ABD Başkanı Joe Biden, Glasgow’daki COP26 açılışında, Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çıkması adına özür dileyerek ABD’nin iklim değişikliği ile mücadelede dünyaya liderlik etmek için “masaya geri döndüğünü” bildirdi.
Haber: Tucker Reals, Mark Phillips
Çeviri: S. Sena Akkoç
ABD Başkanı Joe Biden, Glasgow’daki Birleşmiş Milletler (BM) iklim değişikliği konferansı COP26’nın açılışında önceki başkanın 2015 Paris İklim Anlaşması’ndan çekilişine dolaylı yoldan atıfta bulunarak dünya liderlerinin ABD’nin iklim değişikliği ile mücadeleye katılmak ve dünyaya liderlik etmek için “masaya geri döndüğünü” söyledi.
Daha sonra açıklamalarında daha da ileri giden Biden, olağandışı bir şekilde Trump’ın yaptıkları için özür diledi.
Biden, başka bir açılış günü etkinliğinde “Sanırım özür dilememeliyim ancak son ABD yönetiminin Paris Anlaşması’ndan çekilerek bizi zor duruma düşürmesi nedeniyle özür dilerim” dedi.
Biden ve 2015 Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan 100’ün üzerinde dünya lideri, Glasgow’daki zirveye katılıyor. Biden, diğer ülkelere adım atmaları için çağrıda bulunarak Glasgow’daki toplantı için “yolun sonuna değil” diyerek toplantının “gerçekten belirleyici bir adım atmak için bir başlangıç çizgisi” olduğunu ifade etti.
Biden konuşmasında iklime verilen insan kaynaklı zararların doğal afetler yoluyla insanlar üzerinde yıkıcı etkilere yol açtığını ve bu durumun yalnızca ulusların bir araya gelmesiyle ele alınabileceğini vurguladı.
ABD’nin sözlerle değil örneklerle hareket etmesi için söz veren Biden, “Bu fırsatı yakalayamazsak daha kötü şeyler olacak” dedi.
Prens Charles da dünya liderlerine seslenerek “Dünyanın gözleri ve umutları hızla ve kararlılıkla hareket etmeniz için sizin üzerinizde çünkü zaman doldu” uyarısında bulundu.
Konferansı başlatan Boris Johnson ise “İnsanlık iklim değişikliği konusunda zamanını çoktn aştı. Kıyamet saatinde gece yarısına bir dakika kaldı ve şimdi harekete geçmemiz gerekiyor. Bugün iklim değişikliği konusunda ciddi adımlar atmazsak yarın çocuklarımız için çok geç olacak” dedi.
Bu, dünya liderlerinin küresel ısınmayı sınırlandırmaya çalışmak için bir araya geldiği 26. toplantı. Konferans, koronavirüs pandemisi nedeniyle bir yıl ertelenmişti. Ancak fazladan bir yıllık hazırlık, başarı şansını artırmış gibi görünmüyor.
Büyük bahisli zirve, ülkelerin küresel ısıma felaketini durdurmak için son bir şans olarak görülüyor. Üst düzey temsilcilerini zirveye gönderen yaklaşık 200 ülke, karbon emisyonlarını 2050’ye kadar sıfıra indirmek ve küresel ısınmayı 1,5 santigrat dereceyle sınırlamak dahil, Paris’te belirlenen hedeflere ulaşmak için dünyayı tekrar yoluna sokmayı umuyor.
Bilim insanlarının hesaplarına göre bunu başarabilmek için gezegeni ısıtan seragazı emisyonlarının 2030’a kadar yarıya inmesi lazım. Ancak şu an görünen o ki, emisyonlar yükselmeye devam edecekler. Uzmanlar, Paris hedeflerine ulaşmak için kalan zamanın hızla elimizden kaçtığı ve başarısızlığın sonuçlarını insanlık için bir felaket olacağı konusunda uyarıyor.
Paris Anlaşması altında, hükümetlerin seragazı emisyonlarında giderek daha fazla kesinti yapmaları gerekiyordu. Ancak gerekli azaltımlar henüz yapılmadı. Şu ana kadar gördüğümüz orman yangınları, fırtınalar, sıcak dalgaları, eriyen buzullar ve yükselen deniz seviyeleri yalnızca gelecek olanların habercisi.
Paris Anlaşması’nı gerçekleştirebilmek için liderleri hizaya getirmesiyle tanınan eski Birleşmiş Milletler İklim Başkanı Christina Figueres, COP26 öncesinde CBS News’e “Bilimin baktığı her şey hafife alındı. Isınma derecesi, etkiler, insanların sefaletinin maliyeti, altyapı maliyetleri…. Her şey düşündüğümüzden çok daha hızlı gerçekleşiyor” şeklinde konuştu.
İklim değişikliği, Biden’ın yurt dışı ajandasında ilk sırada. Pazartesi günü Roma’daki G20 Zirvesi‘nden yeni dönen Biden, diğer liderlerle olan kişisel ilişkilerinin gerçekten bir ilerleme kaydetmelerini sağladığını söyledi.
Ancak bazı dünya liderleri dünyayı tekrar rayına oturtmaktan bahsederken konferansta kayda değer eksiklikler vardı: Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, COP26’ya katılmamayı seçti.
Biden, konferansa gelmeden önce Çin, Rusya ve Suudi Arabistan gibi iklim değişikliğine karşı bir şey yapmayan ülkelere odaklanacağını söyledi ve bu ulusların konferansa katılmayarak iklim değişikliği ile mücadele için hiçbir taahhütte bulunmamalarını “hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.
Figueres, “COP26’ya 1,5 derece sınırına kadar bir yol garanti edeceğimizi ummak için gidenler, gerçekleri göremiyorlar. Bu yolda gidemeyeceğiz” diyerek konferansın “sağlıklı bir şekilde 1,5 dereceye yaklaşmayı” hedeflemesi gerektiğini söyledi.
Bu bile güçlü bir meydan okuma olarak görülebilir.