Birleşmiş Milletler Global Compact Türkiye (UN Global Compact) Genel Sekreteri Melda Çele, “Pandemi sürecindeki bireysel ve kurumsal tecrübelerimiz ve süreçten çıkaracağımız derslerin bizi daha eşit, adil ve sürdürülebilir bir dünyaya doğru götürme potansiyeli taşıdığına inanıyorum” diyor.
Pandeminin, sizin çalışmalarınız ve sürdürülebilirlik açısından nasıl bir etkisi oldu?
Pandemi bize dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir felaketin ne kadar çabuk tüm dünyanın sorunu hale gelebildiğini ve küresel ekonominin, zincirin en zayıf halkası kadar güçlü olduğunu bir kere daha gösterdi. Bu dönemde bir yandan kendini tazeleyen doğa görüntüleri ve taşıt kullanımının azalmasıyla düşen emisyon oranlarına şahit olurken diğer yandan karantina tedbirleri ile artan ev içi şiddet, ayrımcılık ve işsizliğe; iş güvencesinin tehlikeye girmesine, tek kullanımlık plastiklerin artmasına, yeniden toparlanma döneminde emisyonların katlanarak yükselmesi riskiyle karşı karşıya kaldık. Bugüne kadar edindiğimiz kazanımların bir kısmı tehdit altına girdi. Yeniden ama bu sefer daha iyisini inşa etmek için beraberce daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
UN Global Compact olarak pandeminin sebep olduğu belirsizlik nedeniyle çalışmalarımızı yeniden gözden geçirdik ve zamanın ihtiyaçları ile hizalanmaya gayret ettik. İlk aşamada şirketlere kriz döneminde sorumluluklarını ve yükümlülüklerini hatırlattık, onlara bu süreçte yol gösterdik ve yıl içinde iyi uygulamaların yayılmasını sağlayarak birbirinden öğrenmeyi hızlandırdık.
Yıl sonuna geldiğimizde sürdürülebilirliği içselleştirmiş, sorumlu kurum uygulamaları kuvvetli olan şirketlerin bu belirsizliği daha iyi yönettiğini gözlemledik. İhtiyaçları ve önceliklerini daha iyi tarif ettiler, bir yandan işin devamlılığını sağlarken diğer yanda insanı odağa alan çözümler üzerinde çalıştılar. İyi uygulamalar yaygınlaştıkça diğer şirketlerin de ilgisi, uygulamaların derinliği ve yaygınlığı arttı. Bunu çalışmalarımıza olan katılım seviyesinden, hazırladığımız araçlara ve kaynaklara yönelen talepten görebiliyoruz.
Geçtiğimiz yıl hangi alanlarda çalışmalar yaptınız ve önümüzdeki yıl için neler planlıyorsunuz?
UN Global Compact, pandeminin başlangıcında en hızlı aksiyon alan uluslararası kurumlardan biri oldu. İlk olarak 10 İlke’nin kriz yönetiminde ve krizden çıkışta iş dünyasına rehber olması amacıyla uygulama örneklerini de içeren bir çerçeve doküman hazırladı. CEO’ları kriz zamanlarında da taahhütlerine sahip çıkmaya ve sorumlu davranmaya davet etti.
Biz de tüm bu içerikleri Türkçeye çevirerek üyelerimize aktardık. Eşzamanlı olarak sene başında planladığımız çevre, çeşitlilik ve kapsayıcılık, sürdürülebilir finans ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile inovasyon alanlarındaki tüm çalışmalara pandemi boyutunu dahil ederek içeriğimizi güncelledik. Pandemi özelinde oturumlar, kaynaklar ve tartışmalar ekledik.
Çevre Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında TÜSİAD ve İş Dünyası Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ile 2019 Kasım ayında başlattığımız İş Dünyası Plastik Girişimi’ne katılan şirketlere yönelik pandemi gündemi özelinde taahhüt vereceğini açıklayan webinarlar düzenledik. ŞirketlerinGirişim kapsamında tek kullanımlık, problemli, gereksiz plastik ürün ve ambalajları analiz etmek, plastik ayakizinizi hesaplamak ve azaltım stratejisini belirlemek için hazırlanan Plastik Taahhütleri Rehberi’ni tanıttık. Çevre Çalışma Grubu önümüzdeki yıl İş Dünyası Plastik Girişimi’nin yanı sıra iklim değişikliği konusuna eğilerek Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi çerçevesinde çalışmalar yapacak.
Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında UNDP Türkiye, ILO Türkiye ve Hedefler için İş Dünyası Platformu işbirliğiyle şirketlerin pandemi ile ilgili uygulamalarını insan hakları perspektifinden değerlendirebilmeleri için “COVID-19 Hızlı Öz Değerlendirme” aracını Türkiye şartlarına uyarlayarak Türkçeye çevirdik. Çalışma Grubu bu yıl ayrıca “İş Dünyası Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Rehberi”ni yayımladı. Rehber, tüm çalışanları için daha adil ve eşit çalışma ortamları sunarak çalışanlarının tam potansiyelini ortaya çıkarmalarına imkân vermek isteyen tüm şirketlere yön göstermeyi amaçlıyor. İlk olarak Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Forumu’nda tanıttığımız Rehber, ulusal ve uluslararası mecralarda oldukça büyük bir ilgiyle karşılandı. Çalışma Grubu 2021’de İş Dünyası Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Rehberi’nin şirketlere nasıl yol göstereceğine dair etkinlikler düzenleyecek. İnsan Hakları COVID-19 Hızlı Öz Değerlendirme aracının yaygınlaşması ve sonuçların analizi üzerine çalışacak.
