#ekoIQ İklim Aşı, Soğuk Zincir Sürdürülebilirliği İçin Ne Anlama Geliyor?
İklim

Aşı, Soğuk Zincir Sürdürülebilirliği İçin Ne Anlama Geliyor?

BioNTech-Pfizer’ın koronavirüs aşısının aralık ayı başında FDA onayını almasının üzerine, odaklar aşının olabildiğince fazla insana en hızlı şekilde ulaştırılmasına çevrildi. Bu nedenle Pfizer, BioNTech ve diğer ilaç şirketleri, nakliye ve toplama esnasında aşıyı soğuk tutan soğuk zincire, bağlantılı depolara, uçaklara, kamyonlara ve buzdolaplarına güvenecek. Soğuk zincire bağlı olan sadece aşılar değil; her yıl gıdamızın yüzde 70’i kısmen veya tamamen bu tedarik zincirinden geçiyor.

Haber: Jesse Klein
Çeviri: S. Sena Akkoç

Tahminler, soğuk zincirin seragazı emisyonlarının %3-3,5 kadarını oluşturduğunu gösteriyor. Soğuk zinciri yeşillendirmek üç önemli sorunla karşı karşıya. Ancak koronavirüs aşısının tedariki için soğuk zincire akıtılan para ve kaynaklar, bu sistemin sürdürülebilirliğinde ciddi değişiklikler yapmak için yüz yılda bir rastlanacak bir şans olabilir.

Trane Technologies Teknoloji ve Strateji Sorumlusu Paul Camuti, “Buna, bu yıl yeniliğe ve soğuk zincirin yeniden yapılandırılmasına sürdürülebilirliğin dahil edilmesi için bir fırsat olarak bakıyoruz” dedi.

Ülke genelinde suşi için ton balığının taşınmasında kullanılan ve Pfizer ile BioTech aşısı için gerekli düşük sıcaklıklara ulaşılabilecek bir dondurucu geliştiren Trane, özel sektörler ve koronavirüs aşısını geliştirmek ve sunmakla görevli olan federal hükümet kurulları arasında bir ortaklık olan Operation Warp Speed’in bir parçası.

Soğuk Zinciri Yeşillendirmek

Soğuk zincirdeki ilk sürdürülebilirlik sorunu, sızan soğutucu akışkanlardan kaynaklanan doğrudan emisyonlar. Buzdolabını soğutmak için kullanılan gazın yaklaşık %30’u atmosfere sızıyor. Camuti’ye göre Trane, küresel ısınma etkisi daha az olan potansiyel soğutucu akışkanlar yaratmak için çalışıyor. Ancak soğuk zincirler için daha büyük olan sorun, buzdolaplarını çalıştırmanın yüksek enerji maliyetleri. Birmingham Üniversitesi’nden Soğuk Zincir Ekonomisi Profesörü Toby Peters, soğuk zincirlerden kaynaklanan emisyonların %80’inin enerji kullanımından kaynaklandığını söylüyor.

Sektör, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmeye başlıyor. Trane, Advancer adındaki yeni nesil soğutma ürününü kısa bir süre önce Avrupa’da piyasaya sürdü. Enerji verimliliğini %30 artıran elektrikli hibrit treyler, şirketin bu teknolojiyi %75 daha az enerji kullanarak üretebilmesi için özel olarak tasarlandı. Ancak standart, hala gaz ve dizel. Hükümet, toplum ve pandemi baskıları soğuk zincir tedarikçilerini aşıyı mümkün olduğunca hızlı taşımaya zorlarken daha sürdürülebilir seçenekler, denenmiş ve gerçek yöntemler için gözden geçirilebilir.

“Hükümetler ve endüstriler, daha sürdürülebilir bir sistem icat etmeye çalışmak yerine mevcut sisteme para yatırıyorlar”. Peters, “Bir şey verimsiz olduğunda, bozulduğunda çözüm her zaman bir dizel (jeneratör) koymak olur. Dizeli sisteme koyduğunuzda ise orada kalıcı olur çünkü değiştirilmesi çok pahalı” dedi.

Peters, hükümetlerin ve endüstrilerin daha sürdürülebilir bir sistemi yeniden icat etmeye çalışmaktansa mevcut sisteme para harcandığı konusunda endişeli. Endüstri dizelden uzaklaştırılırsa en yaygın yedek kaynak lityum iyon piller. Ancak Peters, daha az elektriğe dayanan termal faz değişim çözümleri için bir alanın sıcaklığını düzenlemek için eritme ve donma işlemleri sırasında ısıyı emip serbest bırakan maddeler olan pillerden vazgeçilmesini istiyor.

Enerji gereksinimlerinin düşük olduğu geceleri bir tuzlu sıvıyı dondurmak ve akülere, gaza, hatta elektrik şebekesine güvenmek yerine bir depo ya da kamyonu serin tutmak için gün boyunca bu donmuş salini kullanmak termal faz değişim çözümüne bir örnek.

Ancak lojistik ve tedarik zinciri şirketi Americold’un Tesis Bakımı ve Enerjiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Brian Dunn, bir eyalet veya belediye tarafından finansal destek sağlanmadığı sürece termal faz değişim çözümlerinin ticari soğuk zincirler için finansal açıdan uygun olmadığını düşünüyor. Faz değişim çözümleri, dar bir sıcaklık aralığı için üretiliyor ve bir kez inşa edildikten sonra sıcaklık penceresi değiştirilemiyor.

Dunn, “Faz değişim malzemesi, belirli bir sıcaklık yükü için tasarlanıyor. 20 yıllık sözleşmeler gibi uzun vadeli sözleşmelere ihtiyaç var çünkü sıcaklığın değişmesi gerektiğinde, içerisindeki faz değiştirme malzemesi artık kullanılamaz oluyor” dedi.

Americold faz değişim malzemesi kullanan üç depoya sahip. Ancak sistemin farklı sıcaklıklarda taşınması gereken ürünlerin sürekli değiştirildiği kamyonlarda çalışması mümkün değil. Dunn, marketlerin donmuş gıda bölümleri veya sıcaklığın tutarlı olduğu eczane dondurucularında faz değişim malzemelerinin soğuk zincire girişinin son noktada olduğunu gözlemliyor.

Soğuk zincirlerin çözmesi gereken son konu israf. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre aşıların %25’i soğuk zincirdeki kırılmalar yüzünden ulaşımda kayboluyor ve atık haline geliyor. Dijital izleme ve gerçek zamanlı sıcaklık kayıtlarıyla ilgili yenilikler, pandemi öncesinde bu boşlukların kapatılmasına doğru ilerliyordu. Ancak koronavirüs aşısı, bu sorunları çözmek için herkesi aynı sanal odada bir araya getirmeyi başardı.

Camuti, “Şu an en büyük etki, geleneksel olmayan işbirlikçiler arasında iletişim olması. Soğuk zincire dahil olan birçok farklı insan var. Tarihsel olarak bu şeyler oldukça bağımsız ve aşı hareketi bu insanları bir araya getiriyor” dedi.

Bu kuruluşlar yüzyılın en büyük krizi olan pandemi sorununu çözmek için birlikte çalışıyor, bir sonraki kriz olan iklim krizi için de soğuk zinciri düzeltmek için birlikte çalışmaya devam edebilirler.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.

About Post Author