#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Arzu Kaprol, WWF-Türkiye İşbirliğiyle Tehlike Altındaki Türler İçin Tasarladı

WWF-Türkiye ve ünlü moda tasarımcısı Arzu Kaprol özel bir çalışma yaptılar. Kaprol’un bu kez tehlike altındaki türlere dikkat çekmek için tasarladığı yeni koleksiyonu, bugün itibariyle WWF Market’te satışta.

 Ünlü moda tasarımcısı Arzu Kaprol, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile birlikte özel bir çalışma yaptı. Bu işbirliği sonucunda ortaya çıkan koleksiyonda tehlike altındaki bazı türlere dikkat çekildi.

Bütün ürünler ve renklerin unisex olarak Arzu Kaprol tarafından tasarlandığı koleksiyonda turna desenli hoodie ve sweatshirtler, yeşil kaplumbağa desenli tişört ve keçe çanta ve Anadolu’daki canlı türlerinin zenginliğini temsil eden sayılarla süslü totebag çantalar yer aldı. Totebag çantalarda Türkiye’de görülen 160 memeli, 456 kuş, 364 kelebek, 141 sürüngen, 405 balık türü ve 10.000’i aşkın bitki türü sembolize ediliyor.

Toplam 4 farklı tasarım olmak üzere koleksiyonda 2’şer renkten 8 tasarım bulunuyor. Koleksiyonda yer alan tüm desenler bu projeye özel olarak Arzu Kaprol tarafından tasarlandı. Tasarımlarda yer alan turna ve yeşil deniz kaplumbağası desenleri, WWF-Türkiye tarafından koruma altında oldukları için seçildi. Ürünler bugün itibariyle WWF-Türkiye’nin resmi alışveriş sitesi www.wwfmarket.com/ üzerinden satışa sunuluyor.

Sürdürülebilir malzemelerden üretildi

Turna kuşları desenli Selanik Hoodie ve Sweatshirt için yumuşak ve kadifemsi dokuya sahip Selanik kumaşı, %70 oranında GOTS sertifikalı organik pamuk ve uzun süre dayanması için %30 polyester kullanılarak üretildi. İçeriğindeki organik pamuk, konvansiyonel pamuğa göre %32 daha az sera gazı salımına neden olurken %97 daha az su kullanılarak yetiştirildi. Ayrıca bu süreç boyunca hiçbir kimyasal böcek veya bitki ilacı kullanılmadı.

Yeşil Deniz Kaplumbağası desenli tişört %100 GOTS sertifikalı organik Ege pamuğu kullanılarak üretildi. İçeriğindeki organik pamuk, konvansiyonel pamuğa göre %32 daha az sera gazı salmına neden olurken  %97 daha az su kullanılarak yetiştirildi. Ayrıca bu süreç boyunca hiçbir kimyasal böcek veya bitki ilacı kullanılmadı.

Keçe Çanta ise ısıya ve neme dayanıklı, kolay deforme olmayan keçe kumaşından üretildi ve uzun yıllar kullanılmak üzere tasarlandı. Sayı desenli Selanik Hoodie ve keçe totebag çanta da aynı şekilde üretildiler.

“Türkiye Su Fakiri Olma Yolunda”

WWF – Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli ise, yeni koleksiyonla ilgili yaptığı açıklamada tekstil sektöründe sürdürülebilir ve ‘temiz üretim’in önemini vurguladı: “Yeterli miktarda ve kaliteli suyun varlığı, insanlığın geleceğinin temel koşulu. Ancak bugün erişilebilir tatlı su miktarı, dünyanın toplam su varlığının yüzde 1’inden bile az. Türkiye ise, sanılanın aksine su zengini bir ülke değil. Yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Üstelik artan nüfusu ve büyüyen kentleriyle ‘su fakiri’ olma yolunda ilerliyor…  Dünyada 1970 yılından beri tatlı sularda yaşayan canlı popülasyonlarındaki azalma ise  %80’i buldu.

WWF-Türkiye olarak, bir yandan tekstilde ‘temiz üretim’ çalışmaları yürütürken diğer yandan tüketim alışkanlarının gezegenimiz kaynakları üzerindeki etkisini azaltmak için öncelikle ‘yeniden kullanımı’ teşvik ediyoruz. Ayrıca sürdürülebilir yöntemlerle, sorumlu üretilen alternatifleri tercih etmenin gereğine dikkat çekiyoruz. Arzu Kaprol bu yeni koleksiyonu, tehlike altındaki türlere dikkat çekmek için özel olarak tasarladı. Sürdürülebilir malzemelerle yapılan temiz üretimin önemine dikkat çekeceğine ve farkındalık yaratacağına yürekten inanıyoruz.”

Arzu Kaprol tasarımları ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “WWF-Türkiye ile, biricik dünyamızı ve içindeki tüm canlıları düşünen bir koleksiyon tasarladık. Kullanıcıların güzel anlarına eşlik ederken farkındalıklarını artırmasını diliyoruz.”

Neden bu desenler seçildi?

Turna: İri, uzun bacak ve boyunlu, kısa kuyruklu bir kuş türü olan turnanın Türkiye’deki popülasyonları tehdit altında. Geniş bataklık, sulak çayır ve tundralarda yaşamayı seven bu cins, ıslak çayırların çevresindeki göl ve nehirlerin insan müdahaleleri, iklim krizi, bilinçsiz tarım gibi sebeplerle tahrip olmasından, üreme alanlarındaki aşırı otlatmadan, yumurtalarının hayvanlar tarafından ezilmesinden ve yasa dışı avcılık yüzünden zarar görüyor.

Yeşil deniz kaplumbağası: Ana yuvalama bölgelerinin %50’den fazlası Türkiye’de bulunuyor. Uzun, karmaşık bir hayat serüveni ve yaşam döngüsü olması beklenen bu tür birçok tehditle karşı karşıya. Sonuç olarak her 1.000 deniz kaplumbağasından yalnızca 1’i yetişkinliğe ulaşabiliyor. Akdeniz havzasında deniz kaplumbağalarına yönelik tehditlerin başında iyi planlanmamış yapılaşma, sanayileşme, kum çıkarma gibi tehditler geliyor. Ağlara veya iğnelere takıldıklarında nefes almak için su yüzeyine çıkamayıp boğulmaları; üreme, beslenme ve kışlama alanlarının tahrip edilmesi, deniz ve kara kirliliği gibi sebepler Türkiye ve dünyada tehlike altında sayılmalarına yol açıyor. Yeşil deniz kaplumbağaları Türkiye’de de koruma altına alınmış türler arasında.

Sayılar: Tasarımlarda yer alan sayılar, Anadolu’nun canlı türlerindeki zenginliğini gösteriyor. İnsanlık tarihi boyunca çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu, biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıtayla kıyaslanabilecek bir doğal mirasa sahip. Yaşadığımız coğrafya, Kafkasya, Akdeniz ve İran-Anadolu gibi küresel düzeyde önemli üç biyoçeşitlilik sıcak noktasının birleşiminde yer alıyor. Bu toprakları 160’ın üzerinde memeli, 460’tan fazla kuş, üçte biri endemik 10 bini aşkın bitki, 364 kelebek, 141 sürüngen ve çift yaşamlı, 405 balık türü ile paylaşıyoruz.

EkoIQ Editör