar birçok sanatçı gezegenimizin karşı karşıya olduğu sorunları işaret eden işler üretmiş ve üretmeye devam ediyor” dedi.
“Çevremiz için Sanatçının Sorumluluklarını Tartışmaya İhtiyacımız Var”
Son dönemde özellikle Türkiye’de yaşanan çevre tahribatlarının yanı sıra doğal kaynakların, güzelliklerin yok edilmesinin büyük zararlara yol açtığını belirten Perçin açıklamasında şunları dile getirdi: “Çevremiz için sanatçının ya da herhangi bir bireyin sorumluluklarını birlikte daha fazla düşünmeye ve tartışmaya ihtiyacımız var. Öyleyse şimdi ne yapacağız?Farkındalık ve eylem araçları sunmak, yeni yollar bulmak için birlikte neler yapabiliriz? Yaratıcılık ve sanatsal duyarlılığın değişimi tetikleyebilme gücüne inanarak, antroposen sanat dünyası ile, duyarlı çevreciler ve aktivistlerin işbirliğini nasıl güçlendirebiliriz?
“Sürdürülebilir Bir Tepki ve Kararlılıkla Neleri Farklı Yapabiliriz?”
Sürdürülebilir bir dünya hayal ederken, sürdürülebilir bir tepki ve kararlılıkla biz neleri farklı yapabiliriz? Sorunların üzerine konuşmanın ötesinde nasıl çözümler üretebiliriz? Bu soruların temel alındığı sergide, insanoğlunun çevre üzerinde giderek artan yıkıcı etkisine yönelik derin kaygı ve duyarlılığın yansıdığı yapıtlar yer alıyor.”
Perçin açıklamasını, “Davet ettiğim sanatçılarla, sosyal ve çevresel farkındalıkların daha geniş kitlelere iletebilmenin arayışı içinde, beraber yeni yollar bularak değişime daha güçlü katkı sağlayabileceğimize inanıyorum. Bir arada hareket etmenin gücünü kullanmanın merakı ve heyecanı içinde, bu serginin önümüzdeki süreçte büyüyerek devam etmesini arzu ediyorum” cümleleri ile noktaladı.