Sürdürülebilir Finans Çalışma Grubumuz bu yıl CFO’ları sürdürülebilirlik gündemiyle bir araya getirdi. Başlattığı CFO Yuvarlak Masa Toplantısı serisinin ilkinde yatırım kararlarında sürdürülebilirliğin önemini ve şirketlere sunduğu fırsatları, ikincisinde ise AB Yeşil Mutabakatı ve pandemi döneminde yeniden toparlanma sürecinde sürdürülebilirliğin sağladığı yol haritası tartışıldı. UN Global Compact’in oluşturduğu CFO Taskforce hakkında da bilgilendirici bir webinar düzenledik. Bu yıl ayrıca Sürdürülebilir Finans Bildirgesi imzacısı bankalar sürdürülebilirlik taahhütlerini bir adım daha ileriye taşıdı. Bildirgeye imza atan bankaların çevresel ve sosyal etkisini değerlendirecekleri yatırım tutarı limiti 20 milyon dolardan 10 milyon dolara indirildi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu, pandeminin ilk günlerinde pandeminin iş dünyasında toplumsal cinsiyet eşitliğine etkisini değerlendirmek üzere bir atölye çalışması düzenledi. Çalışmanın çıktılarını bir rapor olarak hem katılımcılarla hem de UN Global Compact ile paylaştık. Ayrıca UN Global Compact’in, şirketlerin bu dönemdeki uygulamalarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden değerlendirmeleri için hazırladığı Öz Değerlendirme Aracı’nı Türkçeye çevirerek yaygınlaştırdık. Çalışma Grubu bu yıl ayrıca yönetim kademelerinde kadın sayısını artırmayı amaçlayan ve 16 ülkede uygulanmaya başlayan Target Gender Equality programını Türkiye’de hayata geçirmeye başladı. Katılımcı şirketler, üst yönetimde kadınların sayısını artırmaya yönelik eylem planı hazırlamaya başladı. Program sonunda bunları üst yönetimlerine sunacaklar. Çalışma Grubu, 2021 yılında da bu programı uygulamaya ve farkındalık çalışmalarına devam edecek.
Bu yıl şirketlerin yeni ürün ve hizmetler geliştirirken Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını (SKA) itici bir güç olarak kullanmaları ve buradaki iş fırsatlarını ortaya çıkarmaları için genç profesyonelleri harekete geçirmeyi hedefleyen Young SDG Innovators Programının ilk yılını tamamlayarak ikinci dönemini başlattık. Geçtiğimiz yıl 18 şirketle çıktığımız yolda bu yıl 20 şirket ile devam ediyoruz.
Küresel seviyedeki çalışmalarımızın çerçevesini ise bu yıl UN Global Compact’in iki önemli etkinliği belirledi. 2020 yılı, UN Global Compact’in 20. yıldönümüydü. Dünyanın her yerinden sürdürülebilirlik liderleri, BM Genel Sekreteri António Guterres, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel, Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore gibi liderlerle “Recover Better, Recover Stronger and Recover Together” başlığıyla 15-16 Haziran’da Liderler Zirvesi’nde bir araya geldi. Global Compact Türkiye olarak düzenlediğimiz oturumlarda pandeminin tedarik zincirleri ve sürdürülebilirlik çalışmaları üzerindeki etkisini tartıştık. Bu yılın ikinci büyük etkinliği 75. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında 21-23 Eylül’de #UnitingBusiness LIVE mottosuyla düzenlenen Private Sector Forum, Global Impact Forum ve SDG Business Forum serisi oldu. İş Dünyası Plastik Girişimi iyi örnekler arasında yer aldı.
Bu yılın son etkileyici haberi ise UN Global Compact’in Küresel Amaçlara ulaşmak için dönüşümü harekete geçiren SKA Öncülerini belirlemesi oldu. Bu yıl Türkiye’de, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri İnovasyon Direktörü Boğaç Şimşir, kamusal alanlarda bulaş riskini azaltmak için geliştirilen hijyenik tuvalet projesi ile “2020 Türkiye SKA Öncüsü” seçildi. Şimşir, Türkiye’den değerlendirmeye alınan tek kişi olarak küresel seviyede belirlenecek SKA Öncüleri arasında yer almak üzere elemelere katılacak.
İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik bağlamında, sizce sivil toplumun çalışmalarındaki en büyük sorun nedir?
Geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda daha güçlü ve etkili bir STK ekosistemimiz olduğunu düşünüyorum; ancak Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi iklim değişikliği ve çevre konusunda da daha fazla işbirliğine ihtiyacımız var. Bu bağlamda TÜSİAD ve SKD Türkiye ile kurduğumuz İş Dünyası Plastik Girişimi’nin gerek kuruluş amacı gerekse işbirliği ruhu açısından çok kıymetli olduğuna ve örnek teşkil ettiğine inanıyorum. Platformu kurarken Hedefler için İş Dünyası kurucularından UNDP ile de yakın çalıştık. Şu anda 40’tan fazla şirket plastiğe ilişkin taahhütlerini hazırlıyor. Ancak bunun yeterli olmadığının, plastik meselesinin oldukça karmaşık olduğunun ve çözümün çok paydaşlı bir yaklaşım gerektirdiğinin farkındayız. Amacın hasıl olması için önümüzdeki dönemde ilgili paydaşlar ile gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Genel olarak önerim benzer konularda birbirinden bağımsız faaliyetler yerine, kurumların etki yaratacak işbirlikleri kurması; uzmanlıklarını ve networklerini birleştirmeleri olacaktır. Burada sivil toplum kuruluşları olarak etkimizi daha da kuvvetlendirmek için kamu, akademi ve diğer paydaşlarla da işbirliklerimizi güçlendirmeliyiz. Ancak bu sayede girişimlerimizi ve etkimizi kalıcı kılabiliriz.