Borusan Holding İcra Kurulu Üyesi, Strateji İş Geliştirme ve İnovasyon Başkanı Lale Ergin rehberliğinde çalışan Algdeha ekibi, TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! girişimcilik programının 2019 dönemi birincisi oldu. Hayvansal ürünleri mikroorganizmalardan elde etmeyi hedefleyen ekibin bir üyesi olan İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü 2. sınıf öğrencisi Mert Furkan Filizoğlu ile girişim fikirlerini ve program sürecini konuştuk.
YAZI: Nevra YARAÇ, Fotoğraf: Özgür Güvenç
İş fikrinizden bahsedebilir misiniz?
Mikroorganizmalardan, hayvanlardan ürünler elde ederek hayvanlara bağlı olan endüstriler için sürdürülebilir çözümler üretiyoruz. Mesela Omega 3’ü balıklardan değil de alglerden elde ediyoruz. Bu süreçte yan ürün olarak da kuru alg ve alg yağı elde ediyoruz. Kuru algin protein yüzdesi 60’lara kadar çıkabiliyor. Bunları hayvan yetiştirmede yem olarak kullanabiliyoruz. Alg yağını biyoyakıt firmalarına satabiliyoruz ki bu da sürdürülebilir yakıt çözümü olarak kullanılabilir. Omega 3 hem hayvanlarda hem de insanlarda gıda takviyesi olarak kullanılabiliyor. Yan ürünlerimiz de atık olmuyor ve amacımız sıfır atıkla bu işi yapmak. Bu sayede, bir kısır döngü içinde bulunan hayvanlara bağlı endüstrilere sürdürülebilir çözümler getirebiliyoruz.
Nasıl bir kısır döngü bu?
Şu an balıklardan elde ettiğimiz birtakım ürünleri elde etmek için ya çiftlik balığı yetiştiriliyor ya da deniz balığı avlanıyor. Çiftlik balığı üretiminde şöyle bir sorun ile karşılaşılıyor: Artan deniz sıcaklıklarından dolayı hayvanlardan elde edilen verim son yıllarda azalıyor. Endüstri bunu telafi etmek için deniz balığını avlıyor, yem haline getirip çiftlik balığına yediriyor. Yani aslında çiftlik balığı yetiştirmek için deniz balığı avlanıyor. Oysa çiftlik balığı yetiştirilmesinin sebebi deniz balığının sayısının azalmasıydı. Böyle bir kısır döngü söz konusu ve bunun bir noktada düzelmesi gerekiyor. Öngörülere göre 2048 yılında denizlerde avlayacak serbest deniz balığı kalmayacak. Biz de buna acil bir çözüm getirilmesinin gerekliliğinden yola çıktık, denedik ve başarılı olduk.
Program sürecinin nasıl bir katkısı oldu ekibinize?
Aralık ayında başvurularımızı gönderdik, Ocak ayında son 35’e kaldığımız açıklandı ve beş günlük bir kampa gittik. Çok yorucu ama bir o kadar da öğretici bir süreç oluyor. Son güne kadar bir şeyleri değiştirmeye, öğrenmeye devam ediyorsunuz. Bazı fikirler en baştan oluşuyor, bazılarının içeriği değişiyor. En sonunda da TÜSİAD üyesi rehberlere sunum yapıyor ve rehberlerle eşleşiyorsunuz. Biz Borusan’dan Lale Ergin ile eşleştik. Lale Hanım ve ekibinin bize sunduğu imkanlardan faydalandık. 2,5 ay boyunca birlikte fizibilite çalışmalarımızı yaptık. Sadece projemize değil, hayatımıza etki edecek süreçler yaşadık. Bu süreçte Lale Hanım aracılığı ile network’ümüzü de genişlettik. Bizimle market verilerini paylaşıp, çok büyük katkı sağlayan kişiler oldu. Ardından iş planı sunumumuzu ve tanıtım filmimizi final jürisine gönderdik. Son beşe kaldığımızı öğrenince, ödül törenine büyük bir şevkle hazırlandık ve sonunda birinci olduk. Çok mutluyuz!
Rehberlik çok önemli tabii ama akran öğrenmesi de çok önemli. Bu konuda nasıl bir deneyim yaşadınız?
Gerçekten bu süreçte rekabetten ziyade bir işbirliği ortamı oluyor. Bu noktada program mezunlarının oluşturduğu TÜSİAD Girişimci Kulübü sayesinde birbirimize yardımcı olmaya devam edeceğimize inancım tam.
Bundan sonrasına dair planlarınız neler?
Bizim işimiz deneye dayalı olduğu için, sahaya çıktığımızda yaşayacağımız bütün koşulları test etmek istiyoruz. Ardından da şirketleşmeyi, üretime geçmeyi planlıyoruz. Bu programda zaten öyle bir vizyon kazanıyorsunuz ki, bir yerde sorun gördüğünüzde hemen bu soruna ne çözüm getirilebilir diye düşünüyorsunuz. Bu aralar faklı programlara başvurmaya da devam ediyoruz. Bunlardan biri de EIT Food. Avrupa ve İsrail’den şirketler bir araya gelerek gıdayla ilgili problemleri çözmeye yönelik yüksek bütçeli bir organizasyon kuruyorlar. Yaz okulu ve staj programları var, ben de oradaki staj programına kabul edildim. Altı ay kadar Avrupa’da bir şirkette baştan sona bütün süreci görme imkanım olacak.