İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı 2019” adlı araştırmanın sonuçları bugün yayımlandı. Türkiye çapında 2745 kişi ile yüz yüze yapılan anket, kamuoyunun ülkemizdeki iklim krizi ve onun etkileri, afetler ile iklim konusunda hükümet ve belediyelerin çalışmaları hakkında görüşlerini gözler önüne seriyor. Türkiye’de her iki kişiden birine göre iklim krizinin etkileri ülkemizde şimdiden hissediliyor, toplumun %61’i ise bu durumdan endişeli. Aynı zamanda toplumun %71’i afetlerin arttığını ve bunun sebebinin iklim değişikliği olduğunu düşünüyor. Hükümetlerin ve belediyelerin iklim eylemlerini de değerlendiren katılımcıların %55’i bu konuda çaba gösterilmediğini ifade ediyor.
İklim Haber ve KONDA Araştırma, 2019 yılında Türkiye kamuoyunun iklim değişikliği algısını ölçmek ve giderek derinleşen iklim krizi hakkında ne düşünüldüğünü öğrenmek için Türkiye örneklemi üzerinden bir anket çalışması gerçekleştirdi.
Araştırma, iklim değişikliğinin Türkiye’de her 10 kişiden en az altısının endişelendiği bir konu olduğunu gözler önüne seriyor. Görüşülen kişilerin %15’i çok endişeli olduğunu ifade ederken, %46’sı ise endişeli olduğunu belirtiyor. İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından 2018 yılında yapılan benzer bir çalışma da toplumun %86,8’inin iklim değişikliğinin yaşandığını düşündüğünü ortaya koymuştu. Sonuçları değerlendiren KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Türkiye’nin iklim konusunda belki de başka hiçbir konuda olmadığı kadar ortak bir paydada buluştuğunu ifade ediyor. Ağırdır “Din ve hayat tarzı temelli kutuplaşmaların derinleştiği bir dönemden geçmemize rağmen, tüm bu kutuplaşmalara karşın iklim değişikliği konusundaki tespit ve endişeler neredeyse kutuplara göre hiç değişmiyor” diyor.
“İklim Krizinin Etkilerini Şimdiden Hissediyoruz”
Araştırma kapsamında, Türkiye’de iklim değişikliğinin etkilerinin ne zaman hissedileceğine dair bir soru da yöneltildi. Yanıtlara göre, her iki kişiden biri (%52), “Ülkemizde iklim değişikliğinin etkilerini şimdiden hissediyoruz” diyor. Toplumun sadece %3’ü hiçbir zaman iklim değişikliğinin etkileri hissedilmeyecek derken, %23 ise bilmediğini ifade ediyor. Bu oranın yüksekliği, Türkiye’de, ulusal ve yerel düzeyde iklim değişikliğinin ne tür etkileri olduğuna dair çalışmalara olan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyor.
TÜİK tarafından yayımlanan istatistikler, ülkemizde son yıllarda aşırı hava olayları ve iklim afetlerinde ve bunlara bağlı hasarlarda artış olduğunu gösteriyor. Türkiye, bu artışları iklim değişikliğine bağlıyor. Ankete katılanların %71’i iklim afetlerinin arttığını ifade ederken, yine %71 ile yurttaşlar, ülkemizde son yıllarda görülen bu afetlere iklim değişikliğinin sebep olduğunu düşünüyor. İklim Haber Yayın Yönetmeni Barış Doğru “Derinleşen iklim krizi, ülkemizde toplumsal yaşamın her alanında etkilerini gösteriyor ve toplum bunun çok net farkında” diyor. Yaptıkları anketleri değerlendiren Doğru, “Son iki senede yaptığımız anketler, afetlerdeki artışın halkımızın gözünden kaçmadığını ve yeterli bilimsel çalışma olmamasına rağmen afetler ile iklim değişikliği konusunda bağlantı kurulduğunu, toplumun bu konuda son derece kaygılı olduğunu gözler önüne seriyor” diye ekliyor.
“Ne Hükümet Ne de Belediyeler Çaba Gösteriyor”
Anket çerçevesinde katılımcılara, Türkiye’de yürütülen iklim eylemi faaliyetleri hakkında kamuoyunun ne düşündüğünü öğrenmek için hükümetin ve yaşadıkları yerin belediyelerinin iklim değişikliğini azaltmak amacıyla yeterli çaba gösterip göstermediğine dair iki soru yöneltildi. Yanıtlara göre, toplumun sadece %16’sı merkezi hükümetin, sadece %15’i ise belediyelerin yeterli çabayı gösterdiğini düşünüyor. Toplumun %55’ine göre ise hem hükümet hem de belediyeler iklim eyleminde sınıfta kalıyor.
İklim değişikliği konusunda Türkiye’deki endişeyi ve toplumun siyasilerin çabalarını yetersiz bulmasını değerlendiren araştırmacı yazar Leo Barasi[1] “Dünyanın birçok yerinde, yurttaşların iklim eylemi talepleri ile beraber iklim meselesinin hayati önem taşıyan bir siyasi konuya dönüşmeye başladığını görüyoruz. KONDA’nın araştırması Türkiye’de de kamuoyunun artık hükümet ve belediyelerden iklim eylemi beklediğini gösteriyor” diyor.
İklim değişikliğinin çözümü için hem hükümetlerin hem belediyelerin hem de hükümet dışı aktörlerin, hızlı ve etkin çözümlerle harekete geçmesi, sera gazı emisyonlarını azaltacak önlemleri alması ve hassas kesimlerin iklim etkileri ile baş edebilmesi için gerekli olan uyum adımlarını atması gerekiyor. İklim Haber ve KONDA tarafından yapılan “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı Araştırması 2019”, Türkiye’nin yoğun gündeminde meselenin dikkatten kaçmadığını gözler önüne seriyor. Politika yapıcıların acilen toplumun iklim konusundaki endişelerine yanıt veren politikalar üretmeye başlaması gerekiyor.
Türkiye’de, sosyal, politik ve ekonomik durum ve tercihlerden bağımsız bir şekilde her on kişiden en az altısının kaygılandığı bu küresel sorunun çözümü için hem hükümetlerin hem de hükümet dışı aktörlerin, hızlı ve etkin çözümlerle harekete geçmesi, sera gazı emisyonlarını azaltacak önlemleri alması ve hassas kesimlerin iklim etkileri ile baş edebilmesi için gerekli olan uyum adımlarını atması gerekiyor.
[1] Araştırmacı, The Climate Majority: Apathy and Action in an Age of Nationalism kitabının yazarı.