#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Aslan Nüfusu Son 20 Yılda Yüzde 43 Azaldı!

Yaşadıkları ekosistemlere büyük fayda sağlayan aslanlar başta kaçak avcılık olmak üzere, habitat kaybı ve iklim değişikliği nedeniyle yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’ne göre son 20 yılda aslan nüfusu %43 azaldı. Son araştırmalardan biri de dünyada 20-25 bin arasında aslanın kaldığını tahmin ediyor…

Yaşadıkları bölgelerin en baskın yırtıcısı konumundaki aslanlar, bir zamanlar tüm Afrika ile Asya ve Avrupa’nın bazı bölgelerine yayılmış haldeydi. Günümüzde bu güçlü tür, yalnızca Sahraaltı Afrika’nın bazı bölgelerinde bulunuyor. Aslanlar artık Batı Afrika’da kritik derecede tehlikede olan küçük bir popülasyon ve Hindistan’ın Gir Ulusal Parkı’nda küçük bir Asya aslanı popülasyonu ile sınırlı şekilde yaşamlarını sürdürüyor.

Uyum sağlama becerileri yüksek büyük kediler olarak aslanlar, doğaları gereği kuru ormanlar, yoğun çalılıklar, sulak alanlar ve yarı kurak çöl bölgeleri gibi çok çeşitli habitatlarda hayatta kalabiliyor.  Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), günümüzde vahşi doğada 23 bin ile 39 bin arasında aslanın bulunduğunu tahmin ediyor. Yine IUCN’nin 2022’deki verilerine göre, son 20 yılda aslan nüfusu %43 oranında azalmış durumda.

2023 yılında Oxford Üniversitesi’nin Yaban Hayatı Koruma Araştırma Birimi (WildCRU) tarafından ortak yürütülen yeni araştırmalar, Afrika’daki vahşi aslan popülasyonlarının toplamının 20 bin ila 25 bin birey arasında tahmin edilebileceğini ortaya koyuyor. Bu aslanların çoğu, yok olma riski taşıyan küçük ve parçalanmış popülasyonlar içinde. Örneğin, Afrika aslanlarının bulunduğu 25 ülkenin neredeyse yarısında 250’den az birey bulunuyor ve sekiz ülkede yalnızca bir vahşi aslan topluluğu mevcut. Ayrıca bilinen 62 vahşi Afrika aslan topluluğunun yarısından azı, 100’den fazla aslana sahip.

Dünya Aslan Günü 11 Yaşında

Sayıları giderek azalan ve IUCN’nin “Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi”nde yer alan aslanların mevcut durumu üzerine harekete geçen vahşi yaşam film yapımcıları Dereck ve Beverly Joubert, National Geographic dergisiyle beraber konuya dikkat çekmek amacıyla 2013 yılında 10 Ağustos tarihini “Dünya Aslan Günü” olarak ilan etti. Yaban aslanlarının popülasyonlarındaki düşüş hakkında kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlayan gün, onların tehdit altına girmesini önleyecek çabaları vurgulamanın yanı sıra kültürel önemlerine ve ekosistemlerde oynadıkları role dikkat çekiyor.

Yaşam alanlarının ekolojik dengesini korumada kritik bir rol üstlenen aslanlar, av türlerini düzenliyor. Zebra ve yaban öküzleri gibi otobur hayvanları kontrol altında tutan aslanlar böylece bitki örtüsünü toprak erozyonuna karşı koruyor.

İklim Değişikliği Aslanları İnsanlara Yaklaştırıyor

Ancak aslanların sayısındaki büyük düşüş nedeniyle tür, 2050 yılına kadar tamamen yok olma tehlikesi altında. Düşüşün en büyük sorumlularından biri olan kaçak avcılık, bugüne kadarki bilinen tüm insan kaynaklı aslan ölümlerinin %35’ini oluşturuyor. Pençeleri, kemikleri ve dişleri için avlanan bu hayvanlar, sürü üyelerini kaybettikçe avlanma başarısında düşüş yaşıyor ve bölgelerini korumakta zorlanıyor.

Azalan aslan popülasyonunun bir diğer önemli nedeni ise yaban arazilerin tarım için işlenmesi. Aslanlar artık geniş meralara ulaşamadıkları için yiyecek ve eş bulma konusunda kısıtlama yaşıyor. Bu durum, aslanları insan topluluklarına daha yakın bölgelerde avlanmaya ve bu toplulukların gelir sağlamak için bağımlı oldukları evcil hayvanları öldürmeye zorluyor.

İklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları da aslan popülasyonuna büyük darbe vuruyor. Hava olayları nedeniyle av bulmakta ve suya erişmekte giderek daha büyük zorluklar yaşayan aslanlar, koruma alanlarını terk ederek insanlara daha yakın bölgelere doğru yönelerek hem insanlar hem de kendi türleri için risk teşkil ediyor.