#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
baskan bizi eyleme cagiriyor

Başkan Bizi Eyleme Çağırıyor!

İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Burası sanayi bölgesi kabullenin diyor, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz ise bizi eyleme çağırıyor. Biz de EKOIQ olarak soruyoruz: Hangisi doğru?

Yazı: Balkan TALU

Neredeyse bir hafta içinde Aliağa Belediyesi’nden iki çelişkili haber peş peşe geldi. Dergimizin dikkatini çeken ilk bülten 29 Şubat’ta geldi.  Bültenin başlığı “Başkan Kocaoğlu’ndan Termik Santral Açıklaması”ydı. Haber şu şekilde devam ediyordu:
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, toplantı sırasında kendisine yöneltilen sorulara tüm içtenliğiyle yanıt verdi. Aliağa’da kurulması planlanan termik santrale ruhsat verdiği gerekçesiyle Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz’a yöneltilen eleştirileri de yanıtlayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Burada Aliağa Belediye Başkanımızın nokta kadar suçu yoktur. Şimdi orada birçok termik santral talepleri gelebilir. Bu termik santral talepleri eğer yasal sürecini tamamlayıp bir sanayi bölgesinde, bir ağır sanayi arsasında kuruluyorsa, burada kimsenin yapacağı bir şey yoktur.
Sonradan Aziz Kocaoğlu şöyle diyordu:
“Burası İzmir’in ağır sanayi bölgesidir. Bunu herkesin kabullenmesi gerekir.”
Aliağa bölgesinde bir termik santral daha yapılıyor olması ve bu arada Türkiye çapında 50 tane yeni termik santral projesinin hayata geçirilmesinin planlanması epey fazla eleştiri konusu olmuştu anlaşılan. Hatta biz de dergimizin web sitesinde yayınladığımız “Kömür Santralı ve Mart Ayında Kar” başlıklı yazımızda bu yaklaşımı eleştirmiştik: “Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Aliağa bölgesini büyük bir elektrik tüketim ve kirlilik üssü haline geldiğini söylüyor. Neredeyse yarım asırdır Türkiye’nin Petro kimya sanayi tesisleri ve demir çelik sanayisinin büyük bölümü bu bölgeye yığılmış durumda. Aliağa da dahil Türkiye’nin birçok noktasında kirlilik yaratan çok sayıda yatırım hiçbir denetime tabi tutulmadan oldu bittiye getirilmiş durumda. O yüzden “Burası ağır sanayi bölgesi, bunu herkes kabullenmeleri tarzı bir cümle de epey sorunlu.”
Buraya kadar her şey normal gözükürken, 7 Mart günü Aliağa’dan bambaşka bir haber geldi. Önce haberin güzel kısmını verelim: Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi Haydar Karaman, ilçenin, sanayi envanterini çıkarmasını öneriyordu. AKP Meclis Üyesi Mustafa Özkurt, Üniversiteler yanında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik biriminin imkânlarından faydalanılmasını teklif ediyordu. Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz ise Aliağa’nın mevcut sanayi durumunun ortaya çıkarılması, sanayi kaynaklı kirliliğin boyutlarının araştırılması için çalışmaları yürütecek bir komisyon kurulması gerektiğini vurgulamış, üniversiteleri de Aliağa’ya davet ederek bilimsel çalışma yapılmasını sağlayacağını söylemişti. Yapılan belediye meclisi toplantısının sonunda da komisyon kurulmuştu zaten.
Esas bomba ise Turgut Oğuz’un konuşmasının sonundaydı. Zira Oğuz, bizleri eyleme çağırıyordu. Hiçbir yerine müdahale etmeden, bültene tekrar bir bakalım:
“Başkan Oğuz, termik santrallere karşı verilen mücadeleye destek verdiğini ifade ederek, “Başından beri söylüyorum; Eğer İzmir’i, Ege’yi ayağa kaldıramazsak bu termik santrallerin devamı gelir. Ben açılmış olan ve bundan sonra açılacak tüm davaları destekliyorum. Geçmişte olduğu gibi, bundan sonra da yapılacak tüm eylemlerde çevreci yurttaşlarımla omuz omuza olacağım” dedi.
Ayrıca Turgut Oğuz  “Siz, ‘1 milyon imza’ diyorsunuz, Cumartesi günü yaptığınız eyleme 40 kişi geliyor. Böyle olmaz. Bütün İzmir bağırmazsa, bundan sonraki santraller de gelir. Ben, koltuğa yapışmış bir başkan değilim, yarın istifa ederim. Benim istifam, bu süreci önleyecek olsa istifa ederdim. Siz bir milyon insanı ayağa kaldırın, ben önderlik edeceğim size” diyordu.
Belli dönemlerde duyarlı dostlarımız muhtelif mail gruplarında eylem takvimleri hakkında bilgi toplamaya çalışıyorlar. Madem öyle bizler de bu duyarlı arkadaşlarımızdan Aliağa’ya ve belediye başkanı Turgut Oğuz’a destek vermelerini rica edelim.  Ne de olsa artık bu işler için kira bedeli alan gruplar bile var, değil mi ama?

EkoIQ Editör