İklim

“Bahçende Kim Vızıldıyor?”

“Bahçende Kim Vızıldıyor?” Yerel Arılar ve Doğa ile İlişkimiz Üzerine Bir Farkındalık Çalışması, çiçekli bitkilerin neredeyse %80’inin tohum oluşturması ve dolayısıyla yayılımının arılara bağımlı olduğunu vurgulayarak son yıllarda Türkiye’de ve dünyada arıların varlığının büyük bir tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor.

Dünyadaki arı türlerinin sayısının 20 bin civarında olduğu biliniyor. Türkiye’de ise iklimsel ve coğrafi özelliklerinden dolayı bu çeşitliliğin büyük bir bölümü, yaklaşık 2 bin tür arı yaşar. En çok bildiğimiz balarısı (Apis Mellifera) ve bombus arıları bu 2,000 içinde birkaç türü temsil ettiğinden, bu çeşitliliğin yalnızca binde 1’ini temsil ederler. Günümüzde balarısını veya bombus arıları korumaya ve incelemeye yönelmiş olan çalışmaların, diğer tozlayıcı arıların yaşadıkları zorluklara çözüm sağlaması pek mümkün değil.

Peki, arılar neden önemli? Çünkü çiçekli bitkilerin neredeyse %80’inin tohum oluşturması ve dolayısıyla yayılımı arılara bağımlıdır. Arılar, doğadaki bitkilerin yayılışını etkilediği gibi tarımsal üretimi de etkilemektedir. Yediğimiz sebze ve meyvenin yarısından çoğu, arıların çalışması sayesinde sofralara ulaşır. Bu durum arıların varlığına ekolojik ve ekonomik anlamda ne kadar çok bağlı olduğumuzun göstergesidir.

Bombus Arısı, Çiğdem Özenirler

Son yıllarda Türkiye’de ve dünyada arıların varlığı büyük bir tehdit altındadır. Özellikle tarımda kullanılan kimyasal ilaçlar, şehirleşme ile tahrip edilen doğal bitki örtüsü, iklim değişiminin neticesindeki doğal afetler gibi pek çok faktör hem doğrudan arıların ölmesine neden olmakta, hem de yaşam alanlarını sınırlamaktadır.

Bir bölgedeki habitat tahribatına ve kimyasal kirlenmeye ilk tepki veren canlılardan biri arılardır. Örneğin çayırlık bir arazinin tarım alanına dönüşmesi, otoyol ve baraj inşaatları ile madencilik çalışmaları gibi faaliyetler habitat tahribatına neden olan en bilindik örnekler olarak sayılabilir. Bu tahribatın boyutlarına göre arılar o bölgelerden yakın alanlara göç edebilir ya da o civarlardaki bazı arı türlerinin varlığı tamamen yok olabilir.

Arıların yok olması ekosistemi de çok derinden etkileyeceğinden bundan yalnızca arılar değil, bitkiler, hayvanlar ve pek tabii insanoğlunun kendisi de etkilenecektir.

Pexels-Alexas Fotos

Şehir Hayatımızda Arıları Neler Rahatsız Ediyor? 

Arılar bu kadar önemliyken biz arıları yeterince koruyamıyoruz. Çünkü hem onların yiyeceklerini azaltıyoruz hem de evlerini yok ediyoruz. Nasıl mı?

  1.     Şehirlerde parklar ve bahçeler azaldıkça arılar yiyecek nektar (çiçek özü) ve polen (çiçek tozu) bulamıyor. Onlar da şehrin dışına kaçıyor.
  2.     Sivrisineklere veya haşerelere karşı yapılan bilinçsiz ilaçlama yüzünden arılar da ölüyor.
  3.     Parklarda ve bahçelerde arıların sevdiği çiçekler, ağaçlar değil de göze hoş gelen çiçekler ve ağaçlar dikiliyor. Bu ağaçların ne poleni oluyor ne de nektarı, dolayısıyla onlara bir fayda sağlamıyor.
  4.     Çimler daha güzel gözüksün diye devamlı biçiliyor, yabani otlar hemen yolunuyor. Doğal alan neredeyse hiç kalmıyor. Bu durum arıların şehirlere yuva yapabilmesini engelliyor.
  5.     Arıların yuva yapacakları toprak alanlar yok edilip yerine beton veya asfalt geliyor.
  6.     İklim değişikliği yüzünden çiçeklerin açma ve kapama zamanları değişiyor. Bu da arıların uzun süre aç kalmasına neden olabiliyor…

Şehrimizde Arıların Sayılarını Nasıl Artırabiliriz?

