Belediye başkanlığı dediğimiz olay kaldırım taşlarını değiştirmekle, yurt dışından ithal çiçekler dikmekle olmuyor. Kentin sosyal yönünü düşünmek lazım. Akşam hava karardıktan sonra gezme olayı yok. Kayseri’de AVM’ler saat 11e kadar açık. AVM’lerin dışında insanların gidebilecekleri, oturup dinlenebilecekleri yerler maalesef yok.
Bugün Kayseri’de 6 tane aile mahkemesi olmuş. Türkiye’de kadına şiddetin en fazla olduğu yerlerden birisi. Boşanmaların da en çok olduğu yerlerden birisi. Halbuki kadın sığınma evleri, “Mor Çatı” var ama Kayseri’de bunlarla ilgili bir çalışma yok. Kayseri’de belediyenin yaptığı “Rantı nasıl arttırabiliriz?” Birilerinin önünü açmaya çalışıyorlar.
*
Ulaşım ve park büyük problem. Bu konuda siyasi partilerin hepsi ittifak halindeler. Evinizin önüne geliyorsunuz, akşam park etmek sorun. Şehir merkezine gidiyorsunuz ayni sorun. Bu sorunu çözmemiz lazım. Ulaşımda en büyük eksikliklerden birisi Kayseri’de yonca yaprağı, alt geçitler, üst geçitler yok. Ulaşımda eski tren yolu hattımız var. Onu büyükşehirlerde olduğu gibi banliyö hattına çevirmeyi düşünürüz çünkü Kayseri’nin yoğunluğu eski tren hattı dediğimiz yere kaydı. O güzergah üzerinde ilçelerimiz de var. Oraların yoğunluğunu da kaldırabilir.
*
Her gelen yerel yönetim rant için imar planlarını değiştiriyor. 100 yıllık imar planları olsun da gelen yerel yöneticiler bu yerlerle uğraşmasınlar. Yani onların yapacakları vatandaşa en iyi hizmeti nasıl veririz, onunla uğraşsınlar istiyoruz. Ulaşım, park ve imar sorunu Kayseri’nin en büyük sorunları. Çünkü Kayseri’de nefes alınacak yer yok. Yaptık 13 katlı-15 katıl- 20 katlı binaları. Nefes alacak yer kalmadı.
*
Kayseri nüfus yoğunluğu olarak çevre illerden ve Kayseri’nin kendi kazalarından çok göç alıyor. Şehir merkezinin kendine has kültürü var. İnsanlar buralara geldikleri zaman buralardaki külfeti kaldıramıyorlar. Köydeki kazadaki yaşantıyla bura çok farklı. Bunun neticesinde ister istemez yozlaşma oluyor. Ekonomi buralarda biraz daha farklı olduğu için her türlü ahlaksızlık, yolsuzluk olabiliyor. Ve bakıyorsunuz ki cinayet, gasp, hırsızlık derken düzen tamamen kaçıyor.
*
Büyükşehir yasası ilçeler gelişsin, büyükşehirler oralara destek versin, göç olayı dursun diye çıkartıldı. Çünkü büyükşehre olan göçler buraları yaşanmaz hale getirdi. Biz şunu istiyoruz: insanlar doğduğu yerde doysun. Kendisini bulunduğu yerden atmasın. Kayseri’de 4 tane sanayii bölgesi var. Bizim Kayseri için düşündüğümüz, ilçe organize sanayi bölgeleri oluşsun. ilçelere fabrika kurduğunuzda insanların ekonomik gücü gelmiş olur. Buralarda insanlar asgari ücret dahi alsalar geçimlerini çok rahat sağlayabilirler. İnsanların oralarda yan gelirleri vardır. Hayvanı vardır, tarımla uğraşabilir. Şehir merkezlerinde tabii bu böyle değil.
*
İldeki imkanları ilçelere verirseniz göç olmaz. Bugün ilçelerde hastaneye gidiyorsunuz, uzman doktorlar hep izinli, raporlu. Oraya cerrahı koyarsanız, kadın doğumu koyarsanız merkeze gelmez. AVM’ler Kayseri merkezde toplanmış ama ilçelerde insanların alış-veriş yapabilecekleri bir yer yok. İnsanların sosyal yaşam alanları, film seyredecekleri sinema salonları yok. İlçeleri insanların merkeze gelmeden yaşayabilecekleri en iyi konuma getirmemiz lazım. Bu tamamen yerel yönetimle ilgili.
*
Bizim hedefimiz hizmeti ayaklarına götürmek… Odak noktamız insan. İnsana en iyi hizmeti ne şekilde verebiliriz. Kayseri’de, ilçelerde hedefimiz doğduğu yerde insanları doyurmak.
BBP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ali Saraçoğlu: “Kayseri’de Niye Altı Tane Aile Mahkemesi Var, Biliyor musunuz?”
Belediye başkanlığı dediğimiz olay kaldırım taşlarını değiştirmekle, yurt dışından ithal çiçekler dikmekle olmuyor. Kentin sosyal yönünü düşünmek lazım.