Mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklıklar nedeniyle Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelen zehirli balon balığı rotasını Ege Denizi’nden sonra Marmara Denizi’ne çevirdi. Bu balıkların en zehirli türler arasında önde geldiğini ve Akdeniz çanağında 11 balon balığı türü bulunduğunu belirten uzmanlar, yurttaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Deval balon balıklarının iki yüze yakın türünün olduğunu, bunların bir bölümünün tatlı bir kısmının ise tuzlu suda yaşadığını söyledi.
“Türkiye’de Suların Isınması Balon Balığının Adaptasyonunu Kolaylaştırıyor”
AA’nın haberine göre, balon balıklarının zehirli olmayan türlerinin de olduğunu ancak zehirlilerin çok büyük tehlike arz ettiğini belirten Prof. Dr. Deval, “Bizim sularımızda sekiz farklı balon balığı türü var ve Süveyş Kanalı’ndan geliyor. Bunların dört tanesi zehirli, diğer dördünde zehir bulunmuyor. Zehirli türlerde, zehir balığın sadece bir organında değil; kanat, kas, sindirim sistemi ve deri altlarında bile var. O yüzden ‘Balığı çok iyi temizlerim, ondan sonra yerim’ gibi bir hata yapılmamalı. Bu nedenle Bakanlık, balon balığının yakalanıp karaya bile çıkarılmasını yasakladı” bilgisini paylaştı.
Prof. Dr. Deval, bu balıkların en zehirli türler arasında önde geldiğini ve Akdeniz çanağında 11 balon balığı türü bulunduğunu belirtti.
“Ortamda Sadece Bu Zehirli Balıklar Kalmaya Başladı”
Türkiye’de suların giderek ısınmasının balon balığının adaptasyonunu kolaylaştırdığını vurgulayan Deval, “Süveyş Kanalı’ndan giren bu balıklar önce Hatay ve Mersin’de görüldü. Daha sonra Antalya ve Ege Denizi’ne geçti. Şimdi Marmara ve Karadeniz’e doğru ilerliyor” dedi.
Aşırı avcılık nedeniyle diğer balık türlerinin azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Deval, “Ortamda sadece bu zehirli balıklar kalmaya başladı. Zehirli balon balıkları diğer balık türlerini yiyor, keskin bir diş yapıları var. Çok fazla ürüyorlar. 1 kiloluk erişkin balon balığının 1 milyon yumurta bıraktığı tahmin ediliyor. Yendiği zaman balığın zehri hemen kendini gösteriyor. Önce insanın dili kuruyor, nefes darlığı, mide bulantısı başlıyor. Müdahale edilemezse yarım saat içinde ölüme neden olabiliyor. Bu nedenle kesinlikle yenmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Küresel Isınma Balıkların Göç Yönlerini Değiştiriyor”
İstanbul Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal da balon balığının küresel ısınmanın etkisiyle Hint Okyanusu’nu aşarak Ege Denizi’ne geldiğini belirtti. Balon balığının derisinde veya karaciğerinde salgıladığı zehirle insanlar ve diğer balıklar için öldürücü özellik taşıdığını hatırlatan Kartal, bu balığın geldiği ortama hemen adapte olduğunu ve işgalci bir tür olarak nitelendirildiğini söyledi.
Küresel ısınmanın balıkların göç yönlerini değiştirdiğine vurgu yapan Kartal, balon balığının Ege’den sonra Marmara’ya yayılma riskinin olduğunu ifade etti. Kartal şunları söyledi: “Isınma, balıkların boylarının uzunluğunu, üreme kalitesini, hatta rotasını değiştiriyor. Bu nedenle zehirli balon balığını çok kısa sürede Marmara’da, hatta Karadeniz’de görebiliriz. Bu tür çok hızlı ürüyor, zehirli olduğu için etrafındaki balıkların yaşama şansı olmuyor.”
Kartal, balon balığının denizlerde çeşitlilik açısından tehlike arz ettiğini, Tarım ve Orman Bakanlığının bunun zararlarını önlemek için kuyruklarını satın aldığını anlattı. Balon balığı ile mücadele etmenin zorluğuna işaret eden Kartal, “Balığın içindeki bir kesede zehir var. Bu zehir, insanları felç ediyor hatta öldürebiliyor. Bu balık asla yenmemeli. Profesyonel bir insan tarafından bu balığın ayıklanması lazım. Hatta hiç yenmese daha iyi, zaten lezzetli bir eti de yok. Hatta yüzerken bile denk gelirseniz uzak durun. Vücudunuzda açık bir yara varsa zarar verebilir. Bu yaz Akdeniz plajlarında görülme olasılığı çok yüksek” diye konuştu ve yurttaşlara dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulundu.
“Karadeniz’de 26 Derece Sıcaklık Görmeye Başladık”
Denizlerimizde balıkların boyunun eskiye göre oldukça küçüldüğünün altını çizen Kartal, 2023 yılında palamut, lüfer ile çinekopun istendiği kadar olmadığını dile getirdi. İklim değişikliğinin etkilerine değinen Kartal, “Eskiden havanın çok soğuk olması sorun olurken şimdi kışların sıcak geçmesi sorun oluyor. İklim değişikliği karada tarımı olumsuz etkilediği gibi denizde de balıkçılığı olumsuz etkiliyor. Balık üreme oranları düştü, boyları uzamıyor. Karadeniz’de 26 derece sıcaklık görmeye başladık” dedi.
Balıkçılık sektörünün geleceği için başta devlete, balıkçılara ve yurttaşlara görevler düştüğünü belirten Kartal, “Daha radikal kararlar almamız, sürdürülebilirlik için adımlarımızı hızla atmamız lazım. Kaybettiğimiz her an aleyhimize işliyor. Denizleri de kirliliğe karşı korumak gerekiyor. Balıkçıklar aşırı avlanmadan kaçınmalı ve balık boylarına dikkat etmeli. Yasa dışı ve kaçak avcılık balıkçılığın önündeki en büyük sorunlardan biri” şeklinde konuştu. Kartal, yurttaşları pazarda ve markette küçük balıkları almamaları konusunda da uyardı.