Arıların doğal yaşam alanlarını restore etmek ve sağlıklı kalmalarını sağlamak için mümkün olan her türlü araştırmayı yapmak, çözümler ortaya koymak ve bu çözümlerin uygulanmasına yardımcı olmak hepimizin görevidir. Ancak burada üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına, özel ve kamu kurumlarına daha çok iş düşüyor.

Bu özel canlı grubunu korumak için yapabileceğimiz minik önlemlerden bazıları şöyle:

  1.     Kimyasala dur de: Bilinçsizce kullanılan böcek öldürücü ilaçların kullanımından ve özellikle de su ile toprağımızın aşırı kimyasal kirliliğe maruz bırakılmasından kaçınmak için gereken her türlü önlemin alınmasını sağlayabiliriz.
  2.     Arı dostu peyzaj: Arıların sevdiği çiçeklerin sayısını parklarda, bahçelerde ve hatta evimizin balkonlarında artırabiliriz.
  3.     Arı yuvalarını desteklemek:

– Toprağı bilinçsizce kazmamak, anız yakmamak ve doğal otlakları biçmemek ve sürmemek,

– Doğru sulama yaparak,

– Özellikle ağaç ve odunların içine yuva yapan arılar için “arı evleri” yapıp bunu evimizin balkonuna, bahçelerimize ve parklara asarak arıların yuva yaptığı alanları koruyabilir, onların yuva yapacağı alanların sayısını artırabiliriz.

Bahçende Kim Vızıldıyor?

“Bahçende Kim Vızıldıyor?” Projesi yerel arılar ve biyoçeşitliliğin korunmasındaki rolü ile ilgili farkındalığı artırmaya yönelik Arı Aşkına Sanatçı Ekibi ve İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nün birlikte hazırladıkları disiplinler arası bir proje.

Hollanda Kültür Fonu ile desteklenen projede kamusal farkındalık çalışmalarının yanı sıra ortaokul ve liselerde uygulanabilecek eğitim modülleri (teorik ve saha çalışmaları) hazırlamak, Özel Robert Lisesi ve Darüşşafaka Vakıf Okulları’nda pilot çalışmalar gerçekleştirmek, “Arı türleri sayımı” pilot çalışmaları başlatmak gibi amaçlarla çalışmalara girişilmiştir. Sanatçıları ve farklı disiplinlerle işbirliği yaparak farkındalığı daha geniş bir tabana yaymak isteğindedir.

Bu kapsamda planlanan etkinlikler 2022 Mayıs ayında izleyicilerle buluşuyor. “20 Mayıs Dünya Arı Günü” kapsamında pek çok söyleşi ve atölye arı meraklılarını bekliyor.

Pexels-Mostafa Eissa

Dünya Arı Günü Çalıştayları ve Atölyeleri:

10 Mayıs Salı İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali kapsamında MKM’de,

14 Mayıs Cumartesi Müze Gazhane’de,

20 Mayıs Cuma İstanbul Üniversitesi Kampüsü’nde yer alacaktır.

Biz Kimiz?

İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü bilim insanları, arıların insanlara ve doğaya faydaları kapsamında pek çok çalışma yürütmektedir. Bu çalışmaların en büyük motivasyonu bu konudaki sorunların çözümüne akademi olarak farklı bakış açıları geliştirebilmektir.
Dr. Fatih Dikmen, Harun Ege İnci.

Arı Aşkına! Ekolojik Farkındalık ve Sanat Atölyeleri

Arı Aşkına!, arının doğadaki yerini ve önemini anlatan ve oluşturduğu sanat atölyelerinde bu bilginin yaratıcı ifade şekillerine dönüşmesi için imkan yaratan bir kolektif çalışmadır.
Nil İlkbaşaran, Maria Sezer, Güngör Erdem.

About Post